Ana içeriğe atla

Türkiye’ye Geri Dönen Xoybûn Üyeleri Üzerine Notlar(7)

Xalid Begê Cibrî önderliğinde kurulan “Kürdistan Bağımsızlık Komitesi” yada Kürdler arasında “Azadî Partisi” ve “Erzurum Komitesi” olarakta anılan yapının Güney Kürdistan’da faaliyetleri var.
Şehid Şeyh Said’in kardeşi Şeyh Mehdî 1925 Devriminin yenilgisinden sonra Kuzey Kürdistan’ı terkettikten sonra Azadî Partisi adına Güney Kürdistan’da faaliyet gösteriyor.
Hem Azadî Partisine ilişkin olarak yapılan araştırmalara ve hemde burada ilgilendiğim Kuzeyli Kürdlerin alandaki faaliyetlerini anlamaya yardımcı olacağı düşüncesiyle sayın Ahmed Hemed Emin Omer’in Rewandiz adlı çalışmasında “Kürdistan Bağımsızlık Komitesi” hakkında yazdıklarını çevirerek aktarmak istiyorum:

“Komela Îstiqlala Kurdistan- Partiya Azadî

Komela Îstiqlala Kurdistan(Civata Xwe Serîya Kurd) aynı zamanda Azadî Partisi olarakta tanınıyor Miralay(Albay) Xalid Begê Cibranlı-Cibranlı Aşiret lideri- tarafından 1921 yılında Erzurum’da illegal bir şekilde kuruldu. Kurucu üyeleri Yusuf Ziya, İsmail Hakkı Şawes, İhsan Başkomutan Nuri Paşa, Teğmen Rasim Şikak, Reşid Wanlı ve daha başkalarından oluşuyordu.
Komela Îstiqlala Kurdistan, siyasi örgütlenme ve amaçlarını tespit etme temelinde tam bir şekilde kurulan ilk Kürd örgütlenmesidir. Bundan dolayı çok kısa bir zaman içinde geniş bir Kürd yurtsever kesimi çevresine topladı ve Kürdistan’ın farklı bölgelerinde birimlerini oluşturabildi.

Komela Îstiqlala Kurdistan’ın Musul birimi, Kuzey Kürdistan’da 1925 Devrimi’nin başarısızlığından sonra, Azadî’nin verdiği yetkilere bağlı olarak Şeyh Mehdî tarafından kuruldu. 26 Temmuz 1926 tarihinde Komela Îstiqlala Kurdistan’ın Musul biriminin yönetimi 11 kişiden oluşuyordu. Bunların bir çoğu subay ve devlet kurumlarında çalışan şahsiyetlerden oluşuyordu... Muqadem Abdulwahab Efendi, Teğmen Emin Rewandizi, Teğmen Hüseyin Efendi Rewandizi, Musul’da Ağır Ceza Hakimi Mahruf Çiyawuk ve daha başkalarından oluşuyordu. Musul biriminin sorumlusu Emin Rewandizi’ydi, Komela Îstiqlala Kurdistan’ın lideriyle doğrudan ilişkisi vardı ve aralarında bir çok mektup alış-verişi da vardı. Ayrıca Komela Îstiqlala Kurdistan lideri kendisini ziyarette etmişti.Hatta Musul birimi diğer birimler arasında merkez gibi bir görevi de görüyordu.

İngiliz yetkilileri “Komela Îstiqlala Kurdistan”ın(KİK) faaliyetlerinden habersiz değillerdi. İngilizler “KİK”in sürekli olarak takip ediyor ve faaliyetleri hakkında bilgi sahibiydiler. Çünkü, İngiliz Hava Kuvetleri sorumlusu Musul birimini Komela Îstiqlala Kurdistan’ın en aktif birimi olarak söz ediyor. Ayrıca İngiliz yetkilileri “KİK”in faaliyetlerini gözetlerken Musul birimi sorumlusu ile “KÎK”in lideri arasındaki mektuplarıda ele geçiriyorlar. Bunun ardından hükümet “KÎK”in üzerine gidiyor, bir çok üyesini tutukluyor ve birbirlerinden ayırıyor. Geriye kalanlar faaliyetlerini Xoybûn’un kuruluşu olan Ekim 1927 yılına kadar sürdürüyorlar”...(Ahmed Hemed Emin Omer, Rewandiz, sayfa 136-138)

Ahmed Hemed Emin Omer, Azadî Partisi’nin Musul’daki faaliyetleri hakkında geniş bir kaynak taraması yapmıştır. 1926 yılında Xalid Begê Cibrî yaşamıyor. Burada sözünü ettiği “Komela Îstiqlala Kurdistan”ın lideri Şeyh Said ‘in kardeşi Şeyh Mehdi’dir. Şeyh Mehdi’nin Emin Begê Rewandiz’a mektup gönderdiğini yazının daha önceki bölümlerinde sözetmiştim. Yine Şeyh Mehdi’nin bir kaç Kürd ileri gelenleriyle birlikte Emin Rewandizi’ye gönderdiği bir mektubu hiç dokunmadan aktarıyorum:

“Gönderilen Adres:

Sancak’tan Musul’a, Revanduz’lu Amin Beylere.

Değerli Kürt Konseyi, Milletin Değerli Dostları,
Tarihsiz bildirileriniz “bilinen kişiden” alınmıştır. Göstermiş olduğunuz yakın ilgiye memnun kaldık.
Her ne kadar oluşturulan Kürt konseyleri ve aydın kişiler birbirlerini anlamaktaysa da, Türk kışkırtmalarının ve kendi aramızdaki kıskançlığın sebep olduğu aşiretler arası ayrılıklar şu ana kadar umutlarımızın önünde engel olmuş ve bizi esirliğe sürüklemiştir.
Amacı milletin yükselmesi olan Erzurumlu Halit Bey, örgütünün Diyarbekir’de bir şubesi olmasına rağmen (çeşitli) sebeplerle aşiretler arasındaki ciddi bir çalışma yapmadı. Şey Sait isyanı sırasında da benzer kişisel çatışmalar sebebiyle hareketle birleşemedi ve sonuçta Türkleri dışarı atamadık.
Devletin niyeti, Kürt halkına boyun eğdirmek ve sonrada bunları Türkleştirmektir. Bu çocuklarımız tarafından bile iyice anlaşılmıştır. Önceki durumumuzdan dolayı pişman olmuş ve şimdi kendi aramızda ilişkiler kurmuşuzdur.
Şu ana kadar Türklere kayıplar verdirilmiş ve hala verdirmeye devam etmekteyiz. Nusaybin ve Cizre arasındaki tüm telgraf hatları kesiktir. (…) Tay, Jawala ve Şamar gibi komşu Arap aşiretleriyle ilişkilerimiz iyidir. Onların bize yardım etmeleri olasıdır.
Şu anda sınırın yarım saat güneyinde Sancak’ta Aşitan Kürtleri arasındayız. Şataslar olarak şu anda oluşturulan güç, 500 kişidir. Gerektiğinde bu sayı 1000’e çıkartılacaktır.
Ömerkan aşiretinden Ahmed El Süleyman da göç etmiş ve güneye gelmiştir; bulunduğumuz yerden 6 saat uzaklıktaki Nagara’dadır. Gerektiğinde 1000 kişiye çıkartabilmek üzere 500 adamı vardır. Derevari köyü reisleri Tıfo ve Nuri’nin kuvveti -gerektiğinde 100 kişiye çıkarılabilir- 50 adamdır. Ömerkan aşireti (Sor Bölgesi) reisleri Ali Ibn Ahmet ve Yusuf Ibn Osman’ın şu anda Amudê’deki kuvveti 50-100 adamdır. Şu anda Kahramaniyan’da bulunan Dumbulan aşiretinden Hüseyin Sadun’un kuvveti 100-200 adamdır. Şu anda Kaşhanlar’ın arasında olan Sinıkan, Reşkotan ve Bekıran aşiretlerinden Temo, Rızo, ve Hasan’ın kuvvetleri 1000-1500 kişi kadardır.. Hepsi uygun bir fırsatı beklemektedirler.
Rasulyan’daki Mılli’li Mahmut Ibn Ibrahim Paşa ile birlikte gerektiğinde 5000’e çıkarılmak üzere 3000 adam hazırdır.
Karakeçili aşiretinden Abdülkadir Bey Ibn Darala Bey’in 1000-2000 adamı vardır. Kendisi şu anda Ibrahim Paşanın oğullarıyla iyi ilişkiler içerisindedir.
(…)
Bitlis vilayetinden Mela Şerif(Mala Şerif olmalı N.C), Mela Şêho(Mala Şêxo olmalı N.C) ve Bedri’nin aşiretleri isyan halindedir ve yaklaşık bir yıldır Türklerle çarpışmaktadırlar.
Palu çevresinde Çîta Spî eteklerinde Şey Sait’in kardeşleri Şey Tahir ve Şey Abdürrahim, 500 Zaza Kürd’ün başında savunma pozisyonu almışlardır.
Yakınlarda Dersim’den Musul’a geçmiş bulunan Lolan Aşiret Reisi Doktor Ahmet Sabri Beyden alınan bir mektuptan bu bölgedeki aşiretlerin ayaklanmış oldukları anlaşılmaktadır.
Sizden ne tür yardım bekleyebiliriz? Ülkenin kuzeyinde uyanmış ve kollamayan tek bir kişi yoktur. Türkleri hiçbir zaman kendi hallerine bırakmayacağız. Allaha şükür ki içerde ve dışarıda binlerce savaşçıya sahibiz. Fakat nerede bizim aydınlarımız? Şu an için tek umduğumuz, cephane, bir veya iki top ve subaylarıyla birlikte iki makinalı tüfekle bize gelmenizdir. Allahın yardımıyla buluşma kolayca gerçekleştirilecektir. Ülke-mizi kısa bir süre içinde Türklerden temizlemeye muvaffak olacağız.
Siyasetteki değişikliklere ilişkin ve aynı zamanda doğu aşiretleri, Simko Ağa, Şeyh Ubeydulah’in oğlu Seyit Taha, Barzan ve Botan aşiretleri hakkında bilgi istiyoruz. Hem lehimizdeki hem de aleyhimizdeki haberleri iletin. Şu ana kadar Fransızlardan hiçbir düşmanlık görülmemiştir.
Hala oturmanın bizim için hiçbir yararı yoktur. Gece gündüz çalışmak zorundayız. Propaganda işi için gerekli bildiri ve gazete gönderin. Sizden gelen mektup ve bildirilerin bizce bilinen mühürle mühürlenmiş olması gerekmektedir.
Sonuç olarak saygılarımızı kabul ediniz.
Hararetle cevabınızı bekliyoruz.

Imzalar:
Haco: Havêrki Aşiret Reisi( Nusaybin Kazası, Badebli Köyü)
Muhammed Emin: Raman Aşiret reisi (Diyarbakır, Beşiri kazası)
Bedrettin: Habızbıni Aşiret Reisi( Midyat Kazası)
Muhammad: Habısbıni Aşiret Reisi: Midyat Kazası)
Ibrahim: Habısbıni Aşiret Reisi( Midyat kazası)
Ismail Hakkı: Hassari Aşiret Reisi

Mehdi

(Nezîrê CIBO, Havêrkan Aşireti Konfederasyonu-VI, Kovara Bîr, sayı 10)

“Kürd Ulusal Ligası-Xoybûn”unda Güney Kürdistan’da ciddi bir faaliyet içinde olduğu biliniyor.
Daha önce “İhsan Nuri Paşa’nın Anısına” kaleme aldığım bir yazı serisinde Xoybûn’un Güney Kürdistan faaliyetleri üzerine durmuştum. Konumuz açısında önemli olduğundan bir bölümünü aktarmayı gerekli görüyorum:

“Xoybûn'un Güney Kürdistan'daki Örgütlenmesi

Prof.Dr. Kemal Mazhar Ahmed, „Çend Laperek le Mêjûy Geli Kurd“ adlı eserinde İngiliz belgelerinde “Xoybûn“un Güney Kürdistan'daki faaliyetleri üzerine “ Xêr û Bêrî Raportnûsekî Kurd“ ana başlığı altında yayınladı.

Bu makalede de açık bir şekilde görülüyor ki, Xoybûn Güney Kürdistan'da ilegal bir örgütlenmeye gitmiş ve bir çok şehirde komiteler kurmuştur.

Aslında İngilizlerin bu raporlarının kaynağı Xoybûn ve daha “Komelay Zerdeşt“ adlı ilegal Kürd oluşumlarına katılan bir Kürd. İngilizlere ajanlık yapan bu Kürd'un sayesinde Güney Kürdistan'da faaliyet yürüten iki Kürd oluşumu hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Bundan dolayı Kemal Mazhar makalesine “ Xêr û Bêrî Raportnûsekî Kurd“ ismini vermiştir. Kemal Mazhar'ın verdiği İngiliz raporlarından biri Britanya Hava Bakanlığının arşivinde “1927-1929 yılları arasında ’Kürd Ulusal Hareketi“ adlı bölümde saklanmaktadır. Suleymaniye'deki İngiliz İstihbarat subayı 27 Kasım 1928 tarihinde Britanya'nın Bağdat'ta bulunan Hava Kuvvetlerinin merkezine gönderiyor. Raporun üzerine de latin harfleriyle “Xoybûn Cemiyeti“ yazıyor.

İngiliz subayı şöyle yazıyor: “ Son dönemlerde örgütün bir üyesi aracılığı ile - ki benim adamımdır- örgüt hakkında fazla bilgi toplayamadım. Burada değildi. Kanuni işleri için Halebçe'ye gitmişti. Bir kaç gün önce çok acele bir şekilde kendisini Suleymaniye'ye çağırdım. Şimdi Piran'a gitmesi gerekiyor.(Şêx Mahmud'un yanına gidiyor. O dönem Şêx Mahmud sınırın karşı tarafına Piran'a yerleşmişti-Kemal Mazhar) Bazı bilgilere ulaştım. Pîran'a gitmeden önce bana şimdiye kadar Xoybûn'a üye olanların tam listesini verdi. Ayrıca başka bölgelerde bildikleri isimleri verdi.“ (Kemal Mazhar, age, sayfa 290-291)

Xoybûn'un Suleymaniye'de 18 üyesi vardı. Raporu yazan Kürd kendi ismi hariç 17'sinin isimlerini yazıyor.

Listede isimleri bulunan Xoybûn üyeleri şöyle:

1)Mela Ahmed'in öğlu Mustafa Zeki Sahip Efendi, Xoybûn'un Suleymaniye komitesinin başkanı,
2) Şair Şêx Selam, Suleymaniye Komitesinin sekreteri,
3)Xani Şaliye, örgütün mali işlerine bakıyor
4)Osman Faik Efendi, tapuda memur,
5)Fuad Mesti(Irak ordusunda katip, Tofik Wehbi'nin kardeşi ve Nawşirvan'ın babası -Kemal Mazharın notu)
6)Kerim Said Bey, Zanist derneğinin başkanı, Kemal Zanist olarak biliniyor.
7)Said İbrahim, Şêx Mahmud'un kardeşi( babaları bir , annesi Soran Mirlerindendir)
8)Şêx Eziz Efendi, tapuda memur,
9)Wahid Efendi, oğretmen,
10) Haci Salih'in oğlu Ali Ağa, memur,
11) Azmi Bege Baban, şehrin ileri gelenlerinden,
12) Azmi Bege Baban'ın oğlu Şewket,
13)Celal Fetah Efendi, memur,
14)Aziz Ağanın oğlu Ahmed Efendi, memur,
15)Şêx Arif, vergi toplama memuru,
16)Kerim Rustem, Kerim Şalom olarak biliniyor. Osmanlı ordusunda subaydı. Mustafa Paşa Yamulki'nin 1926 yılında Bağdat'ta çıkardığı “Bangi Kurdistan“ın redaksiyonundaydı. Xoybûn'un kongresine katılmış ve Taşnak Partisi ile imzalanan antlaşmayi imzalayan Kürd şahsiyetlerinden biridir. Xoybûn'un merkez üyesi.(ben daha önceki makalemde onun İsmail Hakkı Şawes olabileceği ihtimalı üzerine durmuştum. Fakat , gelinen yerde onun o ihtimal ortadan kalkmıştır.)
17) Ali İrfan Efendi, yazar ve gazeteci(Suleymaniye'de çıkan Jiyan ve Jiyanawe gazeteleri-1926-1938)
İngiliz ajanı Kürdümüz sadece Xoybûn Partisinin Süleymaniye birimi hakkında bilgi vermiyor, Bağdat, Hewlêr, Rewandiz ve hatta Güney Batı Kürdistan'da bulunan Xoybûn kadroları hakkındada çok değerli bilgiler veriyor.

Biz yine sayın Kemal Mazhar'ın “ Xêr û Bêrî Raportnûsekî Kurd“ adlı makalesine dönelim.
Diğer Xoybûncular:
1) Memduh Selim Bey,
2) Mustafa Şahin Begê Berazi,
3) Celadet Bedirxan, şimdi İran'da bulunuyor(daha sonra Xoybûn diplomatîk faaliyetlerine değindiğim zaman Celadet'in niçin Tahran da bulunduğu meselesi üzerine duracağım -Aso)
4) Xelil Rahmi Bedirxan
5) Sureya Bedirxan, şu an Amerika'da bulunuyor( Onun Amerika gezisine de değineceğim-Aso)
6) Dr. Şükrü Muhamed, eskide Bağdat'taydı. Şimdi Suriye'de bulunuyor...
7) Mustafa Şewqi, Xoybûn'un Bağdat Komitesinin başkanı.. İyi bir aydın ve gazeteci, Mustafa Paşa Yamulki'nin 1926 yılında çıkardığı “Bangi Kürdistan'ın“ 3 sayısında önemli rol oynadı. Daha sonra Bağdat'ta tek başına “ Peyje“ dergisini çıkardı(K.M'nin notu)
8) Ali Awni, Kahire( amaç burada Muhamed Ali Awnidir. Mısır kral'ının diwanında tercümandı. Bir İngiliz belgesinde onun için Mısır Kraliyet ailesinden ve bilinçli bir aydın olduğunu yazıyor. Geçen yüzyılın 30'lu yıllarda Mehmed Emin Zeki'nin “Kürd ve Kürdistan Tarihini“ arapçaya çevirdi ve 1939 yılında Kahire'de bastı. Ayrıca yine Muhamed Ali Awni, Şerefxan Bitlisi'nin Şerefnamesini ilk önce farsça ve daha sonra arapça olarak Kahire'de basıma verdi-Kemal Mazhar'ın notu)
9) Mamend Remzi Efendi, okul oğretmeni
10) Abdulqaliq Efendi, Kerkük
11) Suleyman Bey, Rewandiz( Soran Mir'inin torunu)
12) Osman Bey, Rewandiz( Kemal Mazhar Osman Beyin o dönemler Rewandiz'da “Zari Kurmanci“ adlı dergiyi çıkaran Hüseyin Husni Mukriyani olabileceğini ve onun Xoybûn liderleri doğrudan ilişkiler içinde olduğunu yazıyor)

Ayrıca İngilizlere rapor veren Kürd Xoybûn üyelerinin görüşmelerde “Sinçuq distînin“ şifresini kullandıkları, Suleymaniye'deki Xoybûn biriminin kendilerini “şebeyi fedayi jimare yek“ ve Hewlêr birimi ise kendisini “Şubey Ewil“ olarak adlandırdıklarını yazıyor.
Daha sonra Güney Kürdistan'da bulunan Xoybûncular kendi aralarında “Asurilere ve hükümete karşı takınılması gereken tavır“ konusunda ayrışıyorlar.”

Sadece Suleymaniye’de değil, Musul’da da “Kürd Ulusal Ligası-Xoybûn”un bir birimi oluşturuluyor. Daha önce Azadi Partisi’nin Musul biriminden söz etmiştim.. Xoybûn’un oluşumundan sonra onlarda Xoybûn’a katılıyorlar. Xoybûn’un “Musul biriminin sorumlusu Emin Rewandizi ve yardımcısı da Maruf Çiyawuktu”( Ahmed Hemed Emin Omer, Rewandiz, sayfa 141)
Rewandiz kitabının yazarı İngiliz belgelerine dayanarak Dr. Mehmet Şükrü Sekban’ın İbrahim Heyderi, İsmail Begê Rewandizi, Hazım Şemdin Ağa, Muhamed Emin Zeki ve Şeyh Said’ın oğlu ile ilişkiye geçerek Xoybûn’a katılmalarını istemiş ve büyük ölçüde işinden başarılı olmuştur, deniliyor.(age, sayfa 142)

Ayrıca yazar yine İngiliz belgelerine dayanarak “Seyid Taha ve büyük bir Kürd ileri gelen kesimi sınırda Ararat devrimcilerine yardım gönderdiler ve dayanışma içindeler” deniliyor.(age,sayfa 142)

Daha öncede vurguladığım gibi İngiltere Rewandiz gibi stratejik bir alanda kaymakamlık yapan ve bir çok alandan Kürd yurtseverlerin uğrak yeri haline getirdiği bu bölgede Seyid Taha Nehri’yi uzaklaştırmak istiyordu. İngiltere İran Şah’ı anlaşarak 1928 Kasımında Şah aracılığıyla onu İran davet ettiriyor. Böylece Seyid Taha’nın Rewandiz süreci son buluyor.

Toplumsal Tarih dergisinde aktardığım bir alıntıda Şeyh Abdullah önderliğinde kurulan partinin yönetiminde “Seyyit Abdullah’ın amcazadesi Seyyit Taha , Adanalı Fanizade Zeynelabidin, Irak kabinesinden Salih Zeki, Irak Kürdlerinden Zari Kurmanci gazetesi sahibi Hüseyin Hüsnü Cemiyetin heyeti idaresinde bulunmaktadır.”

Eğer bu bilgi doğru ise “Kürd Teali veya Türk-Kürd Hilafet Cemiyeti”nin Seyid Taha’nın Rewandiz’dan uzaklaştırılmasından önce oluşması gerekir. Yani 1928 Kasımından önce....
Fakat şu bir gerçek 29.Ekim 1927 tarihinden sonra Xoybûn ile Taşnak arasında antlaşmanın imzalanmasından sonra Xoybûn saflarında Ermenilerle girilen ilişkiler konusunda sorunlar çıkmıştır.
Ayrılık ilişkileri Yaşar Kaya’nın yazdığı gibi kongrede olmamıştır. Antlaşmadan sonra gündeme gelmiştir. Çünkü, hem Şeyh Ali Riza ve hemde Suleymaniye’li Abdülkerim Şallül Xoybûn’un merkezine seçiliyorlar ve her ikisi Xoybûn ile Taşnak Partisi arasındaki antlaşmayı imzalıyorlar.
Dr. Mesud Fani’nin Türklere 1928 tarihinde gönderdiği “dilekçe” Şeyh Ali Rıza’nın “geçen sene” kendisine gönderdiği mektuptan söz ediyor.

Buda antlaşma sonrası ilişkilerin bozulduğunu gösteriyor. 1928’e varmadan 1927’inin Kasım yada Aralık aylarında olacak..

Devam edecek.

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.