General İhsan Nuri Paşa (13)
Osman Sebri tam iki aya yakın bir yolculuktan sonra, Dersim’e gitmeden geri Kahta’ya dönüyor ve oradan Suriye’ye geçiyor. O dönem Fransa’nın mandası altında bulunan Suriye’deki Fransız yetkilisi Osman Sebri’nin Xoybûn’un kuriyesi olarak Kuzey Kürdistan’a girmesinden dolayı bir Arap şehri olan Reqaya sürgün ediyor. Osman Sebri’nin verdiği bilgilere göre Bozan bey’in katibi Hebeş İsmail hem Türkleri ve hemde bölgedeki Fransız yetkililerini “Dersim seferi” konusunda bilgilendirmişti. Osman Sebri anılarında uzun bir şekilde Reqa’da yaşadığı sürgün sürecini anlatıyor ve o dönem Suriye’de bulunan Xoybûn liderlerinin kendisiyle ilgilenmemelerinden yakınıyor. Arapça bilmeden bir arap şehrinde olanaksızlık içinde sürgün yaşamak zor olsa gerek.. Osman Sebri Reqa’da bir ay sürgünde kalmadan Bozan Şahin Bey oraya geliyor ve ona Xoybûn’un Suriye’den itibaren Kuzey Kürdistan’nın bir çok bölgesine yönelik askeri çıkış yapacağını söylüyor. Osman Sebri “Anılar”ında Bozan Şahin Bey’in kendisi ile görüştüğü tarihi “26 haziran 1930” (age, sayfa 115) ve sınırı geçme tarihini ise “1 temmuz 1930” olarak veriyor. Ayrıca Osman Sebri Kuzey Kürdistan’a yapılacak askeri çıkışın planı hakkında şu bilgileri veriyor: “1.grup,Celadet Bedirxan önderliğinde Cizire Botan’a gececek,2. grup, Haco Ağa önderliğinde Hevêrkan aşiretinin bölgesine geçecek,3. grup, Ekrem Cemil Paşa önderliğinde Dêrîk mıntıkasına geçecek,4.grup, İbrahim Paşayê Millî’nin oğlu Mehmo’nun önderliğinde Wîranşar bölgesine geçecek,5.grup, bizim gruptu Urfa mıntıkasına geçecekti” diye yazıyor. Osman Sebri hazırlıklarını yapıyor ve gizli bir şekilde sınır boyunda bulunan Şahin Ağa’nın oğullarına gidiyor. Dilawer Zengi ise Xoybûn’u konu alan “ Kurtedanasînek li ser rêxistina Xoybûnê” adlı makalesinde “Binxetê’den Serxetê’ye altı koldan giriş yapalacağı”nı söylüyor. Şöyle ki: “1)Koban bölgesinden itibaren Bozan Şahin Bey, Mustafa Şahin Bey ve Osman Sebri önderliğinde bir birlik Urfa ve Maraş bölgelerine geçecek ve Osman Sebri oradan aşireti Merdîsan’ın bulunduğu Kahta ve Adıyaman bölgesine geçecek, 2)Serê Kanî’den itibaren İbrahim Paşa Milli’nin oğlu Mahmud Wêranşehîr’e geçecek, 3)Dirbêsîyê bölgesinden Ekrem Cemil Paşa ve kardeşi Kadri Cemil Paşa Mardin bölgesine geçecekler, 4)Tirbesipiye’den itibaren Hevêrka aşiretinin lideri Haco Ağa Hevêrkaların mıntıkasına geçecek, 5)Dêrîk bölgesinden itibaren Mihemed Cemil Paşa ve Zilan aşireti lideri Resul Ağa’nında içinde bulunduğu bazı Botan aşiret liderleri Celadet Bedirxan önderliğinde sınırı aşacaklari, 6)Tilşe’ire bölgesinden itibaren Cemîlê Seyda ve Şêx Said’in amcası oğullarında Selahadin ve kardeşi 5 arkadaşlarıyla Nuseybîn’e geçeceklerdi” diye yazıyor. Sayın Zengi makalesinde sınırı geçme tarihi olarak “ 3 Ağustosu 4’te bağlayan gece” olarak tespit ediyor. Wahe Tachjian Fransız belgelerinden itibaren Xoybûn üzerine yaptığı çalışmasında Xoybun’un dört koldan Kuzey Kürdistan’a giriş yapma kararını aldığını yazıyor. Yukarıda sözünü ettiğim İbrahim Paşa’nın oğlu Mahmud Bey, Şahin Ağa’nın oğulları ve Cemil Paşazadlerin önderliğindeki grupları doğruluyor. Haco Ağa ve Celadet Bedirxan 4.grubu oluşturduğunu yazıyor.( Wahe Tachjian, Etudes Kurdes, sayfa, 24) Sayın Wahe Tachjian bir fransız belgesine dayanarak Kuzey Kürdistan’a yönelik askeri bir çıkışın kararını almak için Xoybûn ve Taşnak Partisinin yetkilileri 29 Temmuz’da toplanıyorlar. Bu karar toplantısına Celadet ve Süreya Bedirxan, Cemil Paşa’nın oğulları, Şahin Ağa’nın oğullarından Mustafa ve Bozan, İbrahim Paşa’nın oğulları, Haco Ağa, Kedur Bey ve Taşnak Partisinden H. Papazyan ve Toros Basmaciyan katılıyorlar. Askeri operasyon için 3 Ağustos günü tespit ediliyor. Celadet Bedirxan, Cemil Paşa’nın oğlu Mihemed Haco Ağa’nın Hasekî yakınında bulunan evine gidiyorlar. 3 Ağustos gecesi Celadet Bedirxan, Haco Ağa ve 60 adamıyla beraber sınırı geçiyorlar. Cemil Paşa’nın oğulları “16 Hıristiyan Kürd” ile sınırı geçiyorlar. İbrahim Paşa’nın oğulları operasyon hakkında Fransız yetkililerini bilgilendiriyorlar ve Fransız yetkilileri harekete katılmamaları konusunda onları uyarıyorlar. Onlarda operasyona katılmıyorlar. Wahe Tachjian “Şahin Ağa’nın oğulları Mustafa ve Bozan’da yerlerinden kıpırdamıyorlar” diye yazıyor. Yukarıda da sözünü ettiğim gibi Osman Sebri sürgün yerini gizli bir şekilde terkederek Kuzey Kürdistan’a giriş yapmak amacıyla Şahin ağanın oğullarına gidiyor. O gece Şahin ağanın oğulları Mustafa ve Bozan ile operasyonu konuşuyor. Şahin ağanın oğulları Osman Sebri’ye “sen bizim 25 adamımızla sınırı geç, Suruç’un çevresindeki karakolları vur. Biz şimdi hazır değiliz. Bizde hazırlığımızı tamamladıktan sonra sınırı geçer ve birlikte Suruç karakoluna saldırırız” diyorlar. Osman Sebri Şahin ağanın oğullarının adamlarından 25 kişi ile sınırı geçiyorlar ve bir kaç küçük karakolu kaldırıyorlar. Bu arada 5 yada askerde öldürüyorlar. Bu arada bir kaç gün geçiyor Bozan ve Mustafa Şahin Beyler geçmiyorlar. Osman Sebri onları gelişmelerden haberdar etmek için bir adamı gönderiyor. Giden kuriye geri dönüyor ve Osman Sebri’ye “Fransızların Şahin ve Bozan Beyleri gözaltına alıp sürgün ettiğini” söylüyor. Bu haberi duyan Osman Sebri ile birlikte sınırı geçen Berazan aşiretinden(Bozan ve Mustafa’nın adamları) Xılfo’nun iki oğlu Mustafa ve Mihedin hariç hepsi Osman Sebri’yi terkedip Suriye’ye dönüyorlar. Diğerleri hepsi gidince Osman Sebri iki kardeşide Suriye’ye geri gönderiyor ve kendisi tek başına Kahta’ya dönmek istiyor. Fakat uzun ve zorlu yolculuktan sonra Osman Sebri’de geri Suriye’ye dönüyor.(geniş bilgi için O.Sebri’nin anılarına bkz..) Sınırı geçen Celadet Bedirxan ve Cemil Paşa’nın oğullarına bağlı gruplar daha önce tespit edilen buluşma noktalarına ulaşıyorlar. Fakat, Kuzey Kürdistan’da onlara söz veren kesimler buluşma noktalarına gelmiyorlar. Kimse buluşma yerine gelmeyince Cemil Paşa’nın oğulları 6’yi 7’ye bağlayan gece geri dönüyorlar. Celadet Bedirxan ve Haco ağanın vardığı buluşma noktasına da kimse gelmemişti. Buna rağmen Celadet Bedirxan Haco ağaya var olan güçle Midyat’ı özgürleştirmeyi öneriyor. O dönem Türk devleti tüm güçleriyle Ağrı’ya yüklenmişti. Celadet göre Midyat’taki “sembolik bir zafer Diyarbakir, Mardin ve Botan’ı kapsayan genel bir ayaklanmanın ilk kıvılcımı” olabilir. Fakat bu sefer Hacı ağa Xoybûn Şefi Celadet Bedirxan’ı takip etmiyor.( Wahe Tachjian, age, s 27) Bu grup ise 5 ağustosu 6’ya bağlayan gece geri dönüyor. Sonuç olarak Osman Sebri’nin söylemiyle tüm bu gruplar içinde “Türk devletine kurşun sıkan” onun grubuydu. Xoybûn’un Ağrı’da kuşatmaya alınan direnişçilerin yükünü hafifletmek, Türk devletine karşı farklı askeri cepheleri açmak ve halkı toplu ayaklanmaya kanalize etmek için başlatığı girişim başarısızlıkla sonuçlandı. Sonuç olarak Fransız devleti 4 ağustos günü Mısır Pasaport’unu taşıyan Süreya Bedirxan’ı sınır dışı etti. Cemil Paşa’nın oğulları ve Haco ağa Şam’a sürgün edildiler. Celadet Bedirxan, Kamuran Bedirxan, Memduh Selim ve H.Papazyan’a Fırat’ın doğu yakasına geçme yasağı konuldu. Mustafa ve Bozan Şahin kardeşler Halep’te ev hapsine alındılar. İbrahim Paşa’nın oğulları Haseki’nın sınırlarını aşmamak şartı ile kaldılar. Fransız Dışişleri Bakanlığının Suriye ve Lübnan’a ilişkin 1918-1940 yılları arasındaki arşivinde Celadet Bedirxan’ın bir deklerasyonu var... Bedirxan bu açıklamasında: “ Ben samimi bir adamım, Şahin ağa ve İbrahim Paşa’nın oğulları gibi bir çok yerden para alan ve otlanan hain değilim. Ben Kürdüm, bir gün başarıya ulaşmak için kanımı dökmeye karar vermişim. Bu dava burada bitmedi ve fazla bir zaman geçmeden başaracağız. Harekete geçmek için bana izin verildiği taktirde Suriye’yi terk eder gök yüzünün altında başka bir yerde bu işi sürdüreceğim.. Ben profesiyonel bir ayaklanmacıyım”.. diyor.. ( aktaran Vahe Tachjian, Levan üzerine yaptığı çalışma..) Devam edecek Aso Zagrosi