Ana içeriğe atla

burada gercekten iletrisim problemi derinlesti ustune ustluk ifade ozgurlugunun de onu tabularla kesilimeye basladi. basligi kendi adima konusyorum diye attigim halde hizli yazarken dili berbat ettigim de bilindigi halde ve aklima duseni sansur etmeden yazdigim da bilinmesi gerektigi halde sen gene supheye dusmsusun. elbette sadece kendimi kasdediyorum (kendim gibiler de dahil buna) kurdler siyasette populizmin kantarinin topuzunu hep kacirir. ancaj o alanda boyle bir tavir (populizm yapmak) makuldur. cunku siyaset mesruiet gucunu cogunluktan-kelle sayisindan alir-kemiyet oysa atdinlanma-sanat bilim vs gibi bir ulus olustururken siyasetin sagini solunu ustunu altini derinden derine bicimleyecek her turlu kultur -yeni kultur daha dogru olacak- icin kriter tekrar degil sinirlari daha oteye iteklemektir. benim diasporada bir ssuru imkana sahip ve zihni bedeni torklarca rehin alinmamis (bu bir hakaret degil bir durum tahlili-olaki her seyi dogru anlamak mumkun iken nasil oluota yanlis anladigina sasip kaldigim bazi kurdler bunu da hakaret olarak algilar diye sarih bicimde yazayim) diapsora kurdlerinin ana alani bence kultur olmasi gerektigi icin burya yazan kurd insanindan beklentim yuksek. tekrar degil yeni seyler bekliyorum-elbette kendim icin. en saglam referansimiz kendimizdir. diger konulara geleyim 1-ben hesap soran pozisyonunda degilim. yazdigin tezleri birinin review etmesi gerekmiyor mu? bir tezi orta atanin disaridan gelecek (yuklu veya pasif) sorulara acik olmasi gerekmiyor mu? bu siradan bir iletisim faliyetinde de bir doktora tezin de veya hakemli yayina gonderilen bir makalenin kabul edilme surecinde de boyle islemez mi? sen nerde gordun bir dergiye bir tezi yayinlatmak isteyen yazarin reviewer lere -nicin siz hseap soran oluyorsunuz da ben savunan oluyorum? diye sordugunu. 2-soru sormaya nicin bu kadar hircin tepki verdin? ben burda bir ssey kanitlamak iccin ugrasmayan tek kisi gibi kaldim. kendi inadigim bazi seyler var ve bu inancima dayanak yaptigim olgular ve bunlara bir anlam yukleyen yorumlarim da var. bunlari yazdim. kimseye gelin benim gibi dusunun diyen biri degilim bu acidan kanitlamak lakirdisi sosyal konularda benim hic ugrastigim bir mevzu degil. bu alanda kanitlamak bence neredeyse imkansiz cunku olayi gozuyle gorup bedeniyle hisseden insan bile bu olguyu rededebilecegi bir ortam. yani kanitlamak bazen imkansiz o halde ugrasmaya degmez. benim burdaki pozisyonun gorusumu yazip gecmektir.tepkim bu kitsal hakkima engel koymak veyaa soyledigimi burup bambaska anamlar yuklemekle sidetlenir-hepsi o. yoksa umurumda degil kac kisi neye nicin inanmis diye. bu mevzularda kanitlamakla ugrasmam sorularimin kesin cevaplari oldugunu da hic dusunmuyorum. ortada salkim sacak orumcek agi gibi bir sey var ve uzerinde her turlu gorusle durmak gerek. tabusu da sorusuda sorgulanacak sekilde. burda hep boyle oluyor. asagiya gidip bakin berwarto bir yazi asti ardindan biri buna cevap yazdi ardindan hanife yazdi ardindan da ben yazdim. way kurd capulcusu veya cpulcu kurdler her neyse onu dedim diye basladi mi hircin yorumlar. uzzerine alinanlar dede ata savunmasi yapanlar. aralarinda babasiz dedesiz tek PIC galiba ben kaldim ilavetten herkes kurdluge hangi noterden aldigi belirsiz bir hakla benden daha ship gorunuyor. simdi de sen soru sormaya hircin tepkiler gosteriyorsun. zimni filan diyorsun. herseyi olanca acikliginda yaziyorum. ben burda hakeretten habire yakinan ama ucundan kizdirilinca en agiza alinmayacak hakaretleri siralamkta pek maharetli olanlar gibi degilim. asfalyam atttimi hakaret ederim. bunu da defalarca soyledim yazdim. adim burda hakaretci numbber 1 a bile cikti. kavrama sakati olanlarin teshiisini kafaya takacak degilim ama sen bari bu olcude havadan nem kapanlar alayina kapilma derim. yani son cumle de hakaret yok. alni acik olmak , tarihe bakarkken surekli savunma gudusunu birakip olgulari isimize gelmese bile oldugu gibi kabul etmeye cagridir.sizlere gore olgular kurdlerin bu mevzuda en ufak bir rahatsizlik duymamasini gerektiriyor, bana gore ise oyle degil. tarihin surekli ulusal cikarlara servis veren bir bicimde kullanmanin ulus olusturmada bir islevi var ancak tarihin sadece bundan ibaret olmadigini hatta daha cok bunun disinda bir dissiplin oldugunu hatirda tutmak lazim. enseyi karartmamak ulusal taleplerimizden vazgecmemek oluyor ise, alni acik tutmak da tork tarihcilgi gibi olgulari sadece eninde sonunda hep lehimize yorumllayacak verilerle aciklamanin disina cikabilmek demektir. bu soylediklerimin bugun icin kurd pazarinda hic alicisi olmadiginin farkindayim. ancak dunya icin bu isler bu donemde -kurdler de artik gecikmis tren biletleri ile bu caga ayak uyduramayacaklarini anlamak zorundalar. daha somut sorularina somut cevaplarim da asagida. kurdlerin o donemlerde henuz uluslasmadigini bende dile getirdim. ancak benim burdaki "ulus" tanimim primordial ulus degil-modern ve bir bolumu sentetik olmak zoruda -bu caglarda yasayabilen ve sonunde ulus-devllete donusebilecek bir ulus. aksi halde benim literaturde primordial ulus olarak tanimlanan kabaca etnik yakinlasmalarla olusmus bir kurd ulusu elbette cok erken donemlerde (adi degisyor olsa bile) var. modern-ulus anlamida su an bile halen uluslasma surecinin icindeyiz. ayrildigimiz nokta kurdlerin tarih derken neyi kasdettikleri uzerine fikir yuruturken oluyor. bana gore kurd tarihini (simdi bir baska problem de belirdi-kurd ulusal tarihi diyecek miyiz demeyecek miyiz? hamidiye donemi kurdler henuz uluslasmadi ise ve bir ortak irade yoksa (ortak irde deyince bunu illa ortak hukumet ortak yonetim gibi algilamak mi gerekli? bunya yuz yildri var olmayyi beceren kurdler in baska bicimde olusturduklari ve sorumlu olmalari gerekli bir baska irade filan yok mu?) kurd ulusal tarihini epey kucultmek gerekmiyecek mi? malum kurd tarihi deyiverince isi neredeyse 10 bin oncesine cekenler de var. kurd ulusu arada bir olusup sonra kaybolan bir sey mi? mesela sanlis donemlerde olusup kanli donemlerde kaybolan bir sey mi? burda bambaska bir mevzu daha cikyor ortaya kurd ulusal tarihini nerden neye gore baslatmak gerekiyor? kurd ulusal tarihini hangi bicimde irdelemek gerekiyor? surekli bize uygulanan haksizliklari one cikartarak mi? habire henuz ulus biclinci yoktu, araya sunlar girdi, actik, caresizdik turu veri bulmakta zorlanilmayan dayanaklara basip hic oto kritik yapilmayan bir tarih ile mi kurd tarihini tartisacagiz? simdi isi ER nin "ulus nedir?" sorusuna goturmek bile mumkun? ulus illa ulus-devlet olunca mi bazi ortak tamyuller-iradeler sergiler? yani biz kurdleri ne zaman kurd olarak varoolmalarini saglayan su yada bu olcude ortak irade-kultur sahibi sayabilecegiz? dikkatinizi cekerim surekli topu taca atmak su anlama da gelebilir; kurdler ergenlik cagina gelmemis, veya akli dengesi yerinde olmayanlarin cezzai ehliyeti (bunu sorumluk alma olarak okumanizi rica edecegim) olmadigi gibi- su yada bu bicimde bazi olaylara bulasmis olmasi da(bunu tartistigimiz olayda ben baskalarinin kestanelerini atesten alanlar olarak tarifledim) onlara bazi sorumluklar yuklemez. yani kurdler cocuklukla veya akli dengesi yoksunlarla ayni duzzeyde mi ele alinacak? hamidiye den hamid kadar o donemde olusturduklari kulturden dolayi kurdler de sorumlu sayilmali. tipki bugun kuzeyli kurdleri zihinsel alanlarda turkiyeyi bolgesel guc yapmak icin servise sokan abdullah ocalan a dogru durust bir alternatif cikaramadiklari gibi. bunlar sizi uzdugu gibi beni de uzen olgular. siz uzuntunuzu hafifletme yolu olarak farkli bir yontem izliyorsunuz benim de bu yonteminizle ilgili ciddi problemim var. (sade benim yok ama haydi oyle formule edeyim de -ohh be neyseki tek kislik bir itiiraz deyip rahatlayan cikar) hamidiye ile ilgili iki ornegi verecegim 1-ileride kurd ulusal damarina katilan Cibranli Halit in benim burda yazmaya cabaladigim tezin en kisa ve ozlu ifadesini tekrarlayacagim: “bu gün, bir gün bizim de boğazımızı kesecek kılıçları biledik“ cibranli halit burdaki bir cok kurdden daha alni acik biri kiliclari bilediginin farkinda! o kiliclarin gelecekte kurdleri kesecegini de farkinda. 2. ornegim Brahim(pasa) daha once oglu mahmud beg ile goorussen british subayinin izlenimlerini aktardim. bu iki sahis ta cok belirgin olarak kurd milyecisidir. cok net bicimde bu ortadadir. bu asiret lideri veya lider kisleri ulusal bilince sahip degil diyerek siniflandirmak mumkun degil. buna ragmen halit bile bile bazi islere bulasmis. buna ragmen Brahim saf bicimde abdulhamid in ona verdigi "pasa" rutbesini ozellikle severek kullaniyor-oglu bile bundan guru duyarak kurd milliyetcilgi yapiyor. hamidiye ile bulastiklari surecin en kanli son asamasinda ise her iki kurd lideri de kurd ulusalciligina hem ahlaki hem de pratik aciddaan en uyguunu yapiyor-ya katilama bulasmiyor yada daha iysini korumayi seciyorlar. burda ulus tarih acisindan sahiplenilecek iki sey var 1-berbat bir saflik ve kotu bir isbirlgi (sonradan bize bela olacagi hisedilse bile) 2-ardindan gosterilen dogru tavir- bu ikisini birden kabul etmeden tarih tarih olmaktan cikar.kendi kendimzi avutugumuz bir zamazingo oluverir. yapilan ortaakligin kirli izleri bunlardir bizaat halid in agzindan cok onceden sezilmis. ve terssinden bu ortakliga katilmayan kurd liderlerinin nasil cezalandirilacagi gosterilerek (turkler tarafindan mezari bile tahrip edilen Brahim (pasa) yi kasdediyorum). bence kurdler halen bu berbat asimetrik ortakligin ceremesini cekmekteler. ve isin acisi halen de ortak olabileceklerini sanarak bir isbirlgi cabasi icinde olan en buyuk orgutumuz. dunden bugune kurd ulusunun olusturdugu dinamiklerde iyi olan malesef kitlesel olamamis-veya aksiyona gecen cogunlukla hep kotu noktaya varmis. belgeler? buldukca asacagim. ancak sunu da hatirlatmadan gecmiyeyim bu tur konularda tapu senedi gibi belge beklentisi icinde olanlari tatmin etmek mumkun degil. bakalim ulasilabilecek belgeler neler olacak. hurmetler HeK soykirim da gerekce nin onemsiz oldugunu ardndan da soykirimi illa bir plan dahilinde yapmak gerekmedigini ardindan da soykrim yapmak icin illa bir devlete sahip olmak gerekmedigini aktaran bilgiyi gectim. ben bunlara katiliyor muyum katilmiyor muyum bu onemli degil ancak sen bazi tanimlar aktardin ve ben de baska tanimlari ortaya sundum-dikkatine sundum. yarin bir gun(olacagi yok ama bu kadara paranoyik dayanaklarla goruss olusturaan kurdler var etrafimizda, onlara korktuklarinin pratik olarak olmayacagi tahmini soylerken teorik olarak buna imkan taniyan bir soykirm tarifinin-surekli de degistiginini farketmek de lazim-orda durdugunu hatirlatmak lazim. yani biz devlet degldik, biz ulus bile degildik gerekceleri yeterli olmuyor-araya mesafe koymak icin.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.