Ana içeriğe atla

Bugün Kuzey Kürdistan`da dile getirilen Halklarin kardesligi altindaki gerçek nedir? Haci Artos

1977 ve 1980 `lerde Türk Sol hareketleriyle tartismalarimizda, Kürdistan`in Sömürge ve ezilen Ulus oldugunu. Kendi kaderini özgürce tayin etme hakkina sahip oldugunu ve sonucta parçalanmis Kürdistan`in bagimsiz bir devlet olarak ortaya çikmasi gerktigini söylüyorduk.

Onlarda bazilari örnegin TKP`in (Türkiye Komünist partisi) gençlik örgütü IGD`nin (ilerici gençlik dernegi) Kürdistan konusundaki görüsleri:

Kürdistan, „Ulusu meydana getiren dört ögeden bazilarinin eksik olmasi nedeniyle Ulus degildir“ diyorlardi. Öbür örgütlerde ayni olmasa bile yinede sosyal söven tavirlarindan vazgeçmiyorlardi. TKP`nin Komintern Raporlari; Kürdistan`daki isyanlara Karsi Fasist Kemalistleri desteklemeleri; Bugün var olan tavirlari sövenizi asmadiklarini gösteriyor. Birkaç yil önce Kürdistan dedigim zaman bir TKP üyesi bana“ PKK bile Kürdistan`dan vazgeçti sizler hala vazgeçmediniz“ dedi. Iste bu görüs, Türkiye devletinin resmi görüsünden ne farki var. Tek millet, tek bayrak, tek dil.

Eski Dev-yol liderlerinden Taner Akçam`in dile getirdiklerini yenide elestirmek yerine (Sayin Ismail Besikçi ve Rojhat Badiki ona gerekli cevabi verdiler), onun Kürt halkina karsi hiç bir sempati beslemedigi gibi düsmanca bir tavir sergiledi. Onlarin liderleri olan Deniz Gezmis ve arkadaslarida mahkemede 61 Fasist Cunta anayasasini savundular. Taner Akçam Türk Solunun Ittihat ve Terraki`nin devami oldugunu açikça söyledi. Taner Akçam`in düsünceleri, devletin son Kürt politikasinin bir devamidir. Havuç ve Sopa politikasi bu tür sahte aydinlarda moda oldu.

Ittihat ve Terraki Cemiyeti Enver ve Cemal Pasalar tarafindan kurulmus, Ermeni ve daha Sonra Kürt katlimanin bas sorumlularidirlar. Istanbulu isgal eden Ingilizlerin tutuklamalarindan korkan Mustafa Kemal ve öbür Ittihatçilar Anadoluya kaçtilar. Buradan Kürdistan`a geçerek Kürtleri yalan politikayla arkalarina alarak basari sagladillar. Türkler Kürdistan`a geldiklerinde onlara Anadolu kapilarini açan Kürtlerdir. Bu tarihten beri Kürtleri hem katletmisler, hemde kandirmislar.Tarih, Kürtler için hep tekrardanmi ibarettir? Kürtler, Kemalist Türklere yardim ederek yeniden ilmigi kendi elleriyle bogazlarina geçirdiler. Yikilmak üzere olan Fasist bir devlete neden yardim ediyoruz? Kürtlere karsi ayni politika bugünde gündemdedir.

Türkiye Cumhuriyetini kuranlarin, (Ermeni, Kürt, Laz, Rum ve çerkez halklarini katledenlerin) büyük çogunlugu Ittihakçiydilar. Türk Solu TKP ve öbürleride bunlarin devami olarak ortaya çiktilar. Atatürkün kurdugu TKP ile bunlarin arasinda, (Kürdistan`a bakis açilari) büyük bir fark yoktu. Bu neyi gösteriyor, bunlarin sahte Solcu olduklar, hiçbir zaman gerçek anlamda sosyalist olmadiklari ortada. Sosyalistlerin Enternasyonalist görevleri, ezilen ulusun „kendi kaderini özgürce belirlemeden“ yana olmak ve bunun için kendi Burjuva devleti ile mücadele etmektir. Bu olmadigi sürece Kürt- Türk kardesligi nasil olacak veya iki halk federatif bir yapi içersinde beraber nasil yasayacak. 1975-80`lerde, Türk solunun Kürt devrimcilerine karsi elestirilerinden biride, birlikte mücadeleyi baltaladigimizdi. Sözde bizler Kürt sövenizmini savunarak ayri bir mücadele slogani altinda halklarin birlikte mücadelesini bölerek güç zayiflatiyorduk. Kürtlerin demokratik halklarida sosyalist devrimden sonra verilecekti. Mustafa kemal`da aynisini yapti, Irak`ta Baas partiside aynisini yapti, Sovyetler Birligi`de (Kizil Kürdistan, yine Sovyetler tarafindan ortadan kaldirildi) aynisini yapti. Kürtler nasil inansinlar böyle saçma politikalara. Bizler, en dogal hakimiz olan bagimsizligimizi ne Türk devletinin, nede Türk solcularinin kaderine terkedemeyiz. Dünyadan bazi örnekler verirsek, Sovyetler Birliginde Moskova merkezli Ruslar öbür halklar üzerinde bir baski araciydilar, Yoguslavya Cumhuriyetinde Belgrad merkezli Sirplar öbür haklar üzerinde sürekli baski kurdular. Bu yüzden kendi kaderimizi kendimiz belirlemeliyiz. Sosyalizm ve haklarin kardesligi ancak tam bagimsizlikla mümkündür.

Güney Kürdistan`da Irak Sii muhalefeti Saddam döneminde ve sonrasinda, Kürtlerden çok destek ve yardim aldilar. Kürtlerin yardimiyla Saddam diktatörlügü yikildi. Simdi Siiler (Maliki basta olmak üzere), Sunniler ve tüm Irak Araplari kendilerini güçlü hisettikleri an, Kürdistan`i isgal etmek isteyeceklerdir. Orada yeniden Türk, Arap ve Farsiler yeni oyunlar pesindedirler. Kürt Halki çabasini düsmanlari için degil, kendileri için harcamalidir.

Türk devletinin Kürtlere karsi yaptigi katliamlarin tümü Türk halkini % 80`i tarafindan desteklenmistir ve destekleniyor. Tarihe bir daha göz atmak ve bunlari sorgulamak gerekiyor. Yapilar devlet propagandasi bunda etkili olmustur, ama % 80 veya 90 kabuledilemez bir miktardir. Bazi Türk aydinlarinin bu konuda özür dilemesi durumu kurtarmiyor. Çünkü yapilanlar sistemli bir devlet politikasidir. Bu fasist, geri zihniyetli ve çagdisi devlet, Osmanlilarin yaptigi Katliamlara dahi sahip çikarak kendisine kahramanlik misyonu biçiyor.

Bu yillin baslarinda Kanada devleti, geçmiste kizilderelilere yapilan katliam ve haksizliklardan dolayi özür dileyip tazminat vermeyi kabul etti. Türkler hiçbir katliamlarindan dolayi özür dilemedikleri gibi yapmaya devam ediyorlar.

Haklar kardesligi slogani altinda yürütülen bu politika, devletin eli altinda bazi Kürt Parti, aydin ve sahsiyetleride buna destek vererek, yeniden eski Rumi hilebazliklariyla, Kürdistandaki mücadeleyi rayindan saptirmak, bastirmak ve asimilasyonu hizlandirmak hedeflidir.

28.05.2012

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.