Güney Kürdistan yönetimi, siyasal partileri ve basını seçim atmosferinden çıkma yollarını aramalı ve var olan tansiyonu düşürmeliler.
Seçim propagandalarının başladığı 22 Haziran'dan seçimin yapıldığı 25 Temmuz'a kadar seçime katılan tüm oluşumlar Kürdlere nasıl hizmet edeceklerini ve birbirlerinin hakkında ne düşündüklerini söylediler.
Halk sandık başına giderek oylarını kullandı ve tercihlerini ortaya koydu.
Seçim süreci boyunca kanunlara aykırı davranan birileri yada bir siyasal oluşum varsa, bunu adalete bırakalım.
Seçimlere ilişkin birilerinin yada bir çevrenin şikayeti varsa baş vuracakları yasal kurumlar var.
Seçimlerin yapıldığı ve demokrasinin işletildiği ülkelerde herkes her zaman seçimleri kazanamaz. Birileri seçimleri kaybetmek istemiyorsa, seçimleri temel alan bir sistemde yana olamaz.
Fidel Kastro'nun bu konuyu özetleyen : „ biz seçimlerle mi geldik seçimlerle gidelim“ söylemi bu tip yönetimlerinin mantığını açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Bazen hiç olmadık anlarda bazı güçler ortaya çıkabiliyor ve parlamentonun aritmetik oranını tümden değiştirebiliyor.
Bu da doğal bir olay ve demokrasinin cilvelerinden biridir.
Seçim sonucu ne olursa olsun, tarafların görevi seçimlerin ortaya çıkardığı sonuçlara saygı göstermek ve varsa yasal olmayan şeyler yasaların hakemliğine baş vurmaktır.
Geçen Pazar günü bazı kışkırtıcılar Hewlêr'de seçimlerin olumlu havasını bozmak, Kürd tecrubesini lekemek için Yekgirtuyî Îslamî, Komelay Îslamî ve Goran Listelerinin bürolarına saldırdılar.
Kürdistan Başkan'ının yaşanan olaylara karşı hemen tavır alması ve İçişler Bakanını göreve çağırması çok olumlu bir girişimdi. Dünde Kürdistan Başbakanı Neçirwan Barzani sözkonusu iki islami partinin liderleriyle görüşerek ve onlarla ayrı ayrı basın toplantıları yaparak olayların üzerine gideceklerini ve sorumlularını yakalayıp adalete teslim edeceklerini söylemesi önemlidir.
Binlerce insanın sokaklarda olduğu Pazar gecesinde kitle kışkırtıcıların oyunlarına gelerek daha vahim sonuçlara neden olabilirlerdi ve bir çok insan yaşamını yitirebilirdi.
Kürdistan İslami partilerinin Kürdistan'daki siyasal yaşama katılmaları ve ona entegre olmaları Kürd ulusal kazanımlarının bir başarısıdır.
Geçmişte İslami Hareketle yaşanan çatışmalar Kürd kazanımlarına büyük zararlar verdiler ve Kürd düşmanlarının Kürdistan'ın içişlerine açık bir şekilde müdahale etme imkanını verdi.
Eğer bugün El Qaide'nin „Kürd“ kanadı „Ensari El İslam“ ve Mela Karker tayfası izole olmuşsa, biz bunu Kürdistan'daki İslami hareketlerinin legal politik yaşama katılmalarına borçluyuz.
Gorran Listesi son seçimlerde yıllardan beri Kürdistan'daki siyasal yapıya tepkili olan ve sistemin dışında kendilerine yer arayan kesimleride sürece katmakla iyi bir iş yaptı.
Kürdlerin halka hizmet için seçimleri esas yol seçmeleri her Kürd yurtseverin gururlanacağı bir olaydır.
Sonuç olarak, Güney Kürdistan yapılamaları Hewlêr'deki olayları araştırmak için biri hukuki ve diğeri ise partilerden oluşan iki komisyon oluşturdular.
Umut ediyorum ki, bu komisyonlar en kısa zamanda görevlerini tamamlar ve Kürd kamuoyuna gerekli açıklamaları yaparlar.
Silav
Kajin
