Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 27 August 2009

sayýn ece ve jale hanýmlara
öncelikle bir baba olarak yani bir TMK maduru çocuðun babasý olarak ve bu çocuk 6 yýl 11 ay 10 ceza almýþ cezasý yargýtay gitmeyi bekliyor evet bir baba olarak azýnýza dilinize ve keleminize saðlýk diyorum benim oðlumun durumundaki yüzlerce çocuk kimi 10 yýl kimi 9 yýl kimide benim oðlum gibi 7 yýl almýþ olan çocuklar ve bunlar bir çocuðu ceza almalarýna raðmen benim oðlum gibi salýverilmiþ deðillerdir yaklaþýk 2 yýldýr ceza evlerindedirler kimide 3 yýlýný doldurdu ve halen cezaevlerindeirler bu çocuklar dýþardan kendilerine uzanaçak umut ellerini bekliyorlar birilerinin kendileri için bir þeyler yapýlmasýný bekliyorlar anneler her hafta ziyarete gitiklerinde çocuklarýnýn erim erim eridiðini söyliyerek göz yaþý dökmekterirler bu annelerin gözyaþlarý bir umut bekliyor onlar için dah bebek olan baþýný annesinin dizine koyup uyumak isteyen çocuklardý ama çoooooook güçlü olan devletimiz bu çocuklarý bir gecede yetiþkin hale getirip yetiþkinler gibi cezalandýrmaya baþladýlar evet bu çocuklar KÜRT çocuklarý KÜRT olark doðmak bu çocuklarýn sucuymuydu bu çocuklarýn dini dili ýrký olamza her ne kadar kendileri devletin çelik eli tokatýný yemiþlersede tüm amam tüm çarýcýlardan ve giriþimcilerden bie þeyler bekliyorlar bu çocuklar adana, diyarbakýr, antep, urfa, þýrnak, hakari, van, muþ, istanbul, bursa,izmir ve daha türkiyenin bir çok ilinde TMK maðduru çocuklar umutlan siz büyüklerden umut olan özgürlüklerini bekliyorlar çok gec olamadan daha fazla taribatlar yaratýlmadan hepimizin her kesin çocuklar için yapacaðý bir þeyleri mutlaka vardýr.
arif akkaya

Date: Sun, 23 Aug 2009 02:34:04 -0700
From: [email protected]
Subject: cocuklar_icin_adalet_cagricilari ......Zira Diyarbakýrlý çocuklar, Kürt meselesinin vicdanýdýr.....
To: [email protected]

ECE'ye ve SEZEN'e sonsuz sevgiyle..

Sevgili Ece Temelkuran vicdaninin tum gucuyle Sezene seslenmisti okudunuz mu bilmem ama ben, okumayanlar da mutlak okusun istiyorum.

O kadar yalin ki soyledikleri. Sanki benim sesim, icimi okuyor.
Diyor ki acele edilsin, cocuklar daha fazla zarar gormeden, kirlenmeden, kinlenmeden, intikam duygulari edinmeden,
Dusunsenize 12-18 yasinda 3000 den fazla cocuk!
Baslarina gelmeyen kaldi mi acaba?
Simdi ne yapar ne dusunurler?
Kendilerini nerede hissederler?
Geleceklerini nerede gorurler?
Kime nasil guvenecekler?
Guvenecekler mi birilerine?

Birileri onlari "savascilari" sayiyor
Birileri o savascilari biliyo, keskinlestiriyor, gelecegin militanlari sayiyor..
Oysa onlar cocuk!
Bazilari yasadiklari ortamin heyacanina kapildi, bazilari onu da yapmadi.. Aile gecmislerine bakip evlerinden alindi..
Orta okula liseye giden "takdir" "tesekkur" alan fen lisesi, anadolu lisesi ogrencileriydi
Ayni bizimkiler gibi..
Lutfen cocuklarinizin, yegenlerinizin yuzlerine bakin!
Ayni seyleri yasadiklarini dusunun...

Yureginiz almadigi icin imza verdiniz biliyorum.

Ama sadece imzaniz yetti mi?
Baska seyler de gerekmiyor mu?
Sizlerin imzalarinizdan guc alip yaptigimiz girisimleri, etkinlikleri biliyorsunuz.
Geldigimiz noktaya emeklerinizi de katarsaniz, daha guclu olmaz miyiz? Bu sorun daha cabuk cozulmez mi? Ne dersiniz?
Sizlerden defalarca yardim talep ettik, bir kac ses aldik o kadar...
Hatta bazilari dedi ki "Bu sorun Kurt sorunudur" siz boyle soylemiyorsunuz verin imzalarimizi!
Evet dogru, su anda Kurt cocuklari iceride! ama yarin baska cocuklarin da ayni yasa maddeleri ile toplanmayacaginin garantisi var mi?
Cocuklari butunun bir parcasi haline getirip onlari butunun icerisinde kaybetmek, Kurt sorunu cozulmeden Kurt cocuklarinin da sorunu cozulmez demek cocuklari yok etmekten baska ne ise yarar?
Her gun yeni bir kentte Kurt cocuklarinin yargilandigini, tutuklandigini ogrenip kiziyoruz, uzuluyoruz ama karsi da cikmak, bir seyler de yapmak gerekir degil mi?
18 yasin altinda 300' e yakin cocuk tutuklu, yuzlercesi yargilaniyor, binlercesi yargilandi....
Oysa Kurt sorunu onlarca yildir cozulemeyen, kangren olan bir sorun. Dunden bu gune kolayca cozulebilecek bir sorun mu ki cocuklari ona endeksleyelim.

"Sofraya konan Filin" yenmesini beklemeden TMK da yapilacak bir kac madde degisikligi cocuklarin buyuklerle birlikte TMK dan yargilanmalarina son verir.
O zaman sadece "tas attiklari" icin cocuk mahkemelerinde yargilanirlar.
Ya simdi? "Orgut uyesi olmamakla birlikte... ", "Haklarinda somut delil bulunmamasina ragmen.... diye baslayan cumlelerle yargilanip 10 - 20 yil hapis aliyorlar.
Bunca katilin, hirsizin, tecavuzcunun 3 - 5 yilla kurtuldugu bir ulkede bu cocuklarin yok edilmelerine "Kurt sorunu cozulene" kadar goz mu yumalim?
Iki ayri sorunla karsi karsiya oldugumuzun kimse farkinda degil galiba.
Biri digerine engel olmadigi gibi karsiti da degil.
Kurt sorunu cozuldugunde yasada bulunan bu maddeler degismeyecek ki?
Var oldugu surece bu maddelerden birileri yargilanacak!..

Hukumetin yumusamanin bir parcasi olarak cocuklar icin bir af cikaracagini duyuyoruz?
Cozum olmadigini dusunuyorum. Cunku af sonrasinda da demoklesin kilici gibi tepemizde asili duran yasa maddeleri her an yeni cocuklari bekliyor olacak..
Cocuklari affetmek belki baba devlete yakisir ama cocuklar yasadiklari eziyet ve iskenceler icin buyuklerini affedecek mi?

Tesekkurler Ece Temekuran, yuregin dert gormesin

TMK Magduru Cocuklar Icin Adalet Cagiriclarindan
Jale Mildanoglu

Ece Temelkuran Kýyýdan
okur@ecetemelkuran. com

Sezen'im!

21 Aðustos Cuma 2009

Sevgili Sezen, Sana bu mektubu Beyrut'tan yazýyorum. Fairuz dinleyerek: ’Sabah vu masa!' (’Sabah-akþam').

Aþk þarkýsý, dert þarkýsý; gece-gündüz birini düþünmekle ilgili. Anlarsýn...

Duydum ki Baþbakan'ý aramýþsýn. Ne diyeyim:

Nasýl bir gece Cahide'nin sahnesinden þerefime þampanya kaldýrýp ’Kahramanýmsýn' dediysen bana, sen benim daha fena kahramanýmsýn! Bana gönderdiðin dualarý sana misliyle gönderiyorum; þampanyayla birlikte elbette! Þerefine!

Bakan da dinleyecekmiþ

Geçen gün de yazdýðým üzere ben zaten bu ’açýlým'ýn sensiz olmayacaðýný biliyordum. Yine duydum ki Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay Kürt meselesiyle ilgili olarak senin sözlerini de dinleyecekmiþ.

Son derece isabetli. Zira içinde Ýzmirli bir kadýn, senin gibi bir kadýn olmayan açýlýma ’açýlým' demem ben.

Fakat Sezen'im, çok rica ediyorum senden, benim için de birkaç þey söyler misin? Zira, herhalde buna þaþýrmayacak ve nedenlerini tahmin edeceksindir, hükümetin bana pek akýl danýþasý yok. Bendeki akla muhtaç olmamalarý iyi bir þey tabii. Allah muhtaç da etmesin!

Senden istirhamým, ey en güzel arzuhalci, þudur:

Þu Diyarbakýrlý çocuklar meselesini çözsünler Sezen'im! Bunu dersen sen dersin.

Niye biliyor musun? Bu meseleler ancak yüksek rakýmlý yerlerde çözülürmüþ gibi yapýlýyor ama ben Diyarbakýr sokaklarýný biliyorum. Bu ’açýlým'ýn o sokaklarý ihmal etmemesi gerekiyor.

Hýzlý büyüyorlar

Bu çocuklar, biliyorsun sen de, 20 yýldan fazla cezaya çarptýrýlýyorlar. Neden? Polise taþ attýklarý için. Orada baþka bir militan kuþak yetiþecek bu iþ böyle devam ederse. Kýzlý oðlanlý çocuklar, yaþlarý minnacýk Sezen'im, hapishane damlarýnda büyüyorlar. Ve nasýl hýzlý büyüyorlar bilemezsin.

Þimdi bu meseleyi ’hý hý hý'layabilirler, çok rica ediyorum, üstüne git. Zira Diyarbakýrlý çocuklar, Kürt meselesinin vicdanýdýr.

Foto muhabirlerine karþý el sýkýþma pozlarýnýn verildiði mühim toplantýlarda kimse onlardan bahsetmiyor. Oysa bu hükümet çocuklarý ’terörist' adý altýnda ve yetiþkinler olarak yargýlayan yasasýný doðru düzgün düzeltmezse, bak yazýyorum buraya, bu hükümet Ýmralý ile görüþse bile boþ.

Ýnan bana. Çünkü o çocuklar hýzla büyüyorlar. Öcalan gider, ama çocuklarýn laneti kalýr. Söylüyorum.

“Biz o yasayý deðiþtirdik, hallettik“ filan derlerse sakýn bocalama. Deðiþtirdiler evet, ama aslýnda hiçbir þey deðiþmedi. Çocuklar yine yargýlanacak ’çocuk terörist' olarak.

Sakýn geri adým atma, biz haklýyýz bacým! Yine hapis yatacaklar, yine kin birikecek içlerinde. Sen anlarsýn. Söyle gitsin! Kaybedecek bir þeyimiz yok zaten. Kazanacak onlarca Ünzile var.

Sezen'im,

Sana biraz burayý anlatayým. Zira Kürt meselesi için gerekli. Niye dersen...

Þimdi hatýrlarsýn, bizim ilkokuldaki ’Türkiye Siyasi Haritasý'ný. Avrupa tarafý cangýl cungul renklidir, ayrýntýlý þehir isimleri, dereler, tepeler hep gösterilir. Ortadoðu tarafý, þöyle nasýl diyeyim, sarý-gri bulanýk, bir acayip boþluktur. Sanki “Aman sakýn o tarafa bakmayýn“ der gibisine. Oysa bu Kürt meselesi, Ortadoðu meselesidir. Bu ne demek? Þu demek:

Sert ve keskin...

Ortadoðu bir günahlar tarihidir. Kimse günahýný hatýrlamaz ama herkes alacaðý intikamý hatýrlar. Hiçbir þeyleri olmadýðý için daha çoktur Allah'larý ve gururlarý.

Ýzmir gibi bað bahçe deðil burasý; sert ve keskin. Ve burada insanlar, çocuklarýný feda etmek için büyütürler. Üzümlerin, incirlerin, imbatýn olduðu yerdekilerin zor anlayacaðý bir þey bu. Çocuklara kanlý bir tarihi ezberletmeyi, sonra yeniden ezberletmeyi, çünkü baþka çarenin olmamasýný, ayakta ancak böyle kalýndýðýný... Zor anlar Ortadoðu'yu anlamayanlar.

Dolasýyla Sezen'im,

Bu çocuk meselesi bu yüzden önemli. 2006'dan beri önemli, söylüyorum. Diyarbakýr'da çocuklar, onlarcasý spor salonuna toplanýp dayaktan geçirildiðinde, çocuklar tutuklandýðýnda, bu meselenin rengi deðiþti.

Doðrusunu söyleyeyim, o günden beri kim kimi temsil ediyor ondan da pek emin deðilim. O çocuklarý, sonra gelecek çocuklarý kim temsil edecek, bilmiyorum. Bu yüzden iþte o çocuklarý, söyle Sezen'im, aman sakýn unutma. Kürtlerin kalbi çünkü þimdi o çocuklarda.
Son olarak bir kez daha, sonra bir kez daha þerefine!

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.