Direkt zum Inhalt

Sengal ve Kobane`nin süreçte yaratigi degisimler

ISID`in Güney ve Güneybati Kürdistan`a saldirmasi sonucu, Kürtler varolan düsmanliklarini birtarafa birakarak, ortak düsmana karsi beraber savasmaya basladilar. Aslinda ISID`e karsi savas, basta Türk sömürgecileri olmak üzere tüm sömürgecilere karsi yapilan bir savastir.

ABD ve Ingilizlerin 2003`te Irak müdahalesi ve sonrasinda Arap Bahari denilen süreçteki son halka, Suriye`deki Esad diktatörlügüydü. Rusya, çin ve Iran`in karsi çikamasi ve Esad rejimini desteklemeleri sonucu Esad rejimi düsmedigi gibi, El Nusra, ISID ve benzeri barbar ve gerici akimlarinda gelismesine ön ayak oldu. Özellikle Türkiye`nin ISID ve El Nusra`ya verdigi destek, Kürt halkini katliamdan geçirmek ve olasi bir Kürdistan bagimsizligini önlemek içindi. 100 Yil önce kalemle çizilen ve parçalananan büyük Kürdistan hayali, Sömürgciler için bir kaostur. Bunu engelemek için taseron güçlere ihtiyaç vardi. Ancak bu oyunlari geri tepti ve Kürtlerin birligini sagladi. PYD`nin ve PKK`nin, PDK ve Suriye Kürdistan`nindaki öbür Kürt gruplarla çalismasi mecburiyettendir. Bu zorunlu beraber çalismanin nereye kadar sürecegini kestirmek çok zordur. Burada ABD ve AB`ninde devreye girmeleri ve Kürtleri desteklemeleri isbirligini zorunlu kilmistir. Belkide bu zorunluluk PKK, PDK ve Yekitinin sömürgeci güçlerle çalismasini engeleyen bir pozisyon alabilir. Bu pozisyon özellikle ABD`nin Kürtlere verecegi kalici destege baglidir. Mevcut statükonun bozulmasinndan rahatsiz olan Rusya, çin, Iran, Irak, Suriye ve Türkiye`nin, Kürdistan üzerinde oynayacaklari oyunlar, ancak Kürtlerin birligiyle ve uyumlu çalismasiyla bozulabilir. Ortadogudaki dengelerin hizli degisimi Kürdistan`ida etkilemis ve neredeyse merkez çözüm odagi haline getirmistir.

ABD, Avrupa ve Dünya`nin birçok ülkesinden Güney Kürdistan`a yapilan askeri ve Hümaniter yardimlar yeterli olmasa bile, Kürdistan`in gayri resmi olarak taninmasi anlamina gelmistir. Yüzyillardir kendi topraklarinda köle olarak yasayan Kürt halkinin özgürlügü ve bagimsizligini için tarihi bir firsat olanagi yaratmistir. Bu tarihi firsat Kürdistan`i degil „Sykes-picot-Antlaşmasını ve Lozan Antlasmasinini“ tarihin çöplügüne gönderecektir.

Sengal ve Kobani ve genel olarak Kürdistan`a yapilan saldirilari bize sunu gösterdiki, Kürt halkinin düsmanlari birdir. Türk, Arap ve Farslar Kürtlere karsi birdirler. Bazi yerlerede ISID`de karsi geçici birliktelikler (Irak ordusuyla ve Kobani`de ÖSO ile) geçicidir. Irak ordusuda, ÖSO`da Kürt halkina düsmandirlar. Kürt halki bagimsizliga ulasmak istiyorsa, kibleleri bati olmali, bölge devletleri olmamalidir. Özelikle Güney Kürdistan`in Türkiye ile olan ticaret antlasmalari ve iliskileri, Kürdistan`a büyük zarar verecektir. Halk bankasina yatirilan Petrol paralarini sonunda el koyarak ödemeyecektir. Türkiye`nin amaci adim adim kendine bagimli kilmak, aldatmak ve sonunda ilhak etmektir. Son ISID saldirilarinda Dünya ve Kürtler, Türk devletinin iki yüzlülügünü ve düsmanligini gördüler. Kürt halki bunu hiçbir zaman aklinda çikarmamasi lazim. Türkler, köprüyü geçene kadar ayiaya dayi derle, daha köprüyü üzerindeyken, öbür tarafta dayiyi nasil öldüreceklerinin planini yaparlar. Her atasözlerinin altinda bir hile ve aldatma vardir.

Kürtlere hep kayb etiren parçali ve entegrasyoncu siyasetin yaratigi tahribata son vermek için, bagimsizlik politikasini savunmak ve rayina yerlestirmek zamani gelmistir.

10.11.2014

Neuen Kommentar schreiben

Der Inhalt dieses Feldes wird nicht öffentlich zugänglich angezeigt.
CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.