Ana içeriğe atla

Kürdler Niye Devletleşmesin, Kürdistan Niye Birleşmesin?

Kürd-Kürdistan, emperyalistler ve bölge devletleri tarafından parçalandı, paylaşıldı ve sömürgeleştirildi. Kürd milletine soykıma varan uygulamalar uygulandı. Türklleştirmek, Araplaştırmak ve Farslaştırmak istendi. Kürdler tüm bu uygulamalara karşı direndiler. Kendi kimliklerini korumak, millet olmadan doğan haklarını elde etmek için savaştılar. Büyük bedeller ödediler. Büyük acılar çektiler. Bunca verilen bedel ve çekilen acıların karşılığı Kürdlerin kendini yok sayan ve imhada geçiren Türk'e ait kurum ve sembollerini kutsayıp saygı duymak değildir.Bugünden sonra Kürd milletini soykırımlarla, asimilasyonla yok etmek mümkün olmadığına göre geriye bir başka yol kalıyor. Buda Kürdlerin millet olmasından doğan doğal haklarına kavuşmasıdır. Her kim ki, bunu sulandırır ve düşmanın işitmek istediği dil-diş sorunlarıyla Kürd milleti adına konuşursa bilinsin ki, bunların ağzında Türk'ün dili vardır. Kürdlerin taleplerini özel tim, köy korucu sistemin lağvı, köye dönüş ile sınırlıyanların Türk egemenlik sistemin Kürdistan'daki icazetli yapıları olduğuna kuşku yoktur.Sormazlar mı, dün bu sorunlar mı vardı? Meseleyi bu kadar geri çekmelerinin altında Türk ordusu dahil, Türk'ün Kürdistandaki varlığını kutsamaktır.Hayır efendim. Sorun ne özel timlerin, ne köy korucu sistemin lağvedilmesi, ne de köye dönüş meselesidir. Sorun Türk'ün Kürdistan'da oluş meselesidir. Türk pılını pırtını toplayıp Kürdistan'da depolup gitmedikte Kürd millet lehine olumlu bir değişme olmayacaktır.Kürd milletin şaşmaz talebi kendi bağımsız milli devletini kurmaktır. Bunun dışındaki hiçbir yaklaşım çözüm değildir.Dünyada 300'e yakın devlet vardır. Kürdlerinde kendi milli devletlerini kurması dünyanın sonuda değildir.Dünyanın sonu değil, ama Kürd düşmanlarının “sabrımız taşıyor” histerisi baş gösteriyor. Mesele onlarlada bitmiyor. Suç ortağı güçlerin “hassasiyetinizi anlıyoruz” tutumları ortalığı bulandırıyor.Bir bütün olarak Kürd düşmanı güçlerin ortak politıkaları Kürdistan'ı bölen ve paylaşan devletlerin siyasi ve toprak bütünlünün korunmasıdır. Amaç bu olunca Kürdleri bağımsızlığa götürecek her gelişme şiddetle bastırılmalıdır. Mantık budur.Türk Başbakanı Erdoğan'ın “Irak AB’den daha önemli, Türkiye başta olmak üzere komşu ülkeleri hesaba katmayan oldubittiler Irak'ı istikrara kavuşturmayacak. Özellikle Irak'taki mezhep grupları ve etnik unsurlar bu uyarımızın üzerinde ciddiyetle düşünmelidir. Irak'ın bölünmesi ve Kerkük'te oldubitti peşinde koşanların niyetlerine yönelik olarak bu uyarıyı bugünden yapmak zorundayım. Irak meselesinin bizim için AB sürecinden daha öncelikli bir hal aldığını bayramın ilk gününde söylemiştim” söylemi bunun kanıtıdır.Dahada ileri giderek Irak'ta olması gerekenleri şöyle tanımlamıştı.“Irak’ın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, güvenlik ve istikrarın sağlanması, Iraklı gruplar arasında bozulan dengenin yeniden kurulması, Irak'ın petrol kaynaklarının denetimi ve gelirlerinin paylaşımında merkezi hükümetin ağırlığının korunması, Irak'ın tüm sınırlarının ve sınır kapılarının merkezi yönetimin kontrolünde olması, Irak anayasasının bölücü ve zayıflatıcı unsurlardan temizlenmesi, Kerkük sorununun, Kerkük'ü oluşturan gruplar arasında uzlaşıyla çözülmesi, terör örgütünün Irak'taki varlığının ve etkinliğinin sona erdirilmesi, bu konunun ilişkilerimizde sorun yaratan konumdan çıkarılması, Irak'taki Türkmen varlığının korunması ve anayasal haklarının garantiye alınması, Türkiye ile Irak arasında ticari ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi, petrol, doğalgaz ve enerji alanında potansiyellerin değerlendirilmesi.”Adam sanki sömürge valisi. Kürdler ve Irak Arapları bu söylenenlere gülüp geçsede Türk Başbakanının bu söylediklerini Türk devletinin resmi söylemi olduğuda bir gerçektir.Demek istenen Irak denilen suni ülke ve devletin toprak ve siyasi birliğinin korunması Türk egemenlik sistemin birinci önceliğidir. Irak'ta Federal bir yapının ve daha ötesi Kürdistan'ın bağımsızlığı ne bahasına olursa olsun önlenmesi temel politıkalarıdır. Korku şudur. Kürdistan'nın Güneyinin bağımsızlığa kavuşması süreç içinde Kürdistan'ın diğer parçalarınında bu yönelime baş vuracakları korkusudur. Bunu önlemenin yolu Irak'ın toprak ve siyasi birliğinin korunmasıdır. Bölge sömürgeci devletlerin yanısıra Arap dünyası ve onlarla çıkar ilişkisi olan devletlerin korumaya çalıştıkları budur. Sömürgecilerimiz düşman kardeşlerdir. Birbirlerinin kanını içseler duymazlar. Fakat sorun Kürd-Kürdistan sorunu olunca canciğer oluyorlar. Kürdistan bağımsızlığını engelemek, kazanılmış hakları boşa çıkarmak için işbirliği ediyorlar.Dünya tiranlarının sömürgecileriminden farklı bir yanı olmadığı ortadadır.Mesela AB üyesi ülkeleri ele alın. Hiçbir zaman Kürdistan sorununa siyasi bir mesele olarak bakmadılar. Onların Kürdlere ilişkin yaklaşımı insan hakları sorununun ötesinde değildir. Kürdistan sorununun bağımsızlık zemininde çözülmesini AB üye ülkeleri kendi çıkarlarına yönelik bir tehdit olarak algılamaktadırlar. Bu yaklaşımın Kürdler açısında kabullenilecek bir yanı yoktur.Rusya ve Çin'nin dünden bügüne değişmeyen politıkaları Avrupa tarafından Kürdistan'a giydirilen mevcut statükonun devamıdır.ABD'nin politıkası dönem dönem farklılıklar gösterdi. Lozan Andlaşmasını bugüne kadar tanımadı. Wilson ilkelerine göre Kürdlerinde devlet kurma haklarının olduğunu deklere ettiler. Fakat daha sonra bu politıkalarından vaz geçtiler. Kürdistan'ı egemenliğinde bulunduran ülkelerle siyasi, ekonomik ve askeri işbirliği yaparak sömürgecilerimizin Kürdlere karşı politıkalarını desteklediler. Sovyet bloğunun dağılmasına kadarda bu politıkalarını sürdürdüler.Irak işgaliyle eski politıkalarından vaz geçtikleri görülmektedir. Kürdlerin önünü önemli ölçüde de açtıkları bilinmektedir. Bunun ucunu nereye kadar açık bırakacakları bizce karanlıktadır. Bildiğimiz bugüne kadar bağımsız Kürd devletine karşı oldukları şeklinde açıklamalarıdır. Kamuoyu önündeki açıklamaları bu yöndedir. Devletin gizli dehlizlerinde olup bittenler bizce bilinmemektedir. Fakat bilinen bir realite var ki, Irak işgaliyle bağımsız Kürdistan'nın stardının verildiğidir. İrak işgali bunun ilk adımı ise olasılı İran Molla rejiminin tasviyesi ikinci adım olacaktır. Zaten ABD-Türk ilişkilerinin tarihinde en derin krizini yaşamasının nedenide budur.ABD'nin Afganistan ve Irak işgalleriyle stardını verdiği GOP başarıya ulaşması halinde bağımsız Kürdistan'nın gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Kuşkusuz bunun bugünden yarına gerçekleşeceği beklenilmemelidir. Bu bir süreçtir ve işliyor.Kürd siyasal önderliği buna göre kendini politikleştirmeli ve pratikleştirmelidir. Buda düşmanın işitmek istediği politıkaları ikide bir tekrarlamak değildir. Kürdlerin bağımsızlık peşinde olmadığını ve bağımsızlığın çıkarlarına olmadığını söylemek Kürd politıkası olamaz. Bu söylemi kim seslendirirse seslendirsin, niyeti ne olursa olsun düşmanın işitmek istediği bir politıka olduğu aşikardır.Dahası var. Kürdistan'ın Kuzeyinde bugün sahada olan kendilerine Kürd siyasal çevreler diyen ve şahsiyetlerin kendileriyle birlikte Kürd milletini TC'nin kapısına bağlamak için atmadıkları takla kalmadı. Kürdleri rencide, Türkleri onure eden ne kadar söz yığını varsa bu zevatın ağzında günde en aşağı üç kez dökülü vermektedir. Uniter devletlerine, yüce meclislerine, bayrağına saygı yarışı içindedirler. Utanmazca Kürd-Kürdistan inkarı ve imhası üzerine kurulu bu kurum ve sembollerin Kürdlerede ait olduğunu iddia ediyorlar.Türk egemenlik sistemi ile elbirliği içinde Kürdleri misak-ı milli dedikleri açık cezaevinde tutmak ve süreç içinde başkalaştırmak çabasını veriyorlar.Bu bir misyondur.Kimi bunu bilinçlice üslenmiş icrasında görev alıyor. Kimide gerilla edebiyatı ardına saklanarak bu uğursuz misyon sahiplerini Kürd milletine sevdirme çabasını veriyor.Allah akıl fikir versin.Düşman evde olursa ev sahibinin işi zor.Tartışılan Kürd milletinin geleceği gerillanın can güvenliği değildir. İzlenen politıka ve sahipleridir. O sahipler ki, Türk egemenlik sistemin maşası ve piyonlarıdır.Bunların Kürd milletine saygısı olmadığı gibi evladı, canı ciğeri, geleceği gerillayada saygısı yoktur. Gerillanın imhası onların varlığının devamıdır. Gerilla kanı içtikçe var oluyorlar. Bunu görmemek için art niyetli olmak geregir.1 Aralık 2007

saygdeger hocam yazindan dolayi seni kutlarim gerci yazinin tümüne katiliyorum ama son paragirafta gerillalar icin yazdigin son cümleler icin ayrica kutlarim .Biz kürt halki olarak hayinlara degil ama kürdistan bagimsiz birlesik mücadele veren bütün pesmergelere ver gerillalar her zaman sahib cikariz .Kendini ankaranin kapisina baglayan itler unutmasinlarki bu ulusa ihanet edenler ihanet ettikleri yerden de mermiyi yerler bunlari kafalarinin bir kösesine yazsinlar. Saygilarimla . asef dag

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.