Ana içeriğe atla
Submitted by Hasan H. YILDIRIM on 21 June 2015

Kürdistan'ın güneyi zor günler yaşıyor.

Milli bir politika oluşturulamıyor. Milli birlik ha keza.

Herkesin güvendiği şefaf bir yönetim kuramıyorlar.

Mevcut partiler, birbirine güvenmiyor.

Habire düşmanlık tohumları serpiliyor. Kılıçlar bileniyor. Birbirlerine karşı cepheleşiyorlar.

Yaşam güvencelerini Kürd millet düşmanlarına dayanaktan görüyorlar. Kürdistan zenginliklerini onlara peşkeş çekmekle tehlikeyi savuşacaklarını düşünüyorlar.

Sömürgeci başkentleri yol geçen hana çeviriyorlar. O kapıların Kürd milletine karşı tuzaklarla dolu olduğunu bir türlü göremiyorlar.

Algı bu ounca içte kaos giderek dal budak sarıyor.

İzledikleri politika buna yol açıyor.

Bunun en bariz örneği.

Başkanlık seçimi kapıya gelip dayanmış.

Anlaşamıyorlar, çözüm üretemiyorlar.

Çünkü birbirine güvenmiyorlar.

Ötesi yerleşik kural, kaide yok.

Şu an kim kimden ne koparacak hesabı üzeri alış-veriş sürüyor.

Kürd millet çıkarın ötesinde partilerin birbirinden koparacağı taviz gündeme damgasını vuruyor.

Öte yandan etraflarını saran sömürgecilerimiz boş durmuyor.

YNK ve PKK bir olmuş, İran'ın planı her neyse ona göre davranıyor.

YNK bir taraftan Mesud Barzani'nin yeniden seçilmesine karşı değiliz ama diyor.

Peki aması ne?

Öbür yanda utangaçta olsa bu iş parlemento hal etsin diyor.

Yeni?

Goran'a göz kırpıyor.

Goran, kesin tavırlı, bu işi parlemento hal etsin diyor.

İş parlementoya sevkedilirse KDP azınlıkta kalır.

Goran ve YNK'nin göstereceği aday çoğunluk tarafından seçilir.

Geriye Türkiye kalıyor.

Türkiye, KDP veya Barzaniler ile girdiği ilişkiler sonucu Mesud Barzani'nin tekrar başkan seçilmesine en yakın duran gibi görünüyor.

Bir de uluslararası güçler var.

Bu olup bitenler uluslararası güçler nezdinde puan kaybettiriyor.

Uluslararası güçler, güney yönetimine güvenmiyor.

Bunun en bariz örneği ABD Senatosu'nun almış olduğu silahların doğrudan Kürd yönetimine verilmesine ABD Dışişleri ve Genelkurmay Başkanının karşı çıkmalarıdır.

Çünkü ortada bir birlik yok.

Milli bir ordu yok.

Her ne kadar geçenlerde YNK ve KDP Peşmergelerinin birleştirilmesi ve Peşmerge Bakanına bağlanması töreni yapıldıysada sorun orta yerde duruyor.

Henüz birleşme sağlanmış değil.

Tören mi dediniz?

Güneyde bu tür törenler çok olur ama tören sonrası her parti evine yol alır.

Sorunun esas kaynağı ne peki?

Devlet olmak istememeleri. Bağımsızlık ilan etme diye bir politikalarının olmamaları.

Bu nedenle devleti devlet yapan kurumlar oluşturulmadı. Oluşturma niyetleride yok.

Denilebilir ki peki bağımsızlık referandumu, şu bu söylemler nedir?

Bana sorarsanız trübünlere söylenen altı boş laflardır.

Kimse de inanmıyor bu laflara.

Birileri hariç, onlarda güneyden rant peşinde koşan kuzeyli elit bir kesim. Bu işin en çok propagandasını yapan bunlar. Hoş bir şey değildir. Kirli propagandadır. Kürd milletini boş bir beklentiye sevk etmek tehlikeli bir oyun. Bu işe soyunanların kimliğine bakıldığında pekte temiz oduğu söylenemez zaten.

Haydi hayırlısı

 

19 Haziran 2015

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.