Güney Kürdistan'da 25 temmuz günü Kürdistan Başkanlığı ve Kürdistan Parlamentosu seçimleri yapıldı. Bu seçimlere ilişkin çok şey söylendi ve kaleme alındı.

Yüksek Seçim Kurulu geçenlerde yaptığı açıklamada kesinleşmemiş sonuçları verdi.

Görünen o ki seçimlerin kesin sonuçlarına ilişkin yakında yapılacak açıklamalar, var olan milletvekillerinin listelere göre dağılımını fazla etkilemeyecektir.

Belli bir dönemden beri Güney Kürdistan basınında ve özellikle KDP'ye yakınlığı ile bilenen basında kimin başbakanlığında yeni Kürdistan Hükümetinin kurulacağı üzerine spekülasyonlar yapılıyor.
Bu basın çevreleri son seçimlerde Gorran Listesinin esas olarak YNK seçmenlerinin oylarını aldığını, KDP seçmenini etkilemediğini ve KDP'den bazı çevrelerin başbakanlık görevini Behram Salih'e verilmesine razı olmadıklarını yazıyorlar.
Bilindiği gibi KDP ve YNK arasında “Stratejik Antlaşma“ dedikleri antlaşma var.

25 Temmuz seçimlerinden önce bu iki parti seçimlere ortak bir liste olan “Kürdistan Listesini“ oluşturarak seçimlere katılmaya karar verdiler.
Sözkonusu olan iki parti Kürdistan Listesinin elde edeceği milletvekilleri eşit bir şekilde bölüşmeye ve seçim sonrası kurululacak hükümetinde başbakanı YNK'den Berham Salih olacağı konusunda bir anlaşmaya varmışlardı.

Bundan dolayı, KDP ve YNK Behram Salih'i Bağdat'tan getirerek “Kürdistan Listesi“nin başına geçirdiler.
Kürdistan Listesi Behram Salih önderliğinde seçimlere katıldı ve bilinen %57 oranında oy aldı.

Şimdi ne olacak?

Nêçirvan Barzani'nin mi yoksa Behram Salih'in mi başbakanlığında Kürdistan Hükümeti Kurulacak?

Bilindiği gibi daha önce yapılan seçimlerde KDP ve YNK arasında bir seçim antlaşması yapılmıştı. O seçim antlaşmasına göre bir süre için Nêçirvan Barzani KDP adına başbakan, Adnan Mufti YNK adına Parlamento başkanı olacaktı. Daha sonra Parlamento başkanlığına KDP'den biri geçecekti, başbakanlığa YNK'den biri.

Daha sonra KDP ve YNK ülke, bölge ve uluslararası durumu gerekçe göstererek Nêçirvan Barzani'nin başbakan olarak kalmasını sağladılar.
Ama YNK saflarında alınan bu karara rahatsızlık duyan yaygın bir çevre vardı. Bir çokları Mam Celal'ı suçluyorlardı.
Şimdi bazı çevreler Nêçirvan Barzani'nin yeniden başbakan olacağını ileri sürüyorlar.

Acaba gelinen aşamada böyle bir şey olanaklımıdır?
Mam Celal yeniden böyle bir inisiyatifi alabilirmi?
Kürdistan böyle bir gelişmeye hazırmı?

Hayır, sanmiyorum.

Böyle bir durumda Mam Celal var olan YNK kadrosu üzerindeki etkisini de yitirir ve önümüzdeki Irak seçimleri YNK için bir hezimet olur.
Bir çok çevre Nawşirwan Mustafa ve çevresinin KDP ve YNK'nin “ Stratejik Antlaşmasına“ karşı olduklarından dolayı yollarını ayırdıklarını yazdılar.

Hâlâ da bu yönde yazılar çıkıyor.
Eğer bu söylenenler doğru ise YNK'nin başbakanlık görevini yeniden KDP'ye bırakması durumunda Gorran Listesi daha da güçlenecek ve YNK dağılmakla karşı karşı karşıya kalacaktır.

Böyle bir durum ne KDP'nin, ne YNK'nin ve ne de mevcut olan Kürdistan kazanımlarına hizmet edecektir.

Çünkü, YNK zayıflandığında yada dağıldığında KDP güçlenmiyor. Gorran Listesinin aldığı %24 oranındaki oy ve Kemal Mirawdeli'nin elde ettiği %27 oranındaki oyların ciddi bir değerlendirmesi gerekiyor.

KDP ve YNK hükümetin kimin başkanlığında kurulacağı konusunda anlaşmadıkları zaman, sorunlar doğar. Bu iki parti bu seçimlerde 60 milletvekili çıkarırsa, her birine 30 milletvekili düşüyor.
YNK ve Gorran Listelerinin birlikte bir koalisyon hükümetini kurma ihtimali yoktur.

İki taraf şimdiden böyle bir şeyi reddediyorlar.
Gorran Listesi ve KDP'ninde böyle bir girişimde bulunmaları imkansız.
Ne KDP ve ne de YNK'nin başka güçlerle ortak bir koalisyon kurma şansları yoktur.

Eğer KDP İslami çevrlerle bir azınlık hükümeti kurarsa Kürdistan'daki parçalanmışlık devam eder. Bu çevrelerin Suleymaniye'yi kontrol etme şansları yok.

Yani kısacası bu iki parti bu önümüzdeki 4 yıl için birbirlerine mahkumlar..

Kürdistan kazanımları içinde bu iki partinin ortak iktidarı gereklidir.

Gorran Listesi tüm seçim boyunca KDP ve YNK iktidarının hatalarına, eksikliklerine ve yolsuzluklarına vurgu yaparak geniş kitlelere ulaşabildi ve desteklerini aldı.

Her ne kadar Kürdistan'a ilişkin bir çok alanda yapacakları şeyleri belirtmelerine rağmen, bir reaksiyon hareketi olarak doğdu.
Gorran çevresinin nasıl bir yapıya kavuşacağını şimdeden kestirmek zor. Önümüzdeki Irak seçimleri ve Kürdistan Parlamentosunda yürütecekleri faaliyetler onların istikrarlı bir yapı olup olamayacaklarına imkan tanıyacaktır.

Güney Kürdistan'da daha sonra yapılacak seçimlerde farklı iktidar alternatiflerinin zemin bulabilmesi için en önemli husus Peşmerge güçlerini partilerin denetiminden çıkarak devlete bağlı kılmaktır.
Kürdlerin iç savaş korkusunun kaynağı, partilere bağlı askeri güçlerin olmasıdır. Bu , önümüzdeki dört yıl içinde iktidar ve muhalefin gerçekleştirmeleri gereken en önemli görevlerinden biridir.

Rojgar Merdoxi