Ana içeriğe atla

Dünyanın 16. Dev Ekonomik Gücü ; Türkiye

Goran Koçgirî

İki dünya savaşının çıkış nedeni kuşkusuz ekomonik güç ve sömürge paylaşımından kaynaklandı. Gelişen dev bir ekonomiye sahip olan Almanya sömürge ülkelere sahip olma konusunda en son sıradaydı, Almanya kendince çelişki olan bu posizyonu kırmak istiyordu. Uzak asyada devleşen Japonya, kendi sınırlarına sığmayan İtalya ve sonra bilinen dünya savaşları.....

Türkiye’ nin Dünyanin gelişmiş 20 ülke sınıfına terfi etmesi ve dünyanın 16. ekonomik gücüne sahıp ülke sıralamasına çıkması ile TC’ nin uluslararası politik-askeri-siyasi alanda hak ettiği yerde olmadığı sesleri yankılamaya başladı. Madem Türkiye gelişmiş 20’ ler ailesi içersinde yer alıyorsa ona denk düşen siyasal-politik-askeri-ekonomik-politik diplomatık alanda söz sahibi olmalıydı.

TC’ nin Bağdat Temsilcisi Davutoğlu dışişleri bakanlığına atanması ile içte ve dış önemli politika değişiklerinin ilk ipuçlarını Türk usulu vermeye başladılar. Türk usulu diyorum, çünkü Türkler hiç bir zaman hiç bir ilişki de samimi ve dürüst olmamışlardı. Onların temel mantığı ‘’ köprüden geçene kadar ayıya dayı ‘’ demek esasti. Önemli belirlemiş oldukları hedefe ulaşmak ve buna ulaşmak içinde her şey mubahti. Türklerin bu karekteri Ortaasya çıkışlı ilk karekteridır. Kürt’ ler Türklerle ilk karşılaşmalarında epey zaman yaşadıkları acı tecrübelerden sonra, Türkleri çok acımasız ve kalleş oldukları, güçsüz zamanlarında çok yakın bir dost olarak hareket ettiklerini ama ilk fırsatta leş kargaları gibi saldırdıkları ve çok acımasız olduklarını belirtiyorlardı.

Türkiye’ deki değişik görüşler Sağcı- Sosyalist-Demokrat-Liberal-İslamcısı..vs kesimler, Türkiye’ nin içinde bulunduğu kabuğunu kirması gerektiği bölge ve dünyada lider rolünü oynaması gerektiğini, uzun bir dönem diler getiriyorlar. Bu görüşe son bir kaç yıldır, Türkyeci Kürt’ ler de yüksek sesle katılmaya başladılar. Türkiye’ nin bölge lideri ve uluslararası alanda etkin söz sahibi olabilmesi için iç ve diştaki sorunları cözmesi gerektiği üzerinde çeşitli görüş ayrılıkları yaşanılıyor.

Sağcı-Faşist diye tabir edilen kesim ki, bunlar Türkye’ nin güçlenesinin taviz vererek değil, sahip olduğu güçten destek alarak Atatürk döneminin politik katıksız uygulayarak ulaşabileceğini buna karşılık diğer kesimler ise değişen dünya koşullarına uyum sağlamanın kaçınılmaz olduğunu eski politikaların devami durumunda Türkye’ nin bölünüp parçalanacağını dile getiriyorlar. İkinci görüş kimi Kürt kesimler içersinde de epey destek almış bulunmaktadır.

Türkiye’ de bütün kesimlerin Türkiye’ nin bölgesel lider ve dünya politikalarında söz sahibi olması gerektiği konusunda hemfikir. Esas sorun taraflar arasındaki esas çelişki ve çatışma, belirtilen hedeflere nasıl ulaşılacağı, hangi yol-yöntem kullanılması gerektiğidır. Çelişki ve çatışmalara rağmen içte ve dışta atılması gereken adımlar hızla atılmaktadır. Oysa Türkler bugüne gelene kadar bir sürü sorun ve problerle karşılaştı, Kürt tarafının dağınık, becereksiz, köyün muhtarı olma sevdasi, Türklerin karşılaştığı sorunları atlatması konusunda büyük imkanlar sundu. Kürt’ ler-Kürt önderliği, 2003’ te Türk-USA İlişkileri derin darbeler almasının ürünlerini almasını bilemediler. Kürt’ lerin kendi iç sorunlarını çözme, iç ve diş dengeleri gözetleme konusunda hiç bir ulusal plan ve projelere sahip değillerdi. Bütün ilişkiler suya yazılan birer sözlü vaadler çerçevesinde idi. Kuzey Kurdistan’ ın durumu ise içler acısı bir yandan Türkiyeciliğe yamanmaya hazır kesimler diğer yanda korku çemberini kıran Kurdistani kitle!

Kürt’ ler bu halleri yaşarken, Türk dış politikası son yılların en kapsamlı hamlelerini başlatmakta. İçte Demokrası-insan hakları reformu dışta da bir yandan, İran-Bresilya, diğer yanda Gazze albukasını kırma hamleleri Arap-İslam dünyasının liderliğine soyunmak, Ermenistan-Yunanistanla iyi komşuluk girişim ve Irak-Kurdistan politikası ile Güney Kurdistan’ önüne tampon-söz sahibi olma ve Güney Kurdistan’ ı askeri işgalden ziyade ekonomik işgal altında tutmak...!

Kürt’ ler, Sömürgeci Türk iktidarları karşısında politikasız ve çaresizdirler. Gerçek olan bu.......

[email protected]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.