Zifiri karanlık bir gece.
Yıldızlar yok, ondandır.

[i]'Yıldızların dünyayı aydınlatığını'[/i] söyleselerdi inanmazdım.
Ta ki zagros vadilerin de, bulutlu gece yürüyüşlerime kadar.

[center]**[/center]

Gece ve Ağustos sıcağı, vadi hala sıcaklığını koruyor.
Sıcaklık iki dağın arasında resmen gizlenmiş, uçmuyor, gitmiyor, serinlemiyor.

Dilim damaklarıma yapışmış.
Hiç bu kadar susamamıştım.
O an dünyadaki tüm ihtişamlı şeyleri ve bir bardak su koysalardı, sorgusuz sualsiz suya uzanırdım.

Hevalên Hêja,

Ez di derheqê helwesta Rojînê de ji we re nivîsekê bi rê dikim.

Bimînin di xweşiyê de.

Îbrahim GUÇLU

* * *

Rojînê, bandora Dewletê û PKKê vala derxist: Ez wê pîroz dikim...

Îbrahîm GUÇLU
([email protected])

Bundan tam 19 yıl önce yaşamının tümünü Kürdistan davasına adamış, örgütlü mücadelenin bir çok alanında profesyonel bir şekilde çalışmış bir Kürd yurtseveri sessiz bir şekilde aramızdan ayrıldı.

Bir olayın net sonuçlarını görmek için ya ondan uzaklaşmamız ya da uzak bir perspektift açıdan bakılması gereklidir.
Gündelik hayatta yaşanan olaylar özellikle de toplumsal olaylar da binlerce ayrıntı ve irade içinde bulunduğundan, bunu başarmak neredeyse olanaksızdır.
Ancak deha diyebileceğimiz beyinler ve insanlar tersini başarır.

Daha evvel yazilanlardan icime bunalti geldigindejn, kisa keser, okumaz, pire torbasi haine de, teskilatinada, Lenine'de icin icin nalet yagdirirdim; son gunlerde Jankurdistan arkadasimiz yillardir okudugumuz; sahsen okumaya , ogrenmeye korktugum ve migdemin , giderek havsala ve duygularimin kaldirmadigi hususlara bu defa da bu forumda deginince, artik yazmanin farza olduguna iyice kanaat getirdim.

Diyarbakır Kürt Derneği (KURD-KOM), 1925 Kürt Ulusal Direniş Hareketi'nin liderleri Şeyh Sait Efendi ve arkadaşlarını, idam edildikleri Diyarbakır Ulu Cami önünde, 28. 06. 2005 tarihinde, bir anma toplantısıyla toplumun huzuruna ve hafızasına taşıdı.

O anma toplantısında birçok insan konuşmasına rağmen, KÜRD_DER Sözcüsü olarak sadece benim hakkımda “suçluyu övmekten“ dolayı, 09. 02. 2006 tarihinde dava açıldı. Bu dava 4 yıldır sürdürülmekte ve demoklesin kılıcı rolünü oynamaktadır.

Kurd Ulusal Halki olarak daima basarilari yaratanlari unutmamak gerekir,Evet Kurd Halkimizin icinde her turlu insanlarin var oldugunu untmamak gerekir.
Bazilari PKK icinden ayrilip bugun Avrupada ve kurdistanda gecmiste oldugu gibi
orgutle calisirken ellinde sillahi ve Yurtseverim dusunceleriyle,daha sonra orgut
ten ayrilip pismanlik yasasi adi altinda TC ye ihbarcilk yapmak suretiyle JITEM le
birlikte Kurdistanda faili mechul cinayetleri isliyerek karsiliginda para aldigi aciktir goruyoruz kurdistanda Jitemin derin devletti olan Ergenekonda acikca failli

Siz bazı sanal kahramanlar, oturmuşsunuz yumuşak koltuklarınızda, ateşin içinden geçen insanları yargılıyorsunuz.
Kendinizi Ergenekon savcılara benzetiyorsunuz ama alakası yok.
Ergenekonun savaş sanıkları para, statü, ordu, ırkçılık..üzerinden bu olgunun içinde yer aldılar.

Ama A. Aygan ile karşılaştırdığınız, örgütü terk eden insanlar ise tamamen inanç ve çıplak bedenleri ile o dağlardaydılar.
Kimse oraya birilerin "infazında parmak kaldırmak" için gitmedi ve "Öcalana bekçilik" yapmaya da gitmedi.

Ulusal Konferans ve Kaygılar-1

Rojhat Badikî

[center][/center]