Mele Mustafa Barzani öyle ileri gitmisti ki; “ABD'nin 51 eyaleti olmaya hazirim!“ demisti.
ABD'nin ilk yardiminin Kürdlere ulasmasiyla Barzani'nin morali yükseliyor. Dünyanin en büyük gücünün arkasinda olmasiyla güvenini duyuruyordu. Barzani hatta ABD bizi kurtlar karsisinda koruyacak olursa, amerikan politikalarina göre hareket etmeye hazirim demisti. Yeterli destek alabilirsek Kerkük'teki petrol yataklarini ele gecirebilir ve bu yataklarin isletilmesini ABD petrol firmalarina veririz diyordu. ABD'nin sonradan Sah Pehlevi ile birlikte kendisini arkadan hancerleyecegini bilmiyordu.
Jine, Mele Mustafa Barzani, ABD ve Israil üzerine cok yazi okudu. Cok dikkatli olmaliydi. Uluslar arasi iliskiler önemliydi. Anladi ki, her devlet kendi cikarlari icin ancak yardim edebilir. Kissinger Barzani'nin kendisine gönderdigi bir mektuba cevaben biz sosyal yardim kurumu degiliz demisti. Barzani'nin biz “dostlarimiz“ tarafindan yikildik, böyle oldugunu bilseydim ben ABD'ye güvenmezdim dedigini okur, Jine. Tabii ABD Kürdlerin babasinin oglu degildi ve ciakarlarini düsünüyordu. Ama ABD Kürdlerin bagimsizligina da karsi degildi. Kürdistan'i isgal eden Araplar, Farslar ve Türklerden baska dünyanin hic bir devleti Kürdlerin özgürlügüne ve bagimsizligina karsi olamazdi. Jine Barzani'nin Nixon – Kissinger'e, daha sonra Baskan Jimi Carter'a, yazdigi mektuplari okuyunca ici agliyordu. Kürdler mazlum bir halkti, ABD ve Israil Kürdleri insanlik adina dört tarafi düsman ile cevrili Kürdleri yalniz birakmamaliydilar.
Self-Determination 1. Dünya savasindan sonra Woodrow Wilson'in 14 noktali bildirisiyle halklar arasinda barisi saglamak icin devreye girmis ve bir halkin kendi kaderini kendisi tayin etmeye denilmisti. Sevr Antlasmasiyla Kürdlerin bagimsizligida kismen taninmisti. Sonra lanetli Lozan Antlasmasi devreye giriyor, Kürd önderleri katlediliyor ve bugünkü durum ortaya cikiyor. ABD ve Kürdler arasinda 1920′den 1972′ye kadar iliskileri kesiktir. Mahmud Osman'in anlattigina göre ABD ile Kürdlerin temasi 1972′de baslar. Temaslar gizlidir ve siyasi nitelik tasimiyor. Bu nedenle CIA Kürdlerle acik görüsmüyor. ABD'nin Kürdlere yanasmasinin nedeni ise Irak'in Sovyetler Birligi ile yaptigi Dostluk Pakti'dir.
Israil Kürd iliskileri cok eskilere dayanir.
Diger yandan Barzani ailesinin Yahudi asilli oldugu söylentiler arasindaydi. Dogru veya yanlisligi bir kenara, Tarihte Kürdlere en cok yardim eden Yahudi’lerdi. Sera bir arkadasinin Kürdlerin Yahudilere pek güvenmemesi gerektigini söylemisti. Jine MOSSAD'in Barzani iliskilerini Londra ve Sydney'de yayinlanan bir kitapta okudu. (Israel's Secret Wars – A History of Israel's Intelligence Service) Kitap Ian Black ve Washington'daki Brookings Enstitüsü'nde calisan ögretim üyesi Benny Morris tarafindan yazilmisti.
Kitapta 1967′de Arap-Israil savasindan sonra, MOSSAD'in Kürdlerle iliski kurdugu yaziliyor. 1972′de imzalanan Sovyet-Irak Dostluk Antlasmasi'ndan sonra, Iran Sah'i ABD Baskani Nixon ile gizli bir görüsme yapiyor; bu gizli görüsmeden sonra CIA ntarafindan “Kürdistan Demokratik Partisi“ne üc yil sonra 24 milyon dollar gönderiyor.
Barzani'nin Irak rejimine karsi ayaklandigi yillarda ABD-IRAN-ISRAIL üclüsü bu ayaklanmayi destekler.
Ayrica MOSSAD kitaba göre Kürdlere 50 bin dollar para veriyor ve MOSSAD'in Barzani ile iliskisi olan adami Yaakov Nimrodi yep yeni Sovyet silahlarinin Kürdlerin eline gecmesini saglar. Bu ve buna benzer bir sürü yardimlar. Tüm bunlar tabii Jine'yi sevindiriyor ve okuduklarini Sera'ya bir bir anlatiyor. Sera Elias'in gelmesine karsiydi, cünkü ona güvenilmez diyordu. Ben bunu onun bir Batili oldugu icin degil, onun karekteri zayif oldugu icin söylüyorum diyordu. Jine anlayisla karsiliyordu. Eger bir insan yaptigi bir isi can ve basla yapmiyorduysa, kendisinden emin degildiyse hic bulasmasin daha iyi diyordu.
Sera, Mele Mustafa Barzani'ye benimde büyük saygim var dedi. Ama ben Kürd önderlerini degil, Kürdistan'i, mazlum Kürd halkini seviyorum dedi. Örnegin Mesut Barzani'nin bazen “Bagimsizlik Kürdlerin en dogal hakkidir!“ demesine seviniyorum ama bazende Baskent Hewler'de üc gündür süren Arap Parlamenterler Birligi Konferansı'nın kapanıs konusmasinda, ’'Kürdistan Bölgesi olarak Iraklilarla Irak icinde birlik ve bütünlügü sectiklerini“ söylemesini anlayamiyorum. Biz Araplardan az mi cektik? Kürdlerin amaci Araplar ile sözde “kardeslik“, bilmem “birlik“ safsatalari degil, onlardan bizzat ayrilmak olmali dedi. Jine, hayir dedi. Baskan Barzan'i bence babasinin yolunda. Sen onun yerinde olsan ne yaparsin?
Jine bu konuyu forumda tanidigi Hanife ile tartismisti:
Hanife sunlari yazmisti:
“Bu uzun soluklu bir yol ve oyle PKK tarzi esip gurlemelerle olacak sey degil. Guney, kelimenin tam anlamiyla ’politika' yapmak zorunda oyle laf olsun diye degil. Kurdlerin su asamada Irak'a bagli olduklarini soylemleri yapmalari gereken bir sey. Yani dusunun ki herkes sizin bagimsizliginizdan korkuyor, her attiginiz adiminizi ona yoruluyor, en hakli isteklerinizde dahi surekli bu suphe cikiyor karsiniza (mesela Kerkuk) ... Bir insan ne yapar lider olarak? Yani oyle bir sey soyleyeceksiniz ki hem Kurdlere bagimsizlik fikrinden vazgecmediginizi hem de digerlerine ’politik' olarak guvence vereceksiniz? Nasil yapardiniz bunu? Tipki Guney'dekilerin yaptigi gibi. Bir yandan en buyuk hayalinizin bagimsiz Kurdistan oldugunu soylersiniz bir yandan da ’gercekci' olmak zorunda oldugunuzu o yuzden Irak'in bir parcasi olmaniz gerektigini. Cunku sadece ’biz Irak'in parcasiyiz“ derseniz kimse size inanmaz, ama ’kosullarin sizi buna zorladigini' soylerseniz size ulus olarak guvenmeyenler kendilerini guvende hissedeceklerdir. Boylece Güney'liler Irak'a bagimli olmak karsisinda bir seyler koparabiliyorlar. Önemli olan Barzani'nin surekli dedigi gibi “Kurd halki bagimsizlik hakkini sakli tutuyor' diyerek bu karari almasini engelleyici imzalarin atilmamasi. Gerci o tarz seyler Amerikan hukukuna aykiridir. Yani ilerisi icin kimseye ’garanti' veremezsiniz verseniz bile kanuni hükmü yoktur kisisel bir tavirdan baska. Yani sorun bagimsiz olmadan once yapilmasi gerekenleri tamamlamada. Obur turlu bir yandan bagimsizlik ilan edeceksiniz, diger yandan ambargoya karsi direneceksiniz, diger yandan Kerkuk'u alacaksiniz, diger yandan kurumlasacaksiniz, sisteminizi yerlestireceksiniz. Imkansiz. Ustelik bu kadar bela ile ayni anda basetmeyi ABD bile goze almaz.
Unutmamiz gereken Guney'in bagimsziligina bolge ülkelerin karsi cikislari ile Bati'nin ve ABD karsi cikislarinin farkli nedenlerinin olmasi. ABD ve diger Bati ülkeleri ’kontrol edilebilir' sorunlara sebep olacak bir Bagimsiz Kurdistan'a neden karsi olsunlar ki? Degiller zaten. Onlarin derdi sebep olacagi sorunlar ve o sorunlarin kontrol altina alinip alinamayacagi. Biz oncelikle diger yapilmasi gerekenleri yapalim sorun bir tek bagimsziligi ilan etmek ve sonraki ablukayi halletmek olsun. Yani her sekilde o bagimsizlik ilaninda bize yapilacak saldirilara kendi gucumuzle askeri anlamda direnebilecek savunma sistemini kurabilmemiz gerek. Yani o anlamda gercekten ikinci Israil olmak zorunda Kurdistan. Durun bakalim bana oyle geliyor ki ABD'nin Orta Dogu planlari henuz bitmedi. Biz bagimsizligimizi ilan edene kadar daha kimbilir hangi taslar devrilecek Orta Dogu'da. O yuzden McCain'in kazanmasini cok istiyorum cunku o da Orta Dogu konusunda cok 'sahin' biri. Orta Dogu'da taslarin oynamasi kesinlikle Kurdlerin lehine. En azindan ben sahsen su Erbil'de yapilan havaalaninin bitmesini bekliyorum. Gercekten askeri us mu olacak cok merak ediyorum. O bize biraz olsun ABD'nin Orta Dogu'daki planlari konusunda gorus acisi sunacak.
Bu arada Erbil de bagimsiz bir borsanin kurulmasi hakikaten cok ama cok onemli bir adim. Resmen ’ekonomik' olarak Irak'dan bagimsizliginizi ilan ediyorsunuz gibi bir sey bu. Uluslararasi dinamiklere kendinizi ekonomik olarak ayri bir ’entity' kabul ettirdikten sonra agzinizla ’biz Irak'in bir parcasiyiz' demek ne kadar gercekci. Bence Güney'in soylemlerine boyle bakmak gerek. PKK'nin dahi kucumsedigi Guney bence gayet akilli bir politika izliyor.“
Jine ve Sera sinemaya gitmistiler, tüm bu tartismalardan ve okumalardan sonra cok yorgundular.
Elias'in telefon etmesinden tam bir bucuk saat sonra Jine ve Sera vedalasmak üzereyken 26′yi askin polis özel timleri tarafindan baskina ugrarlar. Polis Jine ve Sera'yi yakalar. Lisa evde yok ve bir ayligina Paris'e gitmistir. Jine ve Sera icin savcidan tutklama karari alinmistir. Jine ve Sera yaptiklari is hakkinda polise detayli bilgi verirler ve biz davamiza inandigimiz icin bunu yaptik ve bizim gizli birseyimiz yok derler. Sera bagirarak biz terörist degil, direnisciyiz der.
Polis onlari tutuklamaktan baska hic bir sey yapamiyor, örgütün diger hücrelerine ulasamiyordu. Jine forumlarda daimi mahlas kullanmis ve oradaki kisileride -bir kac kisi disinda- mahlaslan taniyordu. Onlarin öz isimlerini, nerede yasadiklarini bilmiyordu. Kimseyi ele veremezdi, cünkü kimseyi tanimiyordu. Hic kimseden email almamisti. Ne yaptiysa Sera ile birlikte internet üzeri mahlastan baska acik yapti. Jine ve Sera korkuyu yenmislerdi. Zaten korkulacak bir seyde yoktu.
Sera'nin annesi Letya tüm bunlari duyunca sok gecirir. Bu da mi basina gelecekti? Avrupa'nin göbegindeydi kizi teröristlik yapmakla suclaniyor ve yakalaniyordu. Letya ne yapacagini bilmiyordu ve gözaltinda olan Sera ve Jine'yi ziyarete gitti. Kizlarin keyfi keyifti. Sanki onlar degil Letya yakalanmisti.
Letya eve dönünce biraz rahatlamisti. Belkide böylesi daha iyidir dedi. Sera'ya hapise düserse eger birsey olmaz. Sera hapishanede daha emniyetlidir hic olmazsa ölüm ve öldürmekten kurtulur dedi kendi kendisine. Oysa Jine ve Sera kimseyi öldürmek istememislerdi. Green Peace ve Arno Funke (Dagobert Duck) gibi eylemler yapip medyanin dikkatini üzerine cekmek istiyorlardi. Örnegin bir Pazar günü bos olan bir magazaya renk bombasi koyup patlatmak gibi. Yaptiklari eylemlerde insanlar ölmemeliydi. Gerci Sera Türk Generallerini, polisini, askerini, Büyük Elcilerini ASALA gibi cezalandirmak istiyordu ama Jine buna karsiydi. Jine, biz uzay, iletisim, dijital ve demokratik devrimler caginda yasiyoruz ona görede savasmaliyiz diyordu. Jine, biliyorum diyordu, eger bizde TC'nin bize saldirdigi gibi TC'ye saldirirsak belki iyi olur ama biz onlar gibi igrenc ve vahsi olmadan da hedefimize ulasabiliriz. Öte yandan her hücre yaptigi eylemden sorumludur. Eger böyle hücreler cikarsa kimse birsey yapamaz. Tüm eylemler düsmanlarin metropollerin de yapilacaktir. Kürdistan'da ve düsman ülkeler disinda “siddet“ eylemleri yapilmayacaktir. Düsman ülkeleri disinda diger dünya ülkelerinde demokratik yolda mücadele verilecek ve eylemler yapilacaktir.
Letya, Sera ile bir daha ki görüsmede gölümsüyordu artik, cünkü Sera annesine biz yaptigimizi yaptik diyordu. Eger berat edersem okuluma devam edecegim ve politik engagementdan baska olaylara karismayacagim diyordu. Tabii Sera asil hedefi olan Özgür ve Bagimsiz Kürdistan'dan vazgecmeyecekti. Ilkin derslerine calisacak, okulu bitirecek ondan sonrada Güney'e gitmeyi planliyor orada siyasi ve askeri calisacakti.
Jine hic birsey olmamis gibi davraniyordu. Sanki hersey cok olagandi. Okulunun bitmesine bir yil kalmisti. Politika ve Kürdler Jine'nin hayati olacakti. Jine dünyada olan herseyden vazgececek ama o varoslardaki ac ve susuz cocuklarin hatiri icin bu idealinden vaz gecmeyecekti.
Gözaltinda Elias Jine'yi ziyarete geldi. Jine, Elias'in kendisine ihanet ettigini her hareketinden anliyordu. Elias cesaret edip söyleyemiyordu. Jine, seni anliyor ve seni afediyorum dedi. Belki baska türlü yapamazdin. Herkes davasina inandigi icin öylede hareket ediyor dedi.
Elias Jine'ye bir kac gazete getirmisti. Gazetenin bas sayfasinda “Koma Berxudana Kürdistan“ diye bir örgütün pazar günü Istanbul'da Misir Carsisi'ni renk bombasiyla maviye boyadigini ve tek bir kisinin burnunun kanamadigini yazmisti. Jine bunu okuyunca yüzünde bir glümseme, sevinc belirdi. Elias kalkti ve üzgün, dargin Jine'den vedalastiktan sonra gitti. Elias ile Jine arasindaki iliski tümden sona ermisti.
Jine haberi Sera'ya ulastirir. Sera sevincinden havaya ucuyor. Jine'ye sarilarak yasasin, basardik!!! Basardik!!! Diyerek bagiriyordu. Jine:“Evet basardik: dedi ve düsünceler, hava, su ve günes gibidir. Kimse kelepce vuramaz!“ dedi.
Frankfurt am Main, 25. Haziran 2008
[url=http://alanlezan.com]Alan Lezan'in Kitaplari Burada![/url]
Re: JINE-Devami