Skip to main content
Submitted by Kamuran Melikendi on 12 January 2010

[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6301]
Moïse de Khorène sözünü ettiğimiz eserinde Tigran'ın Med ordularını yenilgiye uğratığını ve Ejdehak'ı öldürdüğünü genişçe anlatıktan sonra Tigran'ın bacısı olan Ejdehak'ın eşi Tigranouhi ile Ejdehak'ın büyük eşi Anouïch üzerine duruyor.

Moïse de Khorène'nin anlatımlarına göre Tigran bacısını büyük askeri güçlerin eşliğinde kurduğu Tigranakert şehrine gönderiyor. Tigran tüm bölge halkına prensesin hizmetine girmeleri için talimat veriyor. Ayrıca yazar bölgedeki soyluların bu kraliyet ailesinin soyunda gelen asilzadeler olduğunu da yazıyor.

Moïse de Khorène'nin aktardığı bilgilere göre Tigran Ejdehak'ın ilk eşi Anouïch'i, Ejdehak'ın kızları olan prensesleri ve prensleri, gençleri ve bir sürü savaş tutsaklarının dahil olduğu 10.000'den fazla Med kitlesini Ağrı Dağının Doğu yakasına getirip yerleştiriyor. Medlerin yerleştirildiği alanları tarif ederken yazar şöyle diyor: Ağrı Dağının doğu yakasından Golt yani Tambat, Oskiola, Dajgouinik ve nehir boyundaki diğer yerleşim birimlerinden-yani Verandjounik- Nahçiwan kalesine ve Khram, Djoula ve Khorchakounik adlı 3 yerleşim birimine, nehirin diğer tarafında ise Ajdanakandan Nahçiwan kalesine kadar olan bölgeyi kapsıyordu. Tigran Med prensesi Anouïch'i ve kızlarını Ağrının eteklerinde sakin bir yere yerleştiriyor ve ona yine Ağrı eteklerine yerleştirilen Medlerden hizmetçiler veriyor.

Anouïch, kelime olarak “ölümsüz, ışık ve parfümlü“ anlamına gelmesine rağmen, Moïse de Khorène Anouïch'i “Dragonların Anası“ anlamında kullanıyor. Yazar bölgeye yerleştirilen Medlere ve Ejdehak'ın ailesinden gelenleri “Dragon ırkı“ olarak adlandırmaktadır.

Moïse de Khorène eserinde Ağrı dağının çevresine yerleştirilen Medlerin daha sonra Ermenilerle savaştıklarını ve bu konuya ilişkin halk içinde anlatılan hikayeleri ve söylenen şarkıları aktarıyor.

Tabi ki yine o, bu Medleri Ejdehak ve Dragonlar diye değerlendirmektedir.

Burada anlatılan ilginç bir başka hikaye var. O da Ermeni Kralı Artaches'in eşi Kraliçe Satinik'in Dragonların Prensi Argavan ile girdiği evlilik dışı ilişki ve ardında gelen savaşlardır.

Daha önce Argavan adlı bir Kürd kralını duyanlar olduğunu sanmıyorum.

Uzun bir süre önce Spartakus üzerine araştırma yaparken(Spartakus bir Med Prensidir. Bu konuya ilişkin makaleme bakabilirsiniz)

Yunan Tarihçisi Plutarch'ın eserlerini ve özellikle Parelel Yaşamları incelemiştim. Plutarch, Roma Generallerinden Lucullus ile Gordyeni Kralı Zarbienus arasındaki ilişkilerden ve ittifaktan söz ediyor.. Romalılar alana girmeden önce Tigran Gordyeni Kralını ve ailesini tasfiye ediyor. Roma Generalı Kürdistan Kralı için büyük bir cenaze töreni yapıyor. Plutarch geniş bir şekilde Zarbienus'un sarayından ve hazinesinin zenginliğden söz ediyor. Bunların hepsi M.Ö 1.yüzyılda geçiyor.(Plutarch'ın Parelel Yaşamlarının Lucullus bölümüne bakınız.

Öyle görünüyorki, Prensi Argavan, Kürd Kralı Zarbienus'un ölümünden sonra hüküm sürüyor.
Moïse de Khorène kitabının bir başka yerinde Ermeni kralları üzerine dururken yine Medler ve Ejdehak'ın kötülüklerini ortaya koymak için bir olayı anlatıyor.

Bilindiği gibi Ermeni Krallarından Artaches'in ölümünden sonra oğlu Artawazd yerine geçiyor.

Artawazd tüm kardeşlerini sürgün ediyor, katliamlar yapıyor ve sonuçta bir terör rejimini kuruyor.

Moïse de Khorène Artawazd hakkında bazı hikayeler anlatıktan sonra Medlerle ilişkili olan bir mitolojik olayıda aktarıyor. Onun söylemiyle Artawazd doğduğu zaman bazı katastrofal olaylar meydana geliyor. Deniliyor ki Ejdehak'ın soyundan gelen kadınlar Artawazd'a büyü yaptılar. Çünkü, Artaches onlara kötülük etmişti.

Yazar halk içindeki bir söylenceyi şöyle aktarıyor:

“Dragonun kızları genç Artavazd'ı kaçırdılar,

Onun yerine bir canavarı koydular“ diye......

Moïse de Khorène'nin eserinde çok enteresan ve tarihçilerin yararlanabileceği önemli bir hikaye var.

Bilindiği Firdewsi “Şahname“sini yaklaşık olarak 1000 yıllarında yazıyor.

Bir çoğumuz “ Dehak, Kawa ve Feridun“ efsanesini ondan öğrendik.

Fakat bu efsane biraz farklı bir biçimde de olsa Firdewsi'den yaklaşık olarak 500 yıl önce yazılı hale sokulmuş.

Moïse de Khorène eserinde Perslerin “Biouraspi Ejdehak ile Hrouden“ efsanesinden söz ediyor. Ona göre Perslerin bu efsanesi “saçma“, “anlamsız“, “yalan“ ve “ahmakca“dır.

Bu efsanede öpücük neticesinden Biouraspi Ejdehak'in omuzlarında iki yılan baş gösteriyor. Bu yılanlara insan kurban ediliyor. Hrouden, Biouraspi Ejdehak'ı zincirliyerek Dembavend dağına götürüp bir çukura atıyor ve böylece dünyayı harabeye çevirmesine engel oluyor.

Moïse de Khorène Perslerin bu masalını anlamsız buluyor. Yunan masallarının yanında pers masallarının içi boş olduğunu söylüyor. Ona göre Yunan masallarının arkasında büyük anlamlar var.

Hatta daha ileri giderek Persler uydurdukları masallarını dahi anlamıyorlar diyor.

Moïse de Khorène Perslerden farklı olarak bu Efsaneye ve gerçekliğine dair kendi yorumunu getiriyor.

Ona göre Perslerin Biouraspi Ejdehak'ı dedikleri Nemrud döneminde yaşamış onların atasıdır. Yani Perslerin atası.

Moïse de Khorène , Perslerin Biouraspi dedikleri kişinin gerçek ismini bir Keldani kitabında gördüğünü söylüyor.

Bu kişi “Le Centaure Piourid“ adındaki kişidir.

Yazar buradan itibaren başlıyor bu kişiyi ve düşüncelerini tanıtmaya çalışıyor.

Biouraspi her şeyin kollektif olması gerektiğini ve hiç kimsenin özel mülküyete sahip olmaması gerektiğini açık bir şekilde savunuyordu. O kendi dostlarına gece ve gündüz evine girip çıkmalarına izin veriyordu, diye uzun uzun onu anlatıyor.

Sonuçta Biouraspi'nin akibetini Dehak ile özdeşleştiriyor.

Bir çok tarihçi ve Moïse de Khorène'nin kitabını fransızçaya çevirenler yazarın Biouraspi olarak adlandırdığı kişinin Mazdek olduğunu söylüyor. ( Daha geniş bilgi için Mazdek hareketine bakalabilinir)

Aslında Firdewsi'inin “Dehak“ı, Moïse de Khorène'nin Medlerin son Kralı Astyages'ı “Ejdehak“ olarak adlandırmalarından çok Dehak mitolojisi vardı.

Çünkü Dehak olayı onlardan binlerce yıl önce Avesta'da geçiyordu. Aji Dahaka, Ehriman tarafından maddi şeyleri tahrip etmek için yaratılan 3 başlı, 3 yüzlü ve 6 gözlü bir mahluktur.(Russell J.R, Zoroastrianism in Armenia, Cambridge, 1987, sayfa 42)

Moïse de Khorène kıtabında Med Krallarının bir listesini veriyor. Sırasıyla Varbakês, Maudakis, Sausarmas, Artikas, Dêaukis, Pravortis, Kvaksarês ve Ajdahak.

Yazar Ermenilerin ilk Kralı olan Parouir'e kral tacını takan Med Kralı Varbakêstir diyor.

Tüm bu bilgileri toparlamaya çalışırsak:

1)Dehak olayı Firdewsi'nin “Şahname“sinden çok daha eskidir.

2)İlk defa Avesta'da Aji Dahaka'dan söz ediliyor.

3)Şahname'den 500 yıl önce Moïse de Khorène sözünü ettiğimiz eserinde

Dehak ve Feridun Efsanesinde sözediyor.

4)Mazdek'e de Dehak deniliyormuş,

5)Ermeni tarihçileri Medlerin son kralı Astyages'a “Ejdehak“ diyorlarmış.

6)Firdewsi'nin “Şahname“sinde Feridun bir Farstır. Fakat, Ömer Hayam “Newrozname“ adlı eserinde Feridûn'un Kürd olduğunu söylüyor. Hayam şöyle diyor: “Kürd Feridun Dehakı yakalayıp esir aldığı gün, İranı ondan kurtardı ve bayram ilan etti“

7)Newroz, Kawa ve Dehak'ın, Medlerin Asuri devletini yıkmalarıyla ilişkileri yok.Çünkü o süreçte bu isimleri hiç biri yok. Med tarafıda Asur tarafı isimleriyle biliniyor.

8)Ağrı Dağı ile Nahçiwan arasındaki bölgede Med halkı yaşıyordu ve Argavan adlı bir Prensleri vardı.

Son söz: Kürdlerin kendi tarihlerini ciddi bir şekilde irdelemeleri gerekir. Bir kere Heradote'un Medler hakkında yazdıklarını ve Firdewsi'nin Kürdlere ilişkin söylediklerini ciddi bir analize tabi tutmak gerekir. Bu yazarların mitoloji ile gerçekleri karıştırarak Kürdlere dair yazdıkları yazıları belgeler ışığında yeniden değerlendirmek gerekir.

Ben bu belgeyi sunarken amacım tarihimize ilişkin veriler derlemektir.

Selamlar[/url]

Anonymous (not verified)

Wed, 2010-01-13 00:19

Dehhaq seninde yaptigin alintida belirttigi gibi Zerdusti inancinda kutulugu temsilen "maddi seyleri tahrip etmek icin yaratilan" bir hayali kotuluktur. Her kotu olana islamlarin seytan dedigi gibi zerdustilerde her kotuye aji dahaq derlerdi. Dolayisi ile dehhaq hicbir zaman olmadi ama bir suru temsilcileri vardi ve hep var olacaktir. Dehhak med krali mi idi. hayir. Bugun TC Apo'yu kotulemek icin nasil ona Ermeni dolu diyorsa, eskiden Kurtlerden (med'lerden) cok cekmis olan bir Ermeni kralida Med Kralini kotulemek icin ona Dehhap demis ve Horunlu Musa da bunu yazmis. Kaldiki alintida belirtildigi gibi Dehhaq hicbir zaman son Med Krali olamaz, cunki dehhaq hikayesi (isminden de anlasilacagi uzere cook daha eskilerdedir. Dehhqa'in gercek adi "Asi Dehaqa"dir ki bu ismin bu sekilde soylendigi ilk caglar i.o 2 bin yillari olmalidir. Dehhaq bir isim degil ama bir sifattir. selanlarimla...

Anonymous (not verified)

Wed, 2010-01-13 20:47

Yakinda da da Newroz bayrami gelecek ve gene siyasi örgütler ticari amacla bayrami bayram olmaktan cikarip halki salonlara doldurp gövde gösterisi yapacak. Hatta halkin bayrama olan ilgisini alabildigne kulanip ranta cevirme pesine düsecekler. Bayrama gidenler bazilarinin astim kulap burun bogaz akintilariyla mesgul olacak vs. vs. vs. Tamda böyle bir dönemde bu tartisma.. her neyse. Miletleri milet yapan sey milli degerleridir. Bu tek basina yetmez. Mili degerlere sahip cikmak ve unlari yasatmak önemlidir. Eger siz bir millet iseniz sizi diger miletlerden ayiran ve sizi milet olarak siz yapan ve size ait olan tarihi sosyal kültürel ve karaktersel özelikleriniz vardir hatta buna dini de dahil edebiliriz. Tarihi bilincini yitirmis toplumlar hafizasini yitirmis bir insan misalidir. Tarihi bilincini günümüze tasiyamayan ve onu günümüzün kültüryle bulusturamyan toplumlarin ayakaltinda gitmelerinin kacinilmaz olmasi bir yana baskalarin istem ve amaclarina alet olmaktan (Hatta buna kurban olmak desek_ortadoguda böyle oluyor) baska bir sansi kalmaz. Bugün kürdistanin ve kürdlerin icinde bulundugu trajedinin ve kesmekesligin en büyük nedeni budur. Bu Kürdlerin kurtulamayisinin ve hep baskalarina köle olarak kalmalarinin asil sebebidir. Dünya kürdleri ciddiye almiyorsa sebebi budur. Eger araplar bizim yaratigimiz degereleri yilarca huvardaca harcamissa ve bunu bizat bizlerin eleriyle gerceklestirmislerse milli-tarihi hafizamizi yitirmis olmamizdan dolayidir. Eger yilarca üklemizi talan edip erkekleri kilictan gecirip kadin ve esyalarimizi bizim at ve develerimize yükleyip aralarinda paylasan ve kadinlarimizdan kendilerine harem kuranlari kutsayip tanri ve peygamber sevyesine yüceltip onlara kul olmayi bir dini vecize olarak görüyursak. Talanci ve tecavüzcü araplari atalarimiza talan ve tecavüzden dolayi alahin mümünleri olarak kutsayip vatanimizi ve namusumuzu korumak icin arap- namusuzlarina karsi kanlarinin son damlasina kadara savasan atalarinimizi kafir diye lahanetliyorsak. Bu tarihi hafizamizi yitirmis olmamiz sonucudur. Yilardir firaun yusufun kuyudaki haline ahmakca aglar ve o agladigimiz yusuflarin bizim on binlerce yusufumuza yaptiklari zulmü hatirlayanimiz yoktur. Bin yildir ülkemizde AIDIS virusu gibi dadanmis barbar sürüsü türklerin gerceklestirdikleri katlimlarin yüzde kacini hatirlayabiliyoruz yada bile biliyoruz. Eger halen var olan tüm kurumlarimiz türklerin kicinda dolsiyor ve onlara kardeslik ve hatta insan payesi biciyorlarsa. Bu mili ve tarihi bilincimizin olmayisindandir. Farslar adeta hem dileri hem tarihi varliklarini bizim dil ve tarihimizin talani üzerine kurmuslardir. Bunu halen bilmiyorsak mili ve tarihi bilincimizin sifir olmasindandir. Evet biz islamiyetin Kürdistani isgali ve sonrasi dönemde tarihi hafizamizi yitirmekle kalmayip onur ve namus doygumuzuda yetirdik. Vatanin namusun anasi oldugunu onutuk. Dini duygularimizi yitirdik bin besyüz yildir iblislerin arkasinda secde ediyoruz(Allah küredleri afetsin). Trakyadan Hindistana kadar, kürdlerin tarihini kendine mal etmeyen bir halk yoktur, Kürdlerin kültürden nemalanmayan bir halk yoktur. Küprdlerin dilinde nemalanmayan bir halk yoktur. Kürdlerin tarihe mal etigi uygarlasma adimlarina kendi adina talanci bir sekilde sahiplenmeyen bir halk yoktur. Farsalar dilerini müzklrtini tarihlerini kürdlerin dileri, müzükleri ve terihleri üzerine insa emislerdir. Araplar dilerini kürdceden caldiklari kelimlerle zenginlestirmislerdir. Arapca ilk olark araplarin kürdistani isgalinde sonra kürdistanin en gelismis sehirlerinde küfe ve cevresinde yazi dili olark kulanilma gecti. Türklerin kedilerine ait hic bir seyi yoktur barbarliktan ve piclikten baska. Dilerini de müzüklerini de volklorlerinida kürdlerin talan edilen degerleri üzerine kurmuslardir. Bu gün artik Espe- Kurda, biz kendimiz „arap ati“ derken sevkten agzimizin suyu akiyor. Xalice- Kurda, Artik Pers halisi olmus. Kilam u goranen kurd türk halk ve sanat müzügü olmus ve bu isin isciligini(picligini) yapanlarda ne yaziki kürdlerdir. Biz mili ve tarihi bilincten yoksun bir halkiz. Bu nedeledirki milli bir refleks gösteremiyoruz. Bu nedenledirki tecavüzcülerimize kutsalik mertebesi ad edip onlara tapiyoruz. Bu nedenledirki varligini bizim yoklugumuz üzerine kurmus düsmanlarimiz, bizim bu milli bilince ulsamamiz ve kendi tarihimizle tanismamizi engelemektedirler. Engelemyle de kalmayip büyük bir maniplasyon yaratarak bize sahte tarihler sunmaktadirlar. Bize ait olan degerlerimizin bize ait olmadiginin propoganadasi yilardir yapiliyor. Ve bu propogandalar oldukca etkilide olmakta cünkü bu isi zevkle ve sevkle yapan sürülerce sürülestirilmis kürd var. Gelelim Newroz ve Kawa meselesine. Bu gün elimizde kalmis kürdler ile araplar ve kürdler ile türkler arasinda kalin bir duvar ören ve kürdlerin tamami tarafindan, Yani her düsünceden her dinden ve her mezhepten kürdlerin tek ortak degeri olan Newroz bayramidir. Tarihle dogru dürüst tek bagimizda budur. Bu nedenle bizim en kiymetli ve en önemli günümüzdür. Bu günün bize ait olmadina dir Farslar ve türkler yilardir propoganda etmektedir bo dogal da, son yilarda bu koruya epyce bir kürdün katilmis olmasi iyi irdelenmelidir. Ben bunu bir art niyet olarak görüyorum. Newrozun Kürdlere ait olduguna dair yeterince belge ve bilgi var. Ve artik uluslararasi arenada newroz dendigi zaman Herkes onun bir Kürdi ve Kürdistani bayram oldunu bilir Yani uluslararasi arenada Newroz = Kürd tür. Kawa meselesinde de Rüstem meslesindede Kürdler cok cömert davranmakta Hemen Farslara veriyorler. Oysa bu bir yerde tarihi bilincten yoksun olmanin en iyi kanitidir. Mesele rustem efsanesi en az 10.000 yilliktir Farslarin irana gelisi tas catlasa üc bin yili gecmez. Halife ömerden sonra kürdler kendi tariherini yazmadilar yazamadilar islamiyeten önceki tüm yazitlarimizda islam ordulari tarafindan imha edildi(Bu konuda yeterice belge bilgi mevcutur). Türklerin Araplarin Farslarin ve Ermenilerin yazdigi tarih kitaplarin tarih kitabi olma satndardini tasimadigi cogunun niyet ve hikayden olustugnu ve önemli cogunlugunda ismarlama ve tasarlam kitaplar oldunu tartismak bile ayiptir. Ermenilerin türkler tarafindan soy kirimdan gecirilmis olmalari onlarin yazdigi tarihleri gercekci kilamaz ve onlari temize cikarmaz. Avrupali gezginlerin yazdiklari tarihler ise döneme ait gercekleri bildirmekten uzaktir onlarla ancak bazi ip uclarina varmak mümkün. Dolyaisyla sizin önce kaynak olarak sundugunuz seyleri kaynak olduklarini ispatlamaga ihtiyac vardir. Kawa kürtce bir isimdir. Kürdlerin bir ulusal kahramanidir. Milli degerler mili kahramanlara ve mili destanlara ihtiyac duyar. Bu gün bunun bize ait olmadigini savunmanin mantigini ve niyetini anlamaktan güclük cekiyorum. Zamanlama itibariyla da intersandir. Yukarida bir arkadisinda belirtigi gibi “Dehak“ , “Ejdehak“ birer kisi ismi degil bir sifatir zalim ve zulmeden manasindadir. Eger bir ermeni de bunu kulanmissa bu da kürdcenin ve kürd kültürünün o zaman diger halklar üzerindeki etkisini gösterir. Tipki bu gün islamiyeten dolayi balkanlardaki birinin Massallah kelime si kulanmasi gibi. Bu onu arap yapmaz. Bu tarismada dikkat ceken en önemli sey tüm kürdlerin ortak degeri olan ve binyilardir kürdlerin milli bir gün ve kahraman olarak sahiplendikleri. Günümüz de de bizi milet olarak birlestiren bir Külte karsi cikmak hangi aklin ve niyetin ürünüdür. Hatta bazilari isi cigirinda cikarip: “Belkide yilardir bize ait olmayan bir bayarmi kutluyoruz“ demeye kadar götürmekte, Kawaya da Fars damgasi vurmaktalar. Simdi burda rahatsiz olunan seyin Kawanin Kürd olmayisimi yoksa Kawanin kürdlerde ortak bir ruh olmasimidiri, baska bir tartismaya birakalim. Diyelimki newroz cikis itibariyla kürdlerin degildi, kawada kürd degildi. Bunun hic bir önemi yoktur. Kürdler bu bayrami kürdlerin bir zalimden kurtulup kedi ülkelrinde özgür olduklari gün olarak kutluyorlar. Yani ismi onemli mi. Kutlama amaci ,mili ve kurdewari. Kawa yi kürdlerin bir zalimin zulmünden ve esareten kurtaran kahraman olark görmekteler. Bir kürd bundan neden rahatsiz olsunki. Bu bayrami kutlamanin kürdlere zarari ne. Tarihte kürd olup ta kürdlere bes kurus menfati olmamislara ne demeli, Eba- Müslüm-i Horasani nin kürdlügü tescilidir. Salahadini eyubininde. Peki bunlar kürd olmasinin milli menfatlarimiz icin bes kurusluk bir faydasi varmidir. Ikisininde canlari cehneme. Kurdleri götürüp araplarin menfatlarina kurban etmislerdir. Ayni Sekilde saidi- nursi kürdlere en büyük kötügü yapmistir. Bugün türk islam sentezinin bas mimaridir Fetulahinda hocasi. Ya ziya gökalpe ne demeli. Peki eger newroz bayrami bizim degilse biz bizim olmayan bir bayarami kutluyoruz diyenlere diyecegim su: Biz ramazan bayramini kutlamiyormuyuz, Ya kurban bayrami, yeniyili(noeli), hatta cumhuriyet bayramini, 23 nisan bilmem ne bayaramini-...... Elimizdeki tek milli ve kurdi bayram ve bu bayramin efsanevi kahramani olan Kawa kalmisti. Simdi görünen o ki yakinda bonunda canina okuyacagiz. Zaten baska temamizda yok her sey « istenilen » sekilde gidiyor. Birilerinin önünde agzimizi ve kulagimizi acmisiz. Bu böyle dedi. Su böyle dedi. ABD böyle yapacak ABC söyle yazacak. Türkler acilacak cak da cak.... Alah kürdleri „Kürd aydinlarinfdan“, „ Kürd din adamlarinda“ ve en cokta „Kürd siyasetmedarlarindan* korusun.... AMIN.. Yani encam itibariyla biz Kürdistan ve mili duygular zemininde isik yili ile kilometrelece uzaktayiz. Aydin olarak, Siyasetci olarak, solculugumuzla, aleviligimizle, süniligimizle hic oglu hic olmak bir yana baskasinin kuyruklarinin püskülüyüz. We kürdistandan da kürtlüktende hizla uzaklasiyoruz. Bu arada bir de kehanette bulunayim. önümüzdeki iki üc yil icinde kesfedecegimiz yeni bir kac tarihi ve sosyal seyi önceden söyliyeyim. 1) Zaten biz kürt degiliz. 2) Kürdtce bir dil degildir Simdilik bu kadar tahmin yeter. Her di naw xweshiye de biminin

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.