siz vah vah derken, bende size ah yasar abi ah dersem ayip olmaz degilmi. Ben, üzgünüm sevgili Zinar gibi"uslupta bir kusurumuz olduysa af buyor"diyemeyecegim. zaten siz buyurani buyurmussunuz. "Ülkeye dönüs"diyerek te hasanina göndermeler yaparken, sizin ve hasaniniz arasinda ki ceyran elbetteki bizi neden ilgilendirsinki. ama yasiniza hürmetlen derim ki yatinca lütfen üstünüzü örtmeyi vede pencerenizi kapali tutmayi unutmayiniz. Büyüklerimiz ne demistir "Ayagi sicak,basi serin tutacaksin" siz yaslarda birine en ufak bir ceyran bile zararli ola bilir. allah korusun üsütüp gribe falanda(tabiki bu kus gribi degil) yakalanabilirsiniz" Sizin saglik sorunlariniz"apo"kadar etkili olmasada bizi her anlamda ilgilendiriyor. "koca bir cinarin" öyle yaprak dökümünü seyretmek aci veriyor olsada. Ama ben halen "basbakaniniza"yazmis oldugunuz mektubunuzu bir kusur olarak görüyorum. siz, özürünüzü aciklarken,kabahatinizi gizlemek icinde "Nazim Hikimet,Yilmaz Güney ve Ahmet kaya yi yok eden bir ülkenin bas kaldiran muhalifleri ve asi kusagiyiz. Üc askeri darbenin iki tanesini hapishanelerde karsiladik. simdi herkes konusuyor,herkes kalem salliyor. Artik suc olan fikir yok,herkes konusuyor,bu da bir sürectir. her sey cözüme dogru gidiyor ve biz Avrupanin tümünde bulunan sürgünlere epey isler düsüyor. Birincisi dönüs yolunu kolaylastirmak ve sürece katkida bulunmak. Bu yolun geri dönüsü,bu irmagin ters akisi yoktur.......sessiz terk ettik ama dönüsümüz muhtesem olacak"diye devam eden yazinizi her bir satirinda sizdeki icsel cözülmeler o kadar acik ki "ruhsal bu aciliminizi" görmemek icin ya sasi ya da kör olmak gerek YASINIZ GEREGI,ÜC DARBE ATLATAN BEDENINIZI EGIK HALI,RUHIYETINIZIN DISA VURUMU GIBI. "artik suc olan fikir yok,herkes konusuyor"derken haklisiniz agzi olan konusuyor.birde fikri olmayanlar.oda suc olacak degil ya. "bu yolun geriye dönüsü,bu irmagin ters akisi yoktur"derkende yolunuz nereye cikiyor,irmak nereye akiyor bilinmez ama Zilan halen kan agliyor. Yilmaz Güney,Ahmet kaya ülkesini sizden dahami az özlüyorlardi. Hatta Nazim Hikimet bile. Rahmetlen andigimiz,önünde saygila egildigimiz Yilmaz Güney in yada Ahmet Kaya nin siz gibi yetkili mercilere yazmis olduklari mektuplari varsada okumadim Yada en az siz kadar meshur olan birilerinin. mektubunuzdan rahatsiz duyanlara "ben Kurdistanin neresinde oturacagimi bilirim,kimseye soracak degilim" derken Kürdistanin güneyinde oturusunuzdan kimse rahatsiz degilki "Mahabat Kürt cümhuriyeti yasasaydi,altismisli yillarda oraya gider,yerlesirdim" derkende, ev sahibi gibi agirlandiginiz Güneyde ise sanki mutlu degil gibisiniz. "ülkem"dediginiz,özlem cektiginiz, hasretinden prangalar degilde bir gül gibi saralip soldugunuz yer neresi. Bir kedisi bile olmayani ve kanada da klip cekeni yaniniza alipta gittiginiz"ulkeniz"neresi. dönüsünuz umarim mühtesem olur. gidisinizden yeterki utanmayiniz ah birde su mektup olmasaydi.