بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Üc gün boyunca PKK nin Tokat gibi milliyetciligin kalesi sayilabilecek bir yerde bu tarz jolistik ve istihbarat gerektiren bir eylemi yapabilecek özelliklere sahip olmadigi üzerinde duruldu.Dahasi,hem acilima bu kadar aciktan bir muhalefeti göze alamayacagi hem de AYM nin gündemindeki kapatma davasinin görüsüldügü günde muhtemel etkileri dolaysiyla bu eylemle iliskisinin mantiksal olarak kurmak mümkün olmuyordu.Oysa PKK ya yakistirilan mantiksallikta bu sorun oldugu kisa sürede bir kez daha görülmüs oldu.PKK nin acilim isteyecegi veya Kürt sorununun cözümünü gercekten istedigi varsayimi bu mantiksalligin temel öncülerini olusturuyor ki,aslinda bu öncülerin bastan itibaren sorunlu oldugu daha önce defalarca görülmüs olmaliydi. Simdi PKK nin eylemi üstlenmesi üzerine olayi aciklamis olmak ise cok daha sorunlu bir durum yaratiyor.Unutmayalim ki PKK kendi rasyonalitesi veya imkanlari acisindan her akil sahibinin münasebetsiz gördügü bir eylemi sadece üstlenmistir.Eylemi kendisinin yapmis oldugu daha kanitlanmamistir.Gerci kendisi yapmis olsa da sonuc degismiyor,ama üc gün ortada duran eylemi üstlenmesi,PKK nin bu sürec icinde kimlerle nasil bir ittifak icinde oldugunun acik bir itirafindan baska bir sey ifade etmiyor. Olayi üstlenmekle böyle bir eylemi yapabilecegini göstermis,ama kuvvetle muhtemelen yapmamis oldugu bir eylemi üstlenmekle burdan daha da kötüsünü de yapmis oluyor PKK.Bir anda herkesin konu ile ilgili sorunlarinin karsisinda bir kalkan gibi dikilerek,olayin örtbas edilmesini saglamis oluyor.Bunu yaparak belki gecici olarak sorularin önünü kesmis olabilir,ama sürec icinde PKK nin nasil bir tezgahin bir parcasi olduguna ddair baska türlü ele gecirilemeyecek delilleri de saglamis oluyor.1993 yilinda,Bingölde 33 erin sehit edilmesinde PKK kimlerin yardimina kosarak baris sürecini hic yoktan bitirdiyse,bugün daha büyük bir telasla ayni kesimlerin yardimina kosmustur.o gün de baglama hic uymayan,acikcasi pek münasebetsizce gerceklesmis olan o eylem,yine oldukca cekingen bir ifadeyle üstlenmistir.Savunulabilecek hicbir tarafi yoktur,ama ne yapalim"kontrol edilemeyen bazi gerilla gruplarinin insiyatifiyle"gerceklesen basit bir eylemdi. Bu saldirinin basitce Öcalan in sürecin disina cikarilmasina karsi verilmis bir tepki oldugu argümani bile bana göre gercekci degildir.Öcalan zaten tutuklandigi saatten bu yana hicbir zaman sürecin bir parcasi degil.O nun sözümona"önderligi",arkasinda baskalarinin cirit attigi bir hayeletten baska bir sey degil.Öcalan önderliginin yakalandigi saatten itibaren,"tutsak önderligin islevsizligi"üzerine bir dizi tartismayla nasil sifirlandigi,buna mukabil kisa süre icinde hangi iradeyle bu tutsak önderligin eskisinden daha etkili bir bicimde ve nasil yeniden tesis edildigini Ümit Firat tan dinleyiniz isterseniz.Öcalanin o gunden beri Türk siyasetinde oynadigi role baktigimizda onda"önder"yaratanlarin imzasini net bir bicimde görürsünüz. Dün Ahmet Altan in da isabetle vurguladigi gibi,eylemlerin basladigi günden bu yana PKK Türkiye de militarizm ne zaman ihtiyac duyarsa onun yardimina kostu. Büzün eylemleriyle askeri bürokrasinin siyaset üzerinde vesayet kurmasi icin gerekli bütün psikolojik veya fiili ortami eylemleriyle hazirladi.PKK nin hicbir eylemi Türkiye de özgürlüklerin daha da artirilmasi hatta Kürtlerin Türkiye de daha gücülü ve makul vatandaslar haline gelmesine hizmet etmedi.Bugün ise herkesin tam gaz demokratik acilima yelken acmis oldugu bir ortamda,simdiye kadar iyi-kötü saklanmis müttefiklerini ele vermek pahasina,süreci 17 cm alan icinde sabote etmeye kalkismasi hic de sasirtici degildir. Bu telas,bu panik,acilim siyasetinin hedefinin tam isabet oldugunu gösteriyor. Acilim tartismalari basladigi saatten beri muhalefetin en güclü argumanlarindan birisi Öcalanin sürec icinde muhatap alinmasi ihtimaliydi.Bugün o argumanla muhalefet edenler,PKK nin Tokat katiami ve cezaevi kosullarini bahane ederek acilima karsi sergiledikleri tuhaf direnisle ayni hizaya düsmüs oluyorlar.Bu durum karsisinda kamuoyuna ciddi bir aciklama yapmak mecburiyetindeler aslinda. Diger anda,süreci sabote etmek üzere girisilen hem sokak eylemleri hem Tokat saldirisi bu iliskileri desifre etmis bu da hem acilimin önünde hem de Kürt siyasetinin önünü acacak genis bir siyaset alani yaratmistir. AYM nde karar ne yönde cikarsa ciksin,bir sekilde devam edecek olan Kürt siyasetinin PKK nin silahli vesayetinden kurtulmasi,örgütle arasina masefe koyabilmesi icin tarihi bir firsat dogmustur. YeniSafak Yasin Aktay

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.