Ana içeriğe atla

Başbakan'ın Havlu Atışı / EJ

ABD'nin desteklediği AKP'nin yumşak İslam'ı TC sınırları içine hapis olmadı. AKP, yumşak İslam'ı TC'nin sınırları ötesine taşırdı. AKP nin bu politikası TC nin politikası oldu ve ABD'den destek gördü. ABD'den destek alan TC, Kürt sorununa resmi olarak başbakanın açıklaması ile noktayı koydu.

Daha önce TC'ye, Kürt sorununa demokratik yaklaşımlarını dayatan batı ve ABD'nin aleyhine olan bir açıklamadır. TC, artık Kürt sorunu ile karşılaşmayacağı anlamına
gelmez. Fakat dış gelişmeleri ve doğan fırsatı değerlendiriyor. Kürt sorununda, Türkler'in mantığının değişmeyeceğine dair bir ispat bu açıklama. Bu noktada.

Yine açıklama, bazı Kürt siyasilerin ne kadar yanıldıklarını bir daha ispatlıyor. Bu yanılgı ne yazık ki her zaman Kürt siyasilerin tamiri güç hatası olarak hafızamıza yerleşmiştir.

Kürtlerin görmesi veye kabul etmesi gereken iki nokta önem taşıyor.

Birincisi; durum ve gelişmeler ne olursa olsun; Kürt Halkının savaşcılarına karşı saygılı olması ve savaşcılara güvenmesi net ortaya çıkıyor.

İkinci nokta; Kürt ulusal mücadelesi ikinci boyutu kazandığıdır. Yani sivil örgütlenme, sivil siyasi duruş gücünü ispatlamasıdır.

Bu iki noktanın gücü bir başbakana havlu attırdı.

Her ne kadar dış dünyanın sesini yükseltmeyeceği bir dönem olarak görülse de ömrü uzun olmayan bir dönemdir.

TC'nin bu siyasi fırsatcılığı Kürtlere, TC mantığı ve Kürt düşmanlığının değişmeyeceğini ispatlarken, dış dünya içinde "şantajcı-fırsatcı" diplomasisini ispatlamış oldu.

Gerek Kürt siyası sınıf, gerek dış Dünya ve TC'nin gördüğü; Kürt halkı her alanda direniyor. Kendi kaderini belirlemek isteyen güçlü ve birlik olan bir halk var. Tüm siyasi ve ekonomi uzmanların göz ardı edemiyecek kadar kendisini dayatan bir Milletin ulusal istemleri sadece TC ile sınırlı değil!

Kürt halkının biriken ulusal, sosyal ve insani hakları en keskin noktayı yaşıyor. Bu noktada, ne Kürt siyasi sınıfı Kürtleri uyutabilir, ne sömürgeciler, ne de dış Dünya.

Türk başbakanın "havlu atması", "Osmanlıda oyun çoktur" deyişininin iflazıdır.

Burada Kürt Muhalefetin rolü büyüktür.

Haklı eleştirileri, uyarıları, görüşleri direnen ulusal çizgi ile birleşince Osmanlı oyunları istenen şekli almamıştır.

Türklerle orta halka oluşturan Kürt kesimi, siyasi strateji desteği veren kesimi, Kürt halkının direnişi karşısında düşman nazarında kredisini yitirmiştir.

Süreç bu gerçeği açığa çıkarmıştır.

Türkiye, yumuşak İslam adı altında yaptığı Arap düşmanlığı (Mısır, Libya, günümüzde Sürye..) Türkiye'yi en güvensiz noktaya taşırmıştır.

TC'nin Ortadoğu politikası iflas etmiştir.

Bundan dolayı, Kürtlere karşı geçmiş politikalarını uygulaması halinde, farklı bir Dünya, farklı bir Kürt sorunu ile karşılaşacaktır.

Kürtlere tek söz hakı doğuyor!

Ya TC başbakanının dediği tek tek leri kabul edecekler, ya da kendi tek tek lerini dayatacaklar.

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.