Ana içeriğe atla

Sayın Merdoxi, Belgeli ve kaynaklı bu yazınızı kürd kardeşlerim, HEK ve Hanife'ye ad ediyorum izninizle. Bu arkadaşların bu yazıdan alacakları epeyce bilgi ve bulgu mevcut. Bunu temel alarak daha sağlıklı tartışma sürdürülür kanaatindeyim. Burada isim verirken, bu arkadaşlara kin ve garaz götmüyorum. Ama her cümleleri, duyarlı kürdün milli duruşuna karşı bir aksiyon, tarihte kürdlerin uğursuz rol oynadıkları vs vs... Bağlamında da bu biraz da egemen sömürgeci bakış ve sol literatörün ki; Sovyetik yapının o dönemde bakışıdır budur. Buna eğer Abdullah'ın da söylemleri eklerseniz, günümüz uğursuzluğunda söylemler gelir Kürdü bulur. TC aydınlarının başlatmış olduğu özür kampanyasına acaba bu siteden kim imza atacak, bu yazıyı okuduktan sonra... Sayın Hanife ve bir ölçüde Hek, siz uğursuz TC aydının açtığı kampanyaya imza atacak mısınız? Atacaksanız gerekçeniz nedir? Ya da böylesi bir kampanyada Kürd aydını nasıl tavır takınmalı? Net olarak yanıt beklerim. Benim tavrım; Ermeniler ve Osmani Ali nin devamı olan TC aydının, Kürdlerden özür dilemesi gerekir şeklindedir. Kürd jenosidinin aydınlanmasına da açılımdır bir bağlamda bu. Buna endeksli politik tavır Kürd'lere hizmetin adı olur. Koçgiri, Zilan ve Dersim jenosidini bilince taşımak istiyorsanız, Kürd tarih tezine sahiplenmek Kürd ve Kürdistanidir. Kaldı ki, utangaç aydın duruşu kürdlerin kendi tarihlerini bilmemekle ancak açıklanır kanaatindeyim. Sağlıklı bir duruş, objektif tarihi değerlendirmeyle olur. Olay ve olgular bize 1915 Ermeni Jenosidinde Kürdlerin rol almadığıdır. Ama büyük Ermenistan projesine, Kürdlerin taraf olmadığı bilakis karşı çıktığı Paris konferansında Şerif Paşanın somut tavrıyla görüyoruz. Kürdistan üzerinde Büyük Ermenistan projesine sıcak bakan kürdler, bu özür kampanyasına katılabilir ve imzasını da atabilir. Onlar, bu imza atımında özgürdür. Ama kürdleri bu katliamda Türklerle ortak hareket ettiği, suç ortağı olarak gösterme hakkına sahip olmadıklarını ve Kürd milletini, TC nin suç ortağı göstermeye de kimse yeltenmesin. Kendi tarihinizi aklamak; sömürgeciliğe direnen atalarımızın soylu, asaletli duruşunda görmek ve ona sahiplenmekle olur. Tarih aklanırken, ihanet edenlerin şahsında değil, direnelerin ve onurlu duruş sergileyenlerin şahsında ifadesini bulur. Dersimde kimse tarihi rayberin şahsında anlatmaz, Seyd Rıza'nın şahsında ifade edilir. Alişer'le, Zarife'yle Koçgiri ve Dersim bilince taşınır. Tarihin ak yüzü, bir milletin tarihidir. Ziya Gökalp, kürd tarihine numune değil, Türklüğün tarihini açıklamada numunedir. Referans alınır. Örnekleri çoğaltmak çok. Hanife, buna Abdullah'ı da eklesin. Görecektir ki; tarih kavrayışında Kürdlerin, ne bedbah bir zaman diliminde yaşadığını ve nice nice kürdün heder olduğunu. Fazla uzatmaya gerek yok... Milli onur, milli duruşla şekillenir... Onun içindir ki sık sık attığımız slogan... Bijît Kurd û Kurdistan...!

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.