Ana içeriğe atla

Belgelerle Şêx Said Hareketi, Bolşevikler ve Kemalistlerin suç ortaklığı(2)

 Sovyetler Birliĝi ve TürkiyeZarya Westuk, 14.03.07 Ankara-13 Mart 1925 Türkiye Devletinin resmi yayın organı „Hakimiyeti Milli“ gazetesi başyazısında şöyle yazıyor: iki devletin arasındaki dostluk ve dostluĝun devam etmesinin kendi halklarının düşünce ve arzularını bilmesi ve yerine getirmesidir.. Bu ilişkiler, siyasal sistemin deĝişikliĝi yüzünden zayıf ve eksik olmaz. Aktüel olarak Türkiye ve Rusya halkları arasındaki diplomatik ilişkiler güçleniyor. Sovyetler Birliĝi ve Türkiye’de devrime karşı her hareket iki devletin ilişkilerini daha da güçlü kılıyor ve karşılıklı sempati ortamını yaratıyor. Açıktır ki şimdi yeni Rusya ile yeni Türkiye arasında öyle bir ilişki var ki Çarlık Rusyası ve Osmanlı Salsanatı arasında yoktu.. Iki tarafta bu yakın ve sıcak ilişkilerin iki tarafın çıkarları için gerekli olduĝuna inaniyorlar.„Chicago Tribune“ gazetesinin yazdıĝına güya Bolşevikler Doĝu Anadolu’da böyle bir durum yaratarak Türkiye ve Kafkasya arasında engeller oluşturmaya çalıştılar. Bununla Türkiye’nin bölgedeki rolünü yok etmek istediler. Bu gazete ve diĝer basının amacı Türkiye ve Sovyetler Birliĝinin arasını bozmaktır. „Chicago Tribune“, Doĝu’da en büyük rolleri olan iki büyük halkın ilişkilerini bozmak istiyor.. Iki devletin yöneticileri bugün uyguladıkları siyaseti başka bir siyaset ile deĝiştiremezler... Şimdiki siyaset ise 7 yıldan beri devam etmekte ve iki tarafın özgürlük ve baĝımsızlıĝına hizmet etmektedir. „Chicago Tribune“ bilmelidir ki Türkiye halkı sadece bugün büyük komşusu yani ayakları üzerinde duran Sovyetler Birliĝi Cumhuriyetinin yardım ve hizmetini almıyor, geçmişte baĝımsızlık için mücadele edildiĝi zaman, savaş ateşi ve ayaklanma ülkeyi sardıĝı zamanda yardım alıyordu. Şimdiki ayaklanmaya ilişkin olarak da Sovyetler Birliĝi ortak kaygısını göstermiştir. Sovyetler Birliĝi, yeni Türkiye Cumhuriyeti her nasıl olursa olsun bu gerici düşmanları ortadan kaldıracaĝına tamamıyla inanıyor. Biz bu Türkiye ve Sovyetler Birliĝinin ilişkilerine saygı duyuyoruz... Çiçerin’in Kürdlerle ToplantısıZarya Westuk/ 14.03.1925 Leninakan Şurasının 4. Kongresinde Türkiye’deki Kürd hareketinin içeriĝine ilişkin Çiçerin yoldaş şöyle dedi: Biz bu Leninakan bölgesinde farklı bir dizi halk ve aşiret ile birlikte yaşıyoruz. Görüyoruz ki emekçilerin ortak iktidarı var olan bu kesimler arasında iyi ilişkilerin oluşmasını saĝlamış ve ortak yaşam imkanlarını ortaya çıkarmıştır. Aynı zamanda bu bölgede yaşıyan farklı halklar arasında Kürd halkının da yaşadıĝını ifade etmemek olmaz.. Şunuda söylememezlik edememki, eĝer burada yaşıyan Kürdler, bizim cumhuriyetimizin dışında yaşıyan Kürdler üzerinde etkili olmak için çalışsalar ve onları oyuncak yapmak istiyen gerici dünyanın etkisine girmemeleri konusunda uyarsalar çok iyi olacak. Bende biliyorum ve siz de biliyorsunuz Sovyetler Birliĝinin hiç bir bölgesi Alexanderpol(Leninakan) gibi komşumuz Türkiye’nin eliyle tahrip edilmemişti.. Fakat yoldaşlar biz tarihi gelişmelere genel olarak bakmak zorundayız.. Biz ilk defa cami ve kiliseyi devlet işlerinden ayıran, halifeliĝi ortadan kaldıran, imtiyaz sahibi sınıfların eski iktidarını yıkan ve gerçekten müslüman devletler içinde öncü bir siyasete sahip yeni Türkiye’yi göz önünde bulundurmak zorundayız.. Bu yeni Türkiye yabancı sermayeye karşı tam bir mücadele içindedir. Biz biliyoruz ki yeni Türkiye nasıl ve hangi biçimde zenginliklerine el koymak istiyen Fransa ve Ingiltere’ye karşı mücadele ediyor. Bundan dolayi yeni Türkiye’nin tüm gücünü ortaya koyarak baĝımsızlıĝını savunması dünya kapital ve gerici güçlerine son vermesi ortamında, ayaklanma ve birinci derecede Kürd ayaklanması Türkiye’deki yeni iktidarın yıkılmasını istiyen dünya sermayesinin elinde maşa olmaktan kurtulmaz.. Açıktır ki Kürd sorunu çok karmaşıktır. Fakat, bu sorunun çözülmesi burada bizim elimizde deĝildir ve bizim işimizde deĝildir. Fakat bu şu anlama gelmiyor ki burada Kürd yoldaşlarımızdan rıcadan bulunarak ve kendilerinin soydaşlarının dikkatini bu koşullarda tamamiyle açık olan ayaklanmanın yeniden Istanbul’da iktidarını tesis etmek, hilafeti yeniden diriltmek, kapıları sonuna kadar yabancı sermayeye açmak, baĝımsızlıktan vazgeçerek dünya sermayesine baĝlanmayi istiyen gerici dünya ve iktidarını kaybeden Sultanın dostlarının çabalarıyla ilişkisi olduĝunu... Ayaklanmacıların gericilerle olan ilişkileri bizi başka bir gözle olaya bakmaya, tavır almaya götürdü.. Ve diyoruz ki, bu ayaklanmaya sebep olan güçler, emperyalist büyük güçler ve dünya gericiliĝidir ki iki kitayi,boĝaz ile Avrupa ve Asyayi birbirine baĝlayan dünyanın bu en önemli bölgesini işgal etmek istiyorlar.. Bu amaçlarına varmak içinde her zaman yaptıkları gibi bölge yerlilerinden bir desteye veya gruba dayanıyorlar. Biz buna karşı durmalıyız... Umut ediyorum ki bizim Kürd yoldaşlar kendi kardeşlerinin dünya sermayesine karşı mücadele eden bu yeni güce(Türkiye) karşı, dünya gericiliĝinin elinde maşa olmaması için gerekli adımlar atarlar..

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.