بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

KERKÜK, KÜRD VE ANKARA GÖRÜŞMELERl

Abdulwahab Ali
Xebat Gazetesi
Çev: Aso Zagrosi

Kerkük ve Kürdler, peşpeşe gelen Türkiye, lran, Irak ve Suriye Hükümetlerinin arasındaki görüşmelerinin devamlı maddesi, toplantılarının ve karşilaşmalarının çok önemli konusuydu. Bunun dışında, bu ülkeler sürekli olarak Irak'ın hakimiyetini, bütünlüğünü savunuyor ve Irak'ın parçalanmamasını talep ediyor ve buna çok önem veriyorlar..

Diyebilirim ki, bu ülkelerin tüm dayanışma ve ilişkileri, hatta kendi içlerlerinde de , görüşme gündemlerinin bir çogu Kerkük ve Kürdler üzerinedir.

Bu devletlerin Kürdlere karşi insani olmayan hile ve entriklara dayalı planlarına ve yaptıklarına tarih tanıktır. Bu devletlerinin yaptıklarından çilekes Kürd halkı çok çekti...

Bu devletler arasındda Bağdat, Sadabad ve daha bir çok antlaşmalar imzalandı ve resmi protokoller yapıldı. Bunlardan bazıları hâlâ günümüze kadar açıklanmadı ve gizli kaldılar..

Saddam rejiminin yıkılmasından sonra Irak, Kürdlere karşi kurulan bu miğferin çemberinden çikti. Bundan dolayı, bu güçlerin sahip oldukları planların hareket alanı ve etkileri azaldı. Türkiye, soğuk savaş döneminin, Saddamın koltuğunun hasrettiyle ve iki kafadarı(her ne kadar Suriye ve Iran devletleri Amerika'nın saldırıları yüzünden korku içinde olsalarda)olan Suriye ve lranla eski antlaşmaları yeniden canlandırmak için arı sokmuş gibi 4 bir yana panik içinde koşturuyor.

Türkiye, Kerkük meselesini, Kürdlerin kendi toprakları olan Kürdistan'da devletlerini kurmalarını boğazına yapışmış bir dev olarak algılıyor.

Bundan dolayı, Türkiye Kürdistan halkına ve onun istemlerine karıi sürekli tehditler savuruyor ve bir çok defada Kerkük ve Kürdistan'ı işgal etmeyi ifade etmişti..

Türkiye çok iyi biliyor ki, Kerkük ve Kürdistan öyle kolay yutulacak birer lokma değiller, başka ülkelerin Irak sınırlarında Kürdistan ve Irak halklarına yönelik planlar yaptığı ve gerçekleşmeye çalistigi dönem ve zaman geçmiştir.

Kürdistan lttifak Listesinin son seçimlerde gösterdiği başarı ve Kerkük'te mağaları ve uşaklarının husrana uğramalarından sonra, bir daha Türkiye ABD ve Avrupalılara yakınmaya başladı.. Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri ve Başbakan yardımcısı, Abdullah Gül, askeri generaller yine tehditler savurmaya ve savaş kışkırtıcılığını yapmaya başladılar.. Türkiye, Kerkük'ün Kürdlerin, Kürdistan'ın mülkü ve Kürdistan'ın bir şehri olduğunu anlamıyor. Kerkük, Kerkük'te yaşiyan milletlerin ve dinsel yapıların birlikte barış içinde yaşadığı bir şehirdir. Bu şehire ilişkin bazı çevrelerin söz ve istemlerine artık yol vermeyeceğiz. Hiç kimsenin ve hiç bir devletin,söz etme, Kürdistan ve Irak'ın iç işlerine karışma hakkı yoktur. Aynı biçimde biz de Türkiye'nin içişlerine ve sorunlarına karışmıyoruz.....Bu Kürdistan Siyasi Önderliginin sürekli savunduğu görüştür... Fakat, öyle görünüyorki, Türkler bu verilen mesajı, geçen haftaya kadar anlamak istemiyordı. ABD Dışişler Bakanı, Rice doğru ve haklı bir dille kendilerine Kerkük Irak'ın bir şehri, bu şehire ilişkin sorunları çözme hakkıda Iraklılara ait, başkalarının karışma hakkı yoktur...

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.