Ana içeriğe atla

Barış Nasıl Bir Şey, Cemal? / E.J

Hasan Cemal, Qandil'e gidip, Kürdistan doğasının tasvirini tatlı bir dille anlatımı. Yine," ne oyunların girşi doğa tadıyla verilmeye çalışılıyor", diye insanın şüphelenmemesi mümkün değil. Genel olarak ,Gazeteci Hasan Cemal diye geçer her tarafta. Ben öye bakamadım bir türlü. Değdi mi,değmedi mi hikayesi.

Hasan Cemal'ın nerde Dünya'ya geldiğinden çok; kimin gazetecisi? Sorusu koca "stop", panosu ile karşıma çıkıyor. Cevap, Türkiye'nin mehşur gazetecisi gerçeği "pat"diye kendisini ortaya atıyor. Hasan'a Türklük değdi mi, değmedi mi? Değmişse, "stop" panosunu görmem kadar meşru ne olabilir?

Hani, bohçasında bir sürü yarısı resmi, yarısı gayrı resmi, bir o kadarda, "top secret" malzeme var!

Bunu, doğa tasvirleriyle şerbetliye şerbetliye yedirecek. Lazım olur diye, etrafına şiddetli göz atacak,kamerası tesedüfen bazı gelişmelere şait'lik yapacak. Bir ara, TC'yi tanımasaydık, aceleye getirilen, derme çatma pratiği ile "barış geliyor" fatazisine inanacaktık. Sillahlar bırakılacak, barış gittiği cehennemden geri gelecek!

Bizim acemi heykel traşlar az daha yakayı ele verip, Türklere inanıp teslim olacaklardı. Ardından kıyamet çıktı.

"Barış kaçtı, kaçırıldı", insan, insaf be, ne zaman bu topraklara barış geldi de kaçtı da tutamadık. Cemal, şu Kürt tarihine şöyle bir göz at, diyesi geliyor. Her halde,Katliamlardan sonra gelen suskun dönemleri barış olarak okuyanlar var!

H. Cemal'ın bohçasını alıp gittiği bu dönemde ne oluyor:

İlk etapta,KCK kisvesi altında, seksenin üzerinde, Kürt siyasi beyinleri toplandı ve naylon kelepçelerle TV ve basında hüzünlü bir tablo da sergilendi. Bu, hem tehdit, hem piskolojik baskı, hemde kolektif beyinleri toplamanın başlangıcıydı.

Barış şarkılarının söylendiği dönem bu dönem. Bu güne dek, Kürt siyası beyinler toplanıyor, şantaj aracı olarak esir işlemi görüyor ve aynı zamanda "görüşme!" terazisinin indi çiktısına ayar verici olarak kullanılıyor.

Ve yine, Başbakan'ın Kürt kadın ve çocuklarını hedef göstererek, tehdidini Kürt halkının çocuklarına kadar götürmesiydi.

Bu resmen küfür etmekti, fakat bizim onurlulardan ses çıkmadı. Hani, Rize beledeye başkanı bu piskolojik saldırıyı işkembeden atmadı. Ardından TC tv spikeri dağa Kürd kadın sanatcısı kaldırmaya kalktı. Onurlulardan çıt çıkmadı.

Halkımızı ,namusumuzu koruruz hikayesi çok duymuştuk. Bu dönemde, aynı oyunların piskolojik dozu artırlarak gün yüzü görür.

İran, topunu-tüfeğini almış, on bin askeri ile saldırıyor. TC'nin kıstırma, caydırma politikası Mollaların kulağına kadar ulaşması ve yine, TC nin de uçak ve helikopterini alıp kendisin kanıtlaması olacak.

Bunun adı, "çok ileri gidiyorsunuz" ya da, "elinizde kalan ufak çıtayı da atın" olacak.

H. Cemal, yine başlıyacak, "gençler ölecek"! Diyemiyoruz Cemal'e," biz tarih boyunca hep öldürüldük".

Genç öldürüldük, yaşlı öldürüldük, Türkler süngüsünü unutmuştu bir bebeğin göğsünde Hasan.

Türkler var oldukça hep öldürülecek miyiz Cemal?

Kürt öldürme terihin neresine kadar gidecek Çandar.

"Apo kulanıldığını biliyor ",diyor Çandar. Kandırmanın Kandırmasını yapıyor Çandar.

Güney Kürdistanlılar da biliyor, TC nin cumhurbaşkanı,başbakanı da biliyor, diyor Çandar.

Qandil'e ne dersin bayım, Kürt Halkı'da biliyor mu? Siz kandırılanı nasıl dübare yaparsınız'ı bilen var mı?

Surye'de nar çatlaması var. Çandarların ağzi sulanmiş, Libya'da Petrol.

Hasılat zamanıdır Türkler için. Şu Kürt sorunu olmasaydı. Bir güvenebilselerdi sürecekler Kürtleri ordunun önüne, toplayacaklardı meyveleri.

Yine Kürtler, Türkler için ölecekti, Surye'de, Libya'da.

Bohçasını açacak H.Cemal.

Bak, ordu çıldırıyor, İran kuduruyor..

Bölge nelere gebe değil ki, tam hasılat zamanı..

Romantık yazacak Hasan, Okyanus ötesi projeleri.

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.