Ana içeriğe atla

Darbeci, Vesayetçi ve Statükocu Sisteme Hayır!

Referandum süreciyle Kürdistan ve metropollerde artan hareketlilik dikkat çekicidir. Şimdiden Kürt halkını galeyana getirici ve sabrını taşıyıcı olaylar yaşanmakta. Özellikle gerilla cenazelerine yapılan insanlık dışı vahşet ve işkenceye tabi tutulması duyumları ve cenazelerin morglarda tutulması, verilmeyişi manidardır bizce. Ayrica son günlerde Inegöl ve Hatay da Kürtlere yapılan ırkçı saldırılar sürecin sancılarını ve kürd sorununun çözülmemesinin vardığı noktayı gözler önüne seriyor.

Nersinde bakılırsa bakılsın ve ne kadar ince eleyip sık dokusa da, kısmi Anayasa değişiklik paketinin hiçbir maddesinin bugün yürürlükte olan demokrasi açısından daha geri bir noktaya götürdüğünü söylemek mümkün değil. Bırak diğer maddeleri yalnız geçici 15.maddeyi kaldırarak 12 Eylül darbecileriyle hesaplaşma yolu açtığı için de olsa bu değişikliğe evet demek demokrat olmanın ölçüsüdür.

AK Parti tarafından başlatlıan Kürt açılımında kayda değer bir yol alınmadığı, aksine yaşadığımız süreçte tıkanmanın alabildiğine yaşandığı mevcut koşullarda Kürtlerinde kısmen taleplerini karşılayacak bir Anayasa değişikliği beklenmiyordu. Ama her şeye rağmen bu kısmi Anayasa değişikliğinin bile önemli olduğu düşünülmelidir.

Biz Kürt Devrimci Demokrtalar Hareketi olarak, söz konusu değişikliğin, ‘evet’le sonuçlanması halinde, Kürt sorunun tartışılması, kendi taleplerini özgürce ifade edebilecekleri demokratik bir ortama ancak kapı aralayabileceği düşünmekteyiz.

Ayrıca bu oylamanın 12 Eylül 1980 darbesinin 30. Yıldönümüne denk gelmesi, vesayetçi, statükocu, ırkçı, asimilasyoncu ve darbeci sistemde dönüşümü olmayan gedikler açacaktır. Bunun için Kürtler daha bir birlik halinde referanduma evet demelidir. Çünkü 12 Eylül darbesi ırkçı faşist uygulamaları ile en çok biz Kürtleri ezdi.

Referandum süreciyle Kürdistan ve metropollerde artan hareketlilik dikkat çekicidir. Şimdiden Kürt halkını galeyana getirici ve sabrını taşıyıcı olaylar yaşanmakta. Özellikle gerilla cenazelerine yapılan insanlık dışı vahşet ve işkenceye tabi tutulması duyumları ve cenazelerin morglarda tutulması, verilmeyişi manidardır bizce. Ayrica son günlerde Inegöl ve Hatay da Kürtlere yapılan ırkçı saldırılar sürecin sancılarını ve kürd sorununun çözülmemesinin vardığı noktayı gözler önüne seriyor.

Tüm bunlardan hareketle, çatışma ortamının sona erdirilmesi, operasyonların durdurulması ve silahların susması için herkes üzerine düşeni yapmalı. Başta siyasi iktidar olası provakatif girişimler için gerekli tedbirleri ivedilikle almalıdır. Koşullar ne olursa olsun açılımların devam etmesi gerekir.

Kısmı Anayasa değişikliğinin onaylanması sadece demokratik hak ve özgürlüklerinin genişlemesiyle ilgilidir ve tradisyon olarak geçmişten beri önemsedeğimiz ve bunun için uzun mücadele verdiğimiz bir alandır.

Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi olarak, Kürt halkının ulusal ve demokratik haklarının ancak Kürt halkının ulusal ve demokratik güçlerinin yaratacakları bir ulusal-siyasal irade birliği ile başarıya ulaşabileceğine inaniyoruz. Mevcut siyasal ve silahlı gücü ne olursa olsun bir siyasi hareketin Kürt halkının siyasal iradesini tek başına temsil etmesinin güç olduğunu en azından kendi ülkemizin ve halkımızın başarı kazanmış olan bir parçasından bilmekteyiz ve bu durumu yaşamaktayız. Özgür ve demokratik seçimlerde % 1 oranında oy alan parti ile % 40 üzerinde oy alan parti ve bu aralıkta oy alan diğer tüm partilerin birliği ile Güney Kürdistan’da başarılar elde edilmiş ve korunabilmektedir. Başkasından öğrenmemize gerek yoktur. Halkımızın mücadelesinin pratik deneyimi Güney Kürdistan’da yeteri kadar öğreticidir. Esas olan bu deneyimi Kuzeyde kendi koşullarımızda gerçekliğe dönüştürebilecek bir siyasi vizyon ve iradeye sahip olabilmektir.

Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi olarak, demokratik hak ve özgürlüklerden yana olan, sivil mücadeleden yana, vesayetin değil halkın egemenliğinden yana olan herkesin referandumda evet demesi gerekir. Özellikle Kürtlerin bir blok halinde sürece katkı sunmaları gereğine inanmaktayız. Bu değişiklik paketi ile 12 Eylül darbe Anayasasının “çöpe atılmasının ilk adımı” olacaktır. Bu yüzden Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi olarak bizde, “yetmez, ama evet” diyoruz.

12 Eylul referandumu vesayetçi, darbeci ve statükocu geleneğin sonu olacaktır. Kürt halkı, kendi mücadelesi adına bu referandumda söz konusu değişikliğin geçmesini engelleyici bir tutum içinde olmamalıdır. Barış ve Demokrasi Partisi’ nin de boykot kararını yeniden gözden geçirmelidir.

Kürt ‘EVET’ cephesinin daha geniş ve kapsayıcı olması bakımından tüm örgütlü güçlerin bir araya gelmesini önemsiyoruz.

Tevgera Demokratên Şoreşgêr a Kurd
Kürt Devrimci Demokratlar Hareketi Sözcülüğü Adına
Halim İPEK

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.