Ana içeriğe atla

Yeni Misak-ı Milli`ciler HACİ ARTOS

Bir hafta önce Türkiye degisim Partisinin görüslerini açiklayan Genel Sekreter Hasan Dogan, Bir daha Kürt çözümü adli görüslerinde, Misaki-i Milli sinirlarinin, tüm Kürtleri içine alan bir federasyon çözümünü ile çözülebilecegini dile getirdi.
Kürdistan sorununu halla Misaki-Milli edebiyati ile çözebileceklerini savunan bu görüs aslinda yeni degil. Özal, Amerikan`in Irak isgali döneminde, Kerkük ile beraber Güney Kürdistan`in Türkiyeye ilhakini savunuyordu. Yine Abdullah Öcalan`in Ortadogu Konfederasyonu politikasi, Kürdistan`nin dört parçasinin, Türkiyenin egemenligi altinda olacagi bir çözümü içeriyor.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ensarioğlu'nun Aksam gazetesinde yaptigi yorum, hemen hemen ayni görüsleri dile getiriyor: 'Kürt sorununun çözümünde 'bölünme' değil 'büyümeyi' konuşmalıyız'.... Ensarioğlu'nun formülü, Güney ve Kuzeybati Kürdistan`nin, Türkiye'ye entegrasyonudur. Mesut Barzani ile, AK Parti kongresinden sonra, ne konustuklarini bilemiyoruz. Ensarioglunun kongreden hemen sonra bu yöndeki açiklamasi düsündürücür. Ensariloğu'nun 'Türkiye bölge ve dünyada güçlü aktör olur' dediği entegrasyon formülü, tüm Kürdistan topraklarinin Türkiye`nin isgali altina girmesi ve Kürtlerin Türk egemenlik sistemini yönetimi altinda yasamasi demektir.

Amerika`nin ve AB`nin bu yönde bir politikasi varmi bilemiyoruz. AK partinin böyle bir politikasi olabilir, ancak CHP ve öbür sömürgeci Fasist partilerin buna sicak bakacaklari süpheli. Fakak Türkiye`nin yeni topraklar kazanmasi, onlari isgal ve talan politikasi etrafinda toplanmalarina yol açabilir..

Kuzey, Güney ve Bati Kürdistan`daki Kürt yöneticilerinin böyle bir politikayi desteklemeleri mümkünmü sorusuna gelince. Buradaki yöneticiler kaygan bir zemin üzerinde olduklarini biliyoruz. Umariz 2. Bir Lozan, Kürtlerin destegiyle gerçeklesmez.

Kuzey Kürdistan`da PKK`nin buna destek vermesi (Apo`ya ev hapsi verilirse dünden razi), TC devletinin Kürtlere bazi demokratik ve kültürel haklar vermesi ile (Türkiye`ye entegrasyon zaten mevcuttur), bir uzlasma saglanabilinir. BDP, aylar önce yaptigi açiklamada, Türkiye`nin Suriye Kürtleri ile iyi geçinmesi ve gerekirse onlari kendi semsiyesi altina almasi gerektigi konusunda ögütler verdi.

Güney Kürdistan`da, Federal yönetimin özellikle Maliki ile olan çeliskisi ve Araplarla olacak bir çatisma durumunda ve Türkiye`ninde bundan yararlanmasi durumunda, onlari Türkiye`ye daha fazla bagimli hale gelebilir.

Bati Kürdistan`da, Türkiye`nin isgali durumunda veya Araplarla bir savas halinde, Türkiye`ye bir yanasma olabilir. Tabbi bunlar varsayimlardir. Ancak Türkiye`nin ilerde böyle bir politikayi önüne hedef olarak koyacagi kesindir. Kürtler için anadilde egitimi bile, anayasal hak olarak kabul etmeyen bir Türkiye`nin, Kürdistan`nin bütün parçalarini kapsayan bir özerklik veya Federasyon politikasinda ne kadar basari sagliyacagi simdiden mümkün gözükmüyor.

Türkiye, Kürt Halkini tümüyle ne katliama ugratacagini, nede asimile edemiyecegini anladi. Geride tek bir yol kaliyor, Bütün Müslümanlar kardestir politikasiyla ve bazi kültürel tavizlerle, Türk Islam senteziyle, Türkiye`ye entegre etmek.
Eger Türkiye, Kürtlerle birlikte federatif bir yapi ile yasamak istiyorsa, önce Fasist Misak-i Miili politikasinda vazgeçmesi lazim. Misak-i Milli demek: Baska uluslarin topragini isgal etmek, katliam yapmak, kültürünü, örf adet ve geleneklerini yok etmek, asimilasyona ugratmak ve sömürmek demektir. Misak-i Milli esittir sömürgecilik.

Amarika`da Siyah Lider Lutherking`in dedigi gibi (öyle zamanlar varki, susmak ihanettir). Bu dönem, Kürt halkinin toptan tepki göstermesi ve susmamasi gereken bir dönemdir.

07.10.2011

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.