Hz. Muhammed ölmüş mü öldürülmüş mü?
Özgür Barutçu
Bu konuyu işleyince, Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim'in ölümü hatıra geldi. Hani bir savaşta ’Şirpençe' denilen bir çeşit kanserden dolayı ölür; ama savaş henüz bitmediği için (ordunun morali bozulmasın diye), yetkililer bunu kamuoyundan gizli tutar ve sanki yaşıyormuş gibi o cenazeyi at üzerinde hep gezdirirler, daha sonra savaş bitince öldüğünü ilan ederler.
Tıpkı bunun gibi, islami kesim de eger Hz. Muhammed'in öldürüldüğünü kamuoyuna haber verse, tanrı tarafından kendisinin korunacağına ilişkin Kur'an'da var olan ayetlere ters geldiğinden tabi ki olumsuz etki yapar. İşte bu bakımdan onun vurulduğu konusu hep gizli tutulmuştur. Bugün bu konuyu, İslamın en sağlam kaynaklarından özetleyerek okurlarla paylaşmak isterim.
Olayın özeti şu:
Hz.Muhammed taraftarlarıyla birlikte, miladi 629 yılında yahudilerin kalesi durumunda olan Hayber'e baskın düzenler. Tabi ki sonuçta Hayber düşer ve çoğu yahudiler kılıçtan geçirilip infaz edilirler, kız ve hanımları da Muhammed tarafından müslümanlara cariye olarak dağıtılır. Bu arada Hz. Muhammed kendine de ’Safiyye' adında çok güzel bir bayan seçer ve eve varmadan da çölde döğününü yapıp gerdeğe girer. O zaman Hz. Muhammed tam 60 yaşında, kadınsa şair Kinane adında biriyle yeni evlenmiş 17 yaşlarında bir gelindi. Hz. Muhammed onun eşi olan Kinane'yi sağ olarak ele geçirip infaz eder ve adı geçen hanımına da el koyar. Şu da bilinmeli ki, bu olay olmuştur ve İslam literatüründe de tartışmaz bir konudur...
İşte bu olup bitenlere karşı, Zeynep adında bir yahudi kadın, Hz. Muhammed'in yemek olarak neyi sevdiğini sorar. Ona, Hz. Muhammed'in et kısmından kaburgayı fazla sevdiği söylenir. O da bir ara bir koyun kesip pişirir ve içini zehirden doldurup Hz. Muhammed'e ikram eder. Yemeğe başlanır ve Hz. Muhammed'den önce onun arkadaşlarından Bişr adında biri o etten yer ve anında bayılıp orada can verir. Tabi ki Hz. Muhammed de artık yemeğe başlamış, az da olsa o etten onun da midesine girmişti. Bu olay üzerine, yemeğe zehir bırakan kadını çağırır ve orada onu infaz eder.
Daha sonra zaman içinde o zehirden dolayı Hz. Muhammed'in alt ve üst dudakları dükülür ve gitgide hastalığı ağırlaşmaya başlar, bu savaştan 3 yıl sonra da ölür. Ölmeden önce yatakta iken yanındaki insanlara şunu söyler: Ben bugün, üç yıl önce yediğim o zehirden dolayı ölmek üzereyim, iç organlarım yok oldu ve artık bundan dolayı takatım kalmadı' der ve çok zaman geçmeden o günlerde ölür.
İlginçtir ki, kendisi başta olmak üzere her dört halife de vurularak bu dünyadan göç etmişlerdir. Hz. Ali ve Ömer'in öldürüldüklerini hemen hemen herkes bilir; ancak halife Ebubekir'le halife Osman da vurulmuşlardır..
Ben bu yorumumu katmadan konuyu noktalamak isterim....
v-allah-i umurumda degil