Plan hala yedekte tutuluyor. İsveç'in gösterdiği ikiyüzlü alaka bunun kanıtı. Simko bunun uygulanabilirliğine son verdi. Ancak bu ilelebet gerçekleştirilemez anlamına gelmiyor. İsrail kurulduğu zaman Filistin topraklarında hemen hemen hiç yahudi yoktu. Nüfus "yokluğu" bile İsrail'in kurulmasına engel teşkil etmedi. Filistin toprakları sömürgeci bir devletten resmen alınışının üzerinden 25 yıl gibi kısa bir süre geçtikten sonra savaşın galiplerince kurduruldu. Senin mantığın bunları lamaz tabi. Güney Kürdistan'da 100 binden fazla süryani yaşıyor ve parlamentoda nüfusları oranında temsilcileri var. Süryanilerin Musul ve çevresindeki varlığı senin sandığın gibi birkaç binle sınırlı değil. Saddam'ın 1958 yılında Irak petrollerini millileştirdiği günden beri Musul üzerine çeşitli senaryolar var. Bunlardan biri ve en eskisi Musul'un süryanilere bırakılmasıdır. İngilizler tarafından Musul'a toplanmaları bile başlı başına kanıttır. Musul'un eski Asur başkenti oluşu ise ayrı bir kanıt olmasının dışında argümenttir de. Senin aklın ermez o ayrı mesele. Süryanilerin rafinerisi yok, sondaj teknolojisi yok, ülkelere yayılmış petrol satış pompaları yok, tüketecekleri pazarları yok. Almanya ve İsveç'in kapitalizmini geç tamamlayan ülkeler olarak petrol yataklarını denetler ölçekte bağlantıları yok. Fransızların da yok. Buna daha önce vurgu yapıldı. Ruslar bir yandan ortodoks olmanın avantajlarını kullanırken diğer yandan ermenilerin ülkesini işgal edip gerektiğinde soykırımlara başvurmaktan geri kalmadılar. Hristiyanlık çıkarları gizlemenin ve ehlileştimenin bir aracı. Senin gibi ehlileşmiş olanların bu ehlileştirme vurgusunu anlaması gerekirdi ama ters anlam yükleyecek kadar angutsun. Yazdıklarının bunlar dışındaki kısmı günlerdir foruma yapılan aktarılarla çürüğe havale edildi. Edepsiz olduğun kadar yalancı, yalancı olduğun kadar çifte kişilikli ve paranoyak bir tipsin. Kıraathane kültürü "ayak parmağıyla mı basmış, paranoya, palavra, kallavi, abuk cubuk bilgi, yalan, ensene bineceğim" sözcüklerinde sırıtırken bunu bile karşındakine yamayacak kadar riyakarsın. Foruma bak. Kaynak fışkırmaya başladı. Sen hayatın boyunca farkında olmadığın bilgileri bu son yazılar aracılığıyla öğrendin. Kumarı öğrenmeden hilesini vazetmeye kalkma. Asuri-süryani köken tartışması farklı sektlerden oluşan kiliselerin araya koyduğu sınır ve sekt ayrımını hedefleyen sun'i bir ayrılıktır. Süryani sektleri birleşmez ve süryani-asur ayrımı birleşme olmaksızın ortadan kalkmaz. Dersimcilik, zazacılık, sorancılık bunlara karşı kurmanc tepkisi şeklinde kürtlerde de var. İsveçlilerde, almanlarda ve italyanlarda da benzeri sun'i ayrımlar-ayrılıklar var. Süryanilerin Kargamıştan Tur-Abdin'e kadar varlığı Asur'un bakiyesidir. Sekuler düşünenlerinde bu ayrımcılık olmadığı gibi asur kökeninden geldiklerini kabulleniş sözkonusudur. Bunu sen de inkar edemiyorsun. Ancak başka mlletlere nesep tayin kalkarken, hatta köklerinden başka yerde filizlendirmeye çalışırken türk ırkçılarının yaptığını yapıyorsun. İkinci hadise milliyet kavramını genle açıklamaya koyulmandır. Oysaki millet oluşumu sosyo ekonomik bir fenomendir ve farklı genlerden insanları kapsaması son derece olağandır. Milletleri gen temelinde tasnife koyulmakta alman ırkçılığının nazariyesidir. Süryanilerin kökenine dair güya karşı yazı yazarken bile yazdıklarından emin değilsin ne anlama geleceğini kendinle tartışır durumdasın. Vıdı-vıdı budur. Bilmediği konuda acaba ne yazayım tereddüdü insanları vıdı-vıdıcı yapar. Tırkonun üniversitelerini bitirenler senin gibi şaşkın, bilinci bulanık, kendiyle kavgalı, cemaatlerden kovulan, adıyla sanıyla yazamaz hale düşmüş yaratıklardır. Sana insan demeye bin şahit gerekir.