Ana içeriğe atla

Kerkük Üzerine Bir belgenin Düşündürdükleri

  Newroz Com’un sayfalarında Kerkük, Kerkük’ün eski tarihine, şairlerine, edebiyatına, Kerkük’te Kürd basını ve Kerkük’ün araplaştırma sürecine ilişkin yüzlerce makale, çeviri ve haber yayınlandı..Newroz Com’da yayınlanan tüm tarihi belgeler ve araştırmalar Kerkük’ün en az 4000 yıldan beri Kürdler ve Kürdlerin ataları tarafından mesken edildiĝi gerçeĝini ortaya koyuyor.Esas olarak Osmanlılar döneminde Kerkük’e yerleştirilen bazı Türkmenler Birinci Dünya Savaşından sonra Kürdistan’ın yeniden bölünmesine baĝlı olarak Kerkük’te kaldılar..Türk Deveti bugün Güney Kürdistan’da ve özellikle Kerkük’te kalan bu Türkmen azınlıĝı Kürdlere ve Kerkük’ün geleceĝine karşı kullanmaya çalışıyor... Türkmenlerin bir kesimide Türk devletinin bu açık provokasyonlarına ve anti Kürd kampanyalarına angaje olmuş durumdalar.Hatta Türk devleti ve resmi tarihçileri Kerkük’ü çoktan beri „ 1000 yıllık Türk Yurdu“ ilan etmişler... Bu konuda Türk kimliĝine sahip çıkan herkesi anti Kürd baĝlamında şartlandırmışlar..„Kerkük’ün Türklüĝü“ konusu tüm Türk çevrelerinde ortak bir refleks olmuş, sanki Osmanlılar Kerkük’ü deĝilde, Kürdler sonra Kürdistana gelip Kerkük’ü işgal etmişler gibi tablo çiziyorlar.Araplarda aynı durumdalar... Onlarda sanki Irak’ın rejimleri tarafından Kerkük araplaştırılmaya çalışılmamış, yüz binlerce Kürd göçe zorlanmamış, yüzbinlerce Kürd Kerkük için Enfallere uĝramamış, Kürdler sonradan gelip „Arapların diyarını“ işgal etmişler.. mantıĝindalar..Arapların bölgeye getirilip yerleştirilmeleri ise esas olarak 1963 sanrası dönemine denk düşmektedir.Ama, bugün Araplar ve Türkler hep aĝızdan, ses birliĝi yaparak Kürdlerin „Kerkük’ün demografik yapılanmasını deĝıştirmesinden“, „Kürd işgalinden“ söz ediyorlar..Bir çok eski islam ve Arap tarihçisi asırlar öncesi „Kerkük’ün Kürd ve Kürdistani kimliĝini“ kabul ediyorlardı.(Bu konuda Newroz Com’da çıkan Dr. Kemal Mazhar ve Dr. Cemal Reşid’in makalelerine bakınız).. Ilk Osmanlı Ansiklopedisini yazan Şemsedin Sami Kerkük’ün Kürdistan’ın bir şehri olduĝunu kabul ediyor ve halkı konusunda „Dörten üçü Kürd, geriye kalan Türkmen, Asuri vs...) diyordu..Aslında Türkler ve Araplar gibi, kendi tarihsel yurtlarının dışında başka halkların ve kavimlerin yurtlarını işgal edenler , yerlileri yok ederek o toprakları „Anavatan“ olarak lanse etmeleri tarihsel olarak yıkıcı, kendilerine ait olmayan yurtlarını kaybetme korkusuyla kendileriyle birlikte olmayanları yoketme olayi bir ulusal kimlik haline gelmiştir. Bu ulusal kimliĝe ve onun beraberinden getirdiĝi tarihsel alışkanlıklara sahip olan Araplar ve Türkler yüzyılımızda dahi başka alanları işgal ederek o alanları kendilerine yurt etme çabası içindeler.Türklerin Orta Asya’dan gelişlerinden ve Arapların islam ile birlikte Arap yarım adasından çıktıktan sonra yaşadıkları süreçleri ve işgal ettikleri ülke halklarının akibetlerine bakıldıĝı zaman bu gerçekler daha da anlaşılır.Aslında ben bugün Newroz Com okucularıyla paylaşmak istediĝim Kerkük’e ilişkin ortaya çıkan yeni bir tarihsel belge meselesidir..Bilindiĝi gibi Birinci Dünya Savaşından sonra Britanya Güney Kürdistanı işgal etti ve daha sonrada Milliyetler Cemiyeti kararıyla yeni oluşturduĝu Irak devletine ülkemizin bu parçasını zorla entegre etti.. O dönemler Türkiye ve Britanya’nın Lozan konferansında bir sonuca baĝlayamdıkları Güney Kürdistan yada onların söylemiyle „Musul Meselesi“ bir komisyona havale edildi.. Soz konusu komisyon Güney Kürdistanla ilgili rapor hazırlarken hem Türkler, hem Ingilizler Musul vilayetinin demografik yapılanmasına dair etnik yapılara ilişkin rakamlar vermişlerdi.. Britanya Arapların sayısını yüksek göstermeye çalışmış, Türkler Güney Kürdistan’daki Türkmenlerin sayısını abartarak vermişti.. Ama, Türkiye ve Britanya’nın tüm bu çabalarına raĝmen, yine iki tarafta Kürdlerin Musul vilayetinde esas çoĝunluĝu oluşturduĝunu kabul ediyorlardı.. Komisyon da hazırladıĝı raporda bu gerçekliĝi tespit ediyor, ama buna raĝmen Kürdistanı Irak devletine baĝlanıyordu..Şimdi vermek istediĝim belge, Britanya’nın o dönem Kerkük yetkilileri, Kerkük şehrinin 1 Ocak 1919 ve 31 Aralık 1919 sürecini konu alan Britanya Dışişleri Bakanlıĝına sundukları yıllık rapordur..British Administration Report Of Kirkuk Division adlı rapor sayın Serbest Kerkuki tarafından aşaĝı Kurmançaya aktarıldı..Bu raporda Britanya yetkilileri Kerkük vilayetinin toplam nufüsunu 91,229 kişi olarak tespit ediyor ve bunun 75,000‘nin Kürd olduĝunu söylüyor.Yine söz konusu olan raporda Vilayetin Merkezi Kerkük olarak, Kifri, Xurmatu, Çemçemal vb.. kazalardan, Şiwan, Pirde, Qerehesen, Hewice, Pêbaz, Şêrwane, Qeretepe, Qadirkerem, Daquq, Sendaw ve Aqçeler gibi nahiyelerden söz ediliyor... Yine raporda Kerkük ve çevresi için, Kürd ve kürd aşiretlerinin hakim olduĝu alanlar vurgusu yapılıyor.Aslında o dönemlere kadar Kerkük’te deĝişen fazla bir şey yoktu. Şemsedin Sami’nin bin sekiz yüz doksanlı yılların sonunda söyledikleriyle Ingilizlerin 1919 yılında söyledikleri aynı şeydir: KERKÜK’ÜN DÖRTEN ÜÇÜ KÜRD ...

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.