Ana içeriğe atla
Submitted by Rojgar Merdoxi on 7 July 2009

Kürdistan Parlamentosu, 24 Haziran günü Kürdistan Anayasa Taslağın 25 Temmuz günü Referanduma sunmak amacıyla onayladı.
25 Milletvekili ortak bir açıklama yaparak Parlamento'nun Anayasayı onaylamasına karşı çıktılar.
Bu milletvekilleri anayasa taslağının tartışılmasını ve daha sonra referanduma sunmasını istiyorlardı.
Fakat Kürdistan Parlamentosu Anayasa taslağını gündemine aldı ve üzerine hiç bir tartışam yürütmeden “Evet“ ve “hayır“ temelinde onaylamaya sundu.
Bazı milletvekillerin karşı çıkışına rağmen anayasa onaylandı.
24 hazirandan beri Güney Kürdistan'da basın ve yayın çevreleri, akademik ve politik çevreler Kürdistan Parlamentosunun aldığı bu kararın hukuki olup olmadığını tartışıyor.
Çünkü Kürdistan Parlamentosunun yasal süreci mayıs ayında sona erdi. Kürdistan Parlamentosu bir toplantı yaparak yasal sürecini seçimlere kadar uzattı. Ardında 24 Haziranda Anayasa taslağını onaylayarak yıllık tatile girdi.
Bir çok Kürdistanlı hukukçu, Parlamento'nun kendi ömrünü uzatmak için karar alma yetkisi yok diyorlar.
Ayrıca bu çevrelere göre Parlamentonun yasal olmayan bir şekilde kendi ömürünü uzatarak toplumun geleceğini belirleyecek bir Anayasa'yi onaylama hakkı yoktur.
Kürdistan Anayasasının Referanduma sunulması meselesinde Kürd politikacıları ve entelektüel çevreleri ikiye bölünmüştü. Bu bölünme hâlâ sürüyor.
6 Temmuz günü “Irak Yüksek Seçim Kurulu“ (IYSK) Kürdistan Anayasa Taslağının referanduma sunulması konusunda tavrını açıkladı.
IYSK açıklamasında “teknik nedenlerden dolayı Anasaya referandumunu 25 temmuz günü yapmak zordur“ diyor ve referandum için 11 Ağustos 2009 tarihini tespit etti.
Kürdistan Parlamentosu çevreleri IYSK'nin bu kararı “siyasal baskılar altında aldığı“ düşüncesinde ve bugünlerde tavrını belirleyeceğini söylüyor.
Araplar yoğun bir şekilde Kürdistan Anayasasına karşılar.
Kürdlerin kendi kaderini tayin etme hakkını içeren hiç bir Arap şövenisti Kürdlerin böyle bir Anayasa'ya sahip olmasını istemez. Onların imkânı olsa Kürdistan'ın durumunu Saddam döneminden daha kötü yaparlar.
Bu bir realitedir.
Aslında Kürdlerin Anayasa'ya ilişkin sorunları büyük oranda içseldir.
18 yıldan beri Kürdler Kürdistan Anayasa'sını referanduma sunmadı.
KDP ve YNK'nin karşısında bir muhalefet yada muhalif bir parlamenter grupta yoktu.
18 yıl beklediler.
Parlamentonun yasal süreci sona erdikten sonra, seçimlere bir ay kala Anayasa'yı referanduma sunma kararı aldılar.
Kürdistan Anayasası bu hale düşmemeliydi.
Dünyanın bir çok ülkesinde milletler sadece ve sadece Anayasa'yı yazmak amacıyla bir “Kurucu Meclis“ seçerler.
Bu Meclis görevini tamamladıktan sonra caducleşiyor.
Bizde ise anayasal süreci bitmiş bir parlamento Anayasayi onaylıyor.
Ayrıca 2006 yılında Kürd kamuoyuna sunulan Anayasa Taslağı ile şimde referanduma sunulmak istenen Anayasa Taslağı arasında bazı farklılıklarda var.
Örneğin 2006 Anayasa Taslağında Kürdistan olarak tabir edilen “Bedre ve Cesan “gibi bölgeler bu Anayasa talağından çıkarılmışlar.
“islam dinine ve şerihatına aykırı hiç bir yasa çıkarılamaz“ maddeside diğer taslakta yoktu.
Kürdistan Başkanının halk oylaması ile mi yoksa Parlamento tarafından seçilmesi meseleside geçmişteki taslakta açık değildi.
Kürdler nasıl siyasal sistem istiyorlar?
Parlamenter mi yoksa Başkanlık sistemi mi?
Yoksa Fransa'daki sistem gibi mi?
Bunların hepsi ciddi bir şekilde tartışılması gerekir.
Bunlar anayasal sorunlardır.
Şimdi Kürdler yeni bir Parlamento seçiyorlar.
11 Ağustosta Anayasayi halk oylamasına sunmamalılar.
Seçilen yeni Parlamentonun ilk işi Kürdistan Anayasasını yeniden gündemleştirmek ve bir kaç ay içinde referanduma sunmak olmalıdır..
Bu benim rüyam..
Ben Kürdlerin millet olarak sandığa gidip Kürdistan Anayasasına “ Evet“ demelerini hayal ediyorum..

Silav

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.