Ana içeriğe atla

Güney Kurdistan Realitesi, Protokol Ilişkilerinde Degerlendirelemez!

Uluslararasi iliskilerde  inceleme ve stratejik  uzmani olmadigim aciktir. Ama en azindan ana hatlari ile cok belirgin olan bazi seyleri yorumlama ve analiz etme yetisinide yitirmis degilim. Sömürgeci gücler ve onun varyanti olan derin strateji uzmanlarinin sürekli bir sekilde planli olarak ABD cekip giderse yada ABD ile iliskilerinizde bir kopukluk olusursa yanliz kaldiginizda ne yaparsiniz. Yada Bölge ve uluslararasi kosullar ve Ortadogunun cografik sartlari Bagimsiz bir Kurdistani kaldirmaya uygun degildir..vs belirlemelerinin sikca yapilmasi süphesiz kendiliginden, rastgele ve tesadüfi secilmis bir olgu degildir.  Bazi kesimler tarafindan da devletler arasindaki iliskilerin dostluk iliskileri olmayaip cikar iliskilerinin ön planda oldugu dolaysiyla Ortadogudaki sömürgeci devletlerin agirligi ( Buna 26 Arap devleti, AB..vs ) Kurdistan ile karsilastirildiginda Kurdistan`in hemen feda edilmesi gibi bir takim belirlemeler yapilmaktadirlar. Amac Kürtlerin bagimsiz Kurdistan idaellerini yok etme ve Kürtler icin en uygun bir sürecin yasanildigi dönemde, Sömürgeci devletler acisinda da en olumsuz kosullarin olustugu bir ortamda, Kurdistan ulusal mücadelesini bir kac siyrikla atlatmaktadir. Cünkü günümüzde Ortadogu ve daha da ileri giderek dünya gündeminin 1. maddesi olabilecek Kurdistan olgusu ortaya cikmistir ve Kürtler gecmis tarihlerinde hic zaman sahip olmadigi imkanlar ortaya cikmasi, kisacasi Kürt ve Kurdistan ulusal bagimsizlik mücadelesi acisinda Altin cagi dönemine baslamasi, korku ve sevincleri tutusturmustur.  Saddamin, ABD`ye Baas rejimine dokunmamasi, Irak`in askeri olarak isgal edilmemesi durumunda iktidari ve Irak`i terk etme taleplerinin ABD`de tarafindan red edilmesi bile ABD`nin Kurdistan Ortadogu ve Dünya politiklarinda stratejik degisikligine dair bir örnektir.  Irak ABD`ye Savassiz teslim edilmesine ragmen ABD`nin bunu kabul etmemesi Sosyalist bir sistemin! olmadigi bir ortamda Emperyal devletler arasindaki cikar catismalarinin ön plana cikmasi ve ABD`nin dünya üzerindeki egemenligini paylasmak istememesi böylesi bir savasta ABD`nin yenilmesi yada Irak üzerindeki hesaplarinin tutmamasi sadece dogrudan Kürt sorununu ilgilendirmemekte, ayni zamanda ABD`nin dünya üzerindeki hegemonyasina da ciddi bir sekilde darbe vurur. Başini Fransa ve Almanya`nin ciktigi, karsit bloklarin ABD`ye karsi baris havariligine soyunup Türkiye Iran ve Suriye`nin de baris havarisi ittifakina katilmalarinin temel nedeni Irak`taki rejim degisikliginin Ortadogu ve dünya üzerinde yapacagi degisimin etkisinden ürkmelerinden kaynaklaniyordu. ABD`nin Irak`ta basarili olmasi ABD`nin dünya hegemanyasi üzerindeki hakimiyetini pekistirecek kaybetmesi halinde ise iktidari paylasmak zorunda kalmasidir.  Sömürgeci gücler bundan hareketle sürekli bir sekilde, ABD`de ebediyete kadar Irak`ta kalmayacak kalamayacak, ABD`de gittiginde ne yapacaksiniz santajlari ile Kürtleri islah etmeye, Iraki olmaya zorlamaktadir. Bu sömürgeci gücler  acisina, kendi mantiklari icersinde tutarli ve mantiki bir politikadir, cünkü kurdistan üzerindeki ebedi hakimiyetlerini kaybetme ve Bagimsiz Birlesik Kurdistan kurulmasinin temellerinin atilmasi ile karsi karsiyadirlar.  Isin olumsuz yani ise kimi Kürt parti ve önderlerininde bu politikalara benzer söylemler söylemesi ve yakilip yikilan Irak devletini yeniden insaa edilmesi icin canla basla calismasi buna karsi cikanlari ise agir bir sekilde itham etmeleridir. Ulusal kurtulus mücadelesinin temel görevleri, sömürgeci güclerinin Kürt halki üzerinde olusturdugu etrafiniz kusatilmis nefes borularini tikanmis, deniz baglantiniz koparilmis yasama ve ayakta kalma sansiniz yok, kaderinize boyun egmek zorundasiniz politiklarini ters-yüz edip Kürt halkinin her sart altinda kendisini ayakta tutup yasatacak direnc ve imkanlara sahip oldugu inancini asilamasidir.   Güney Kurdistan`in bagimsizlasmaya dogru gidecek adimlari atmasi ve bu yöndeki mevzi ve kazanimlarini güclendirmesi, sömürgeci güclerin müdahelesine yol acacak söylemleri gercekleri idafe etmemektadir. Bunun önündeki en büyük engel ABD`nin Ortadogu ve diger petrol bölgelerine yönelik planlari olup AB ve diger ülkelerin tavirlari sömürgeci güclerin lehine olmadigi gibi Güney Kurdistan ve diger parcalardaki Kürt halkinin tepki ve karsi direnisi, dört parcadaki Kürtlerin ortak cephede bulusmasini saglayip bagimsizlik mücadelesini Kurdistan geneline yayma riskidir.  Sart ve kosullar Kurdistan ulusal bagimsizlik mücadelesinin lehine ve hic bir sömüregeci güc böylesine büyük bir riski göze alabilecek durumda degildir. Türk devletinin yaptigi bütün provakasyonlar, mehmetcigin basina cuval gecirme eylemleriye sonuclanmistir. S,mürgeci güclerin herseye ragmen intiharvari eylemlere yönelmesi, Kurdistan ulusal bagimsizlik mücadelesinin lehine olacaktir. Sömürgeci güclerin provakasyon ve tehditlerine ragmen uluslararasi kosullar Kürt ve Kurdistan`in lehinedir. Esas olarak Kürt ve Kurdistan ulusal bagimsiz mücadelesinin en büyük handikabi, icseldir. Kürdistan politik arenasinin en büyük sorunu uluslararasi alandaki degisim ve gelismeleri yeterince analiz edememesidir. Biz Kuzey Kurdistanli Kürtler acisinda ise tam bir felakettir, halen sapla samani ayristiracak olgunluga ulasmis degiliz.   Bir ülkenin devlet kurumlarini esir alan rüsvet-yolsuzluk-partizanliktan her halde ben sorumlu degilim. Mam Celal, yolsuzluk ve Rüsvetten sikayetcidir, Kak Mesud, Rüsvet ve yolsuzluktan sikayetcidir, Üniversite ögrencileri ile secim toplantisi yapan Sayin Dr. Berhem yolsuzluga, rüsvete ve adam kayirmaya karsi mücadele edecegini söylüyor. Bir üniversite ögrencisinin deyimi ile “ iktidar olan ve bu ülkeyi yönetenler olarak, yolsuzluk ve rüsvetin partizanligin oldugunu söylüyorsunuz, oysa siz yönetim erkisiniz siz yapmiyorsaniz kim yapiyor bunu adlandiriniz ve adini koyunuz .“ Bir ülkede demokrasinin yerlesmesi, bütün kurum ve kuruluslari ile birlikte uyum icersinde calismasi o ülkedeki yasama-yargi-yürütme erkinin calismasina baglidir. Güney Kurdistan`daki yargi sistemine iliskin pek fazla bilgi sahibi olmamakla birlikte Pêsmer bakani kizinin yasindaki bir bayanla 5. evliligini yapip halen o görevini sürdürüyorsa bir takim eksikliklerin oldugu ortadadir. Yürütme ve yargi ikiye bölünmüs yasama  erki ise islevsiz bir konumdadir. Ülkemizde Hainlikle Yurtseverligin arasinda cam duvarlar oldugundan, 1 saat icerinde hem Hain hemde Yurtsever olarak nitelenmek cok kolaydir.  Gücü seyi yönlendirdigi ve her seye hakim oldugu bir ortamda övgü dizmenin riski yoktur, üstelik mükafati vardir.  Biz Kuzey Kürtleri, kendi ellerimizle Apoyu yaratik ve bir halk olarak bu gün bunun bedellerini cok agir ödemekteyiz. Şeref Laşer hocanin tam yerinde bir tespiti vardir. Sorun Güney Kurdistan`in hangi yönetim modelli sececegidir. Küveyt mi yoksa Israil mi? Sorunumuz burada dögümlenmektedir. Küveyt modele ile ile kaybedecegimiz Israil modeli ile kazanacagimiz acik ve net bir sekilde ortadadir. Küveyt modelini önlemenin tek yolu da protokol degerlendirmelerinde gecmedigi aciktir. Güney Kurdistan`in gelecegi sadece Güney Kurdistan`da yasayan halkinin kaderini belirlememekte ayni zamanda diger parcalardaki Kürt halki icinde bir esin kaynagidir. Iki iktidar, iki hükümet, iki Pêsmerge kuvveti her sey ikiye bölünmüs bulunmakta. Hewlêr hükümeti heyeti Güney Koreye giderken, Süleymaniye Hükümeti heyeti Cin`e gitmektedir. Güney Kurdistan`daki iktidar partileri evlerindeki ic sorunlari cözmeleri gerekirken, bu sorunlari buzdolabina koyup bütün gücleri ile Bagdat`i yeniden diriltmenin mücadelesini vermektedirler. Kürtlerin Musul diye bir sorunu yoktur, bu sorun otomatikmen cözülmüstür; Musul bir Arap sehridir. Kerkuk ise belirsiz bir gelecege birakilmistir. Secimler öncesi hangi düsünceye sahipsem neyi savundumsa secimler sonrasi da ayni düsünceleri savunuyorum. Kürtlerin Bagdat`i ve dolaysiyla Irak`i yeniden insaa etme cabalari, insaa icin üst üste konulan her tas Kürt ve Kurdistan`a kursun ve top atislari olarak geri dönecektir. Kürtlerin birinci öncelikli görevleri kendi evlerine bir ceki düzen vermektir. Kendi parlamentolarina gerek icte ve gerekse uluslararasi olan mesrulugunu tartistirmayacak sekilde düzenlemeleri, Kurdistan`da bulunan tüm kurum ve kuruluslarin yetki ve görevlerini yasalardan alacak anayasal demokratik yapilanmayi, yarina ertelenmeyecek bir bicimde yürürlüge koymalaridir. Gerek secimler öncesi halkin beklentileri ve gerekse secim sürecinde yapilan ortak propaganda calismalari Iki hükümet idaresinin birlestirilip Kurdistan parlamentosuna islevlilik kazandirip Kurdistan Anayasasini bir an önce referanduma sunmalaridir. Kendi sorunlari cözemeyenlerin dis güclere karsi varolan avantajlarini dezavantaja dönüstürme ve pazarlik masasinda etkisiz bir konuma düsmelerine neden olacaktir. Kendi ic sorunlarini cözen yada bu konuda ciddi adimlar atanlarin güc ve kudretleri de o oranda artitmis olacaklardir. Düsüncelerimi yine tekrarliyorum, “ federasyon, zenginlik kaynaklari, Irak’in kimlig, Irak bayragi...vs konular, sekilsel olarak parlamentoya getirilip onaylatirilacak esas olarak, önemli sorunlara iliskin konular parlamento disinda Kürt, Sii ve Sunii kesimlerin olusturacagi komisyonlar vasitasi ile olusturulacak,Irak  Parlamentosundaki aritmetik rakamlar Kürtlere hic bir sans tanimiyor. Secimler arifesinde Sii ve Sunii politikacilarin es zamanli tehditvari söylemleri, önümüzdeki sürecin zorluk ve sikintilarini isaret etmesi acisinda önemli kilometre taslaridir. Sii Ittifakindan Sami El Eskeri Kürtlerin taleplerinin cok olmasi durumunda Sunii`ler koalisyon olusturacaklarini,Irak Eski parlamento baskani ve El Iraqi lsitesi adayi Hacim Hesenin verdigi demecte acik bir sekil Anayasada degisiklik yapacaklarini, Sunii temsilcilerin Federalizm karsiti ve Irak`in toprak bütünlügünden yana olacak kesimlerle koalisyon olusturmaya haziriz demeleri, Caferinin Sunii kesimlere koalisyon icin cagri yapmasi, Arap kesimlerin niyet ve bakis acilarini ortaya koymaktadir. Kürtlerin Arap kesiminin manevralarin verecekleri en iyi yanit, Kurdistandaki yolsuzluk, rüsvet, vurgun, particilik, anti demoratik uygulamalara zemin hazirlayip onu besleyen iki partili ikili iktidara son vermektir.“ Güney Kurdistan`da özellikle gencligin secimlere katilmak istemeyisi ve  Duhok, Hewlêr, Süleymanîye...vs illerde defalarca yolsuzluk, rüsvet, partizanlik ve iki hükümet idaresinin birlestirilmemesini defalarca protesto etmislerdir. Ama bizim kuzeyli aydinlarimiz, Güney Kurdistan sokaklarinin sesini, Kerkuk Kürd`ünün cigliklarini duymazliktan gelmekte, Güney Kurdistan ve oradaki iktidarlari degerlendirme kriterleri, buradaki iktidar yöneticileri tarafindan nasil karsilandiklarina baglidir. Bu arada, yaptigi degerlendirmelerle farkli bir yaklasim tarzini ortaya koyan Seref Laser`i kutlamak gerekir.  Güney Kurdistan realitesi sadece protokollerle sinirli olan bir realite degildir, bir de protokollerin disindaki arka sokaklari da görmek gerekir! Semzînan, Hekkari ve Yüksekova`da halkimiz, 2-3 hafta boyunca türk devleti tarafindan askeri tatbikat icin kobay olarak kullanildi. Ve bizlerde boynumuzda asili duran utanc madalyasi ile günlerce seyirci olduk.  Peki kim Türk metrepollerine sürgün edilen ve kendi vatanlarinda sürgünde yasayan bir lokma ekmek icin harac-mezat vucutlarini satan Kürt kizlari icin gözyasi dökecek? Son dönemdeki T.C-ABD ve Güney Kurdistana iliskin, T.C`deki sessizligin Kuzey Kurdistan`a yansimasi nasil olacak bilen varmi? Kalbimiz ve dualarimiz Güney Kurdistan icin olacak bu tartisilmayacak akadar acik bir konudur. Ya Kuzey Kurdistan`in scinde bulundugu durum diger bir deyisle de, Güney Kurdistan`in nefes borulari Kuzey Kurdistan`daki mücadeleden gecmiyor mu? Kuzey Kurdistan`da atilacak en kücük bir adim Güney Kurdistan`a rahat soluk alma ve genis manevra alani acmayacak mi? Ben kisi olarak güney Kurdistan`a iliskin yapilan methiyelerin cogunu Kuzey Kurdistan`daki zayifligi örtmek ve Kuzey Kurdistan`a iliskin görevden arazi olmak seklinde algiliyorum. Güney Kurdistan`da olusan dinamizm ve coskuyu arkamiza alalim, her türlü dayanisma ve yardimlasma icersinde olalim ama Kuzey Kurdistan ulusal mücadelesi diye bir sorunumuzun oldugunu da unutmayalim! Sayin Dr. Sirac Bilginin Makalemi alip kendi sitesine asip sonrada sözümona “ elestiriye evet, yikiciliga hayir” adi altinda teşhir etme yaklasimini, Amed cezaevinden baslayip PKK ile devam eden ve simdi de rotayi PDK`ye cevirme manevralari olarak degerlendiriyorum dogrusu  yadirgamadim.  Bu tavir, sayin Dr. Sirac Bilgine yakisan bir tavirdir,  Sayin Dr. Sirac Bilgin fena halde kendini Kilic-Kalkan oyununa kaptirmistir, bir de buna hafif siddette bir rüzgarin eklenmesi ise isin tuzu biberidir. Sayin. Dr. Sirac Bilgin`i tutabilene aşk olsun nede olsa 62 yasinda olan bir rusipîmizdir. Sayin Dr. Sirac Bilgine cevap vermeyecegim istedigi kadar kilic-kalkan oyununu oynamakta özgürdür.     

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.