Ana içeriğe atla

Kürdistan Başkanı Sayın Mesud Barzani’nin Amerika Ziyareti Üzerine

   Kürdistan Başkanı  Sayın  Mesud Barzani’nin    Amerika   Ziyareti  Üzerine(2)   Beyaz  Saray’ın   yaptığı açıklamaya  geçmeden   önce,  Güney Kürdistan’da   Amerika’nın  Kürdlere  yönelik  yürütüğü   politikalara  karşı  tepkilerden  bir  kaçından  daha  sözetmek istiyorum.    Goran   hareketinin  önderlerinden   Heme  Tofiq  Rahim   yaptığı bir açıklamada   “Bana  göre  Kürdler  Amerika’dan  çok  şey  bekliyorlar.   Açık bir  şekilde  görüldü ki  Amerika  her şeyi  bizim  için yapmaz ve   Kürd   istemlerini  dikkate  almıyor. Kürd halkı  Amerika’nın   bu tutumundan  dolayı  çok  kızgındır.   Eğer  Amerika   bizim  istemlerimize  kulak  vermiyorsa  biz    niye    Amerika’nın  en yakın  müttefiki  oluyoruz?  Bize  göre    Amerika  daha  önce  140.maddeyi tatbik edebilirdi”  diyor.   Buna benzer    eleştiriler      Kürdistan kamuoyundada     yaygınlaşmaya başlamıştır.  Bu arada  Amerikan  Bağdat  Büyükelçiliğinin  yetkilileri  Suleymaniye’de     Goran  Hareketinin  yetkilileriyle      görüştüler.  5 Aralık  2009    günü   ABD Başkanı Obama ve  yardımcısı    Joe Biden    Kürdistan Başkanı ile ayrı  ayrı  telefon  görüşmesi  yaptıktan sonra  6 Aralık  günü   Irak Seçim Yasası   parlamentoda  onaylandı.  7 Aralık  günü   Beyaz Saraydan     seçim  yasasının      parlamentoda  onaylanmasını   kutlayan  resmi    bir açıklama  geldi. Kürdler  ve Araplar arasında   bir dizi  tartışmalara  neden  olan  bu  açıklamada   şöyle deniliyor:   “ ABD     seçim  yasasının  güncelleştirilip  onaylanmasından dolayı   Irak   halklarını ve   seçilmiş  temsilcilerini   kutluyor.  Biz    beklenen  genel seçimlerin    yapılmasından    dolayı  çok mutluyuz.  Seçim  yasası  üzerine  görüşmeler ve   yasanın  geçirilmesi    bir daha  ispat etti ki,  Iraklılar  ve   liderleri   kendi  geleceklerini   kontrol   altına  alabiliyor,  sorunlarını   Irak Anayasasının  çerçevesinde   barışçıl ve  uzlaşı   temelinde  çözebiliyorlar.  ABD   2005  yılından beri,   tüm  Iraklıların     haklarının   güvence  altına alınması,   vatani  bütünlüğün  yeniden  inşasının    temeli  olarak    Irak Anayasasını  destekliyor.   Bu  Anayasanın ve  Kürdistan   Bölge  Hükümetinin  kuruluşu   Irak’ın    istikrarlığa  kavuşmasında     katkıları vardır.   ABD      Irak  halklarına  ve  seçilmiş  hükümetlerine   en  güçlü desteklerini   burada  yeniliyor ve       Kerkük  sorunundan ve  diğer iç  sınır sorunlarından  söz eden  140.maddeye   ve  Anayasanın  güncelleştirme  prosesinden   söz eden  142.madde de  dahil  olmak üzere Irak   Anayasasına  saygısını  tekit  ediyor.  Biz    Irak  Anayasa’sının    adil ve   tam  uygulanması için    Irak  halklarını  ve  seçilmiş   hükümetlerini   desteklemeye   devam  ediyoruz.     Irak  Hükümeti  ile   Kürdistan Bölge Hükümeti arasındaki sorunlarda dahil   Irak’ın  önündeki  tehdit ve sorunlar  hâlâ  duruyor.  ABD,  çelişkilerin  giderilmesi, eski tehditlerin ortadan kaldırılması,  tarihi olan   uluslararası  topluluk içinde   saygın bir yeri  olan   birleşik bir  devletin   oluşumu  için    tüm  Irak  halklarıyla  birlikte   sorunları   siyasi  olarak  çözmek  için yardıma  hazırdır.    2010 yılının  seçimlerinden  sonra   Irak  Anayasa’sına  göre   2013 ve 2014  yılında    yeniden  seçimler yapılacak.  ABD   bu süreçte  gelecek  seçimleri  kolaylaştırmak için   çağdaş, detaylı ve tam bir   nüfus sayımının  yapılması  için  Irak  Hükümetine  yardımcı  olmaya  hazırdır..................................”diye  devam  ediyor.  Beyaz  Saray’dan  gelen  bu resmi  açıklama     bir   çok  Kürd çevresinde  sevinçle  karşılandı.  Çünkü,  bu açıklamada    140.maddenin  tatbik edilmesi,  Kürdistan Hükümetinin    Irak’ın  inşasındaki rolu ve     adil   bir  nüfus   sayımının   yapılması  gibi  Kürdlerin  yıllardan beri savundukları    ve talep ettikleri   istemler vardı.  Ayrıca yukarıdaki  sorunlara  ilişkin  bu açıklama,  aynı  zamanda  ABD’nin  yazılı  ve  resmi  ilk açıklamasıydı.  Irak  Parlamentosundaki   Kürd Parlamenter Grubunun Başkanı   Dr. Fuad  Mahsun   yaptığı açıklamada  “Beyaz Saray’ın açıklaması  çok  önemlidir.  İlk defa   Washington’dan   böyle  bir  açıklama  duyuyoruz”  dedi.  Güney Kürdistan  Hükümet çevreleri ve  Kürdistan basın  ve yayın  organları  Beyaz  Sarayın   bu  açıklamasına   geniş yer verdiler.     Kürd  basını  yaygın bir şekilde Beyaz Saray’dan  gelen  bu açıklamayı   Başkan Barzani’nin    seçim  yasası  karşısındaki   kararlı  tutumuna   ve  diplomatik  çabalarına  bağladılar.  Şunu da  vurgulamak  gerekir ki  Başkan Barzani’nin    Seçim  Yasası ile ilgili  Kürd kamuoyuna yaptığı açıklama ve  Soran kazasında     halka   yaptığı açıklamalar   çok önemliydi.  Kürd  çevreleri   bu açıklamada    gündeme  getirilen   140.madde    meselesini   ciddi bir  şekilde  ön plana   çıkarıp  işlediler.  Hatta   Kürdistan  Dışilişkiler sorumlusu   Felah  Mustafa (kendiside ABD’ye giden  Kürd delegasyonundadır) yaptığı açıklamada  “140. Madde   gezi takvimimizin  en  üst   maddesidir.  Beyaz Saray’ın açıklamasında  ve   ABD yetkilileriyle  yaptığımız  kapalı  toplantılarda  bize   Kerkük’te   referandum’un  yapılması için   yardım  edecekleri  sözü verdiler” diyor.  Bazı  Kürd çevrelerinin “Kürd  yönetiminin  ABD’den  140.maddeye destek  karşılığında  Kürd  Milletvekillerinin     oranını  azaltan  Yeni  Seçim  Yasasını  desteklemesi”ne   getirdiği  eleştirilere  karşılık,   Kürd  siyasi çevreleri   çok  yaygın  bir şekilde   bu  açıklamyı destekledi.  Kürdlerin    mesaja  gösterdikleri  bu olumlu  tepkiye  karşılık,  Arap çevreleri   yaygın  bir  şekilde  mesajı  negatif   karşıladılar.   Başbakan   Maliki  dahil  olmak  üzere    bir dizi  Arap   ırkçısı  “ABD’yi  Irak  içişlerine  karışmakla”  suçladılar.    Arap basını   “ABD’nin  Kürdleri  şımartığını  ve  cesaretlendirdiğini”    yazıp çizmeye başladılar.      Kürd basını  ve  siyasi  çevreleri   Beyaz Saray’ın açıklamasındaki   “140.madddeye”  ilişkin  bölümünü  ön plana  çıkardılar.  Beyaz  Saray’ın açıklamasında   140.maddenin  yanında     özellikle  vurgu  yapılan  bir  ikinci   madde de  142.madde var.    142.madde  nedir?   Bilinidiği gibi  2005  yılında   Irak  Daimi Anayasasının halk oylamasına   sunulması ile  Irak  genel seçimleri    bir arada  oldu.  Bu  esnada   Sünni  Araplar   Anayasa  taslağına    karşı  olduklarından   dolayı   seçimleri ve   Anayasa  referandumunu  protesto  etmek istediler.   Bu esnada   Sünnilerin   en azından  bir  kesimini   siyasal  sürece katmak amacıyla    ABD  diğer taraflara da  baskı yaparak  Anayasa  taslağına   142.madde    adı  altında   ek  bir  madde  ekledi.  Bu  maddeye  göre   seçimlerden  sonra    Sünnilerinde  talepleri gözönüne alınarak   “Anayasa’yı  güncelleştirmek   için   komiston  oluşacak”.  Bu   komisyon   4  ay içinde   Anayasayı   güncelleştirerek   Irak  Parlamentosuna  sunacak.    Parlamento  bu güncelleşmeyi  onayladıktan  sonra   Anayasa  yeniden   halk oylamasına  sunulacak.  Şimdi  Anayasanın   onaylaması  üzerine  yaklaşık  olarak  5 yıl geçti ve   hâlâ   Anayasa   güncelleştirilemedi.  Irak  Parlamentosu    142.maddeyi tatbik  etmek ve  Anayasayı  güncelleştirmek için   30  Parlamenterden  oluşan  bir  komisyon  oluşturdu.  Bu  komisyonun    7  üyesi  Kürd.  Sözkonusu  olan   komisyon,  Anayasa’yi  güncelleştirmek  için  bir  taslak   hazırladı ve  Irak  parlamentosuna  sundu.  Irak  Parlamentosu içinde  olduğu  dönemde    var olan taslağı  gündemine  almadı.  Bu  taslak    Mart  2010’da  seçilecek    Irak  parlamentosunun  gündemine  gelecek.  Fakat   ilginç  olan   durum    Anayasa’yı   Güncelleştirme  Komisyonu    taslağını  hazırlayıp  Irak Parlamentosuna   sunmasına  rağmen,   hiç bir tartışma   yok.  Irak Parlamentosuna   sunulan Anayasa  taslağında    Kürdlerin  var olan  anayasal hakları     kuşa  çevrilmiş.  Güney  Kürdistan  basınını günlük  olarak   takip  etmeme  rağmen   bu taslağa   ilişkin  “Rojname”nin  19.01.2010  sayısında  çıkan  söyleşinin  dışında   hiç  bir   makaleye rastlamadım.  Söz konusu  taslakta   Kürdlerin   bir dizi  temel hakları  sınırlandırılırken,  neden   komisyondaki   7  Kürd  üyesi   komisyon  çalışmalarını  boykot etmediler ve  Kürd kamuoyunu  gelişmelerden  haber  etmediler?  Bilindiği gibi    Irak Anayasası  144  maddeden  oluşuyor.  Komisyon  bu   sayıyı   193’e  çıkarmış.  Bu  taslakta   Federal  Bölgeler ve   iktidarları   dıştamış ve  bunun yerine  vilayetler  federasyonu   geçirmiş.    Yani   Irak    18  vilayet  temelinde  ele alınmıştır.  Kürdlerin  en çok  üzerine    ısrar ettikleri  140.madde   “üzerine  uzlaşma gerekli”  adı altında     askıya  alınmıştır.  Komisyon   Irak  Anayasa’sının   ilk  maddesine   yeni bir  ekleme yapmış  ve şöyle  diyor: “ kara, hava ve deniz alanında   Irak  topraklarının  eğemenliği üzerine  hiç bir taviz verilemez”...  Daha sonra    Anayasa’nın  beşinci maddesinden  değişiklikler yapılmış, Baasçıların   “Irak,  Arap  dünyasının  bir parçasıdır”    ibaresi  eklenmiş.  Cumhurbaşkan’ın     anayasal  hakkı  olan veto  hakkı  elinden alınmış.  Yıllardan  beri   üzerine  tartışılan    Irak  Parlamentosunun  yanında   federal bölge  ve  vilayetlerin  temsilcilerinden  oluşan  “Federal  Parlamento”  meselesi ise    Kürdlerin  istemlerin  çok ötesinde   Anayasaya geçirilmiş.  Hatta  Kürdlerin  mevcut  olan  siyasi statüsünü   hiçe    sayan bir  biçimde .  Bu  taslakta    Kürdistan  Federal  bir  Bölge  olarak   değil, 3  vilayet  olarak   ele alınmış.    Söz konusu  olan meclise    17 vilayetin  her birinden  2  temsilci  Bağdat’tan da  4  temsilci   gönderilebilecek.  Yetkileri ise   sadece    danışma   meclisi  olarak sınırlıdır.  Daha  fazla  uzatmadan    bu  Anayasa  Taslağı    Kürdlerin  Anayasa’da   yer  alan   tüm  temel  haklarına   karşı  ciddi  bir  saldırıdır.    Kürdistan  Bölgesini, tarihini ve kurumlarının  özgül durumunu  göz önüne almadan     Kürdistan’ı  oluşturan   vilayetleri     tek başına  ele alma ve  diğer  Arap vilayetleriyle  aynı   kategoride    değerlendirme  olayı  yeniden    sıfır  noktasına   dönüştür.  Bu durumu   hiç bir  Kürd  yurtseveri  kabul edemez.  142.madde hakkında    tüm bu açıklamalardan  sonra   Beyaz Saray’ın  “140 ve 142.maddeleri”  aynı  arada   kullanmasının  değerlendirmesini  okuyuculara  bırakıyorum.   Devam  edecek.  Aso  Zagrosi

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.