Ana içeriğe atla
Submitted by Kajîn on 20 December 2008

Bir iki günden beri bu forumda öğretici bir
tartışma/didişme var..
İyi bir takipçi bu tartışmalardan çok şey çıkarır.
Fakat yeterli değil..
Birinci dünya savaşı öncesi ve esnasında yaşanan
Kürd ve Ermeni kırımlarının boyutu neydi ve bu iki
halk birbirinden ne kadar insan öldürdü, nedenleri neydi?
gibi sorulara cevap bulabilmek için bir arşiv çalışması gerekir..

En azından bu Kürdler açısından zorunludur..

Bu arşivler:

1)Ermeni arşivleri.. Özellikle Taşnak ve Hinçak arşivler. Ayrıca
savaştan sonra bir dizi Ermeni anılarını yazdılar.. Bu anıların hepsi
Kürdlere karşı değil... Çünkü ortada Kürdlerin ERmenilerin kurtarılmasından ciddi bir rolleri oldu..
2) Rus Ordu Arşivleri ve dönemdeki subayların anıları.. Bu konuda muazam
belge ve dokuman var..
3) Türk Ordusunun arşivleri..
4) Alman ve diğer güçlerin Ordu arşivleri

Bu soykırım meselesi tartışıldığından dolayı hiç kimse tüm belgeleri
ve kendisini zora sokacak belgeleri sunmuyor..
Zaten tüm taraflar bu konuda birbirlerini suçluyorlar..

Kürdlere gelince Kürdler tüm bu tartışmalarında dışındadır.. Zaten bunu yapan ve bu işe ilgi duyan Kadrosuda yoktur.

Sorun ,Türk kimliginin insasinin projelerinden birisi olan bu katliama ; Kürtlerin kendi elleriyle ortak edilmeye calisilmasi ve herzamanki yöntem kullaniliyor. Nedir bu yöntem? Kutsal ve insani degerleri kullanarak Kürtler hep piyon olarak tarih boyunca kullanmislardir. Bir grup Kürd´ü 1915´te Türkler kutsal degerleri kullanarak nasil kullanmislarsa yine birileri dönemimizde insan haklari , halklarin kardesligi...gibi degerleri kullanarak bu ise ortak etmek istemekte. Kürtler her zaman ki ,gibi oyuna gelmekteler cünkü ezilen tarafta olan bir ulus oldugu icin bu duygulari yogun olarak tatan Kürtler ayni zamanda profesyonel bir yapilanmaya sahip olmadigi icin tuzaklara rahatlikla cekilebilmekte. Ermeni soykirimi adi altinda yasanan vakada devletler güclü organize yapilari geregi cikarlarini kutsal ve insani duygularla süsleyip amaclarina ulasmak istemekteler. Iste bizim burda yapmamiz gereken olaylari derinlemesine izlemektir ve güclü bir yapilanmaya gitmektir. Eger güclü sivil bir yapilanmaya gidebilirsek bu ve benzeri konularda sanirim daha mantikli politikalar belirleyebiliriz.

Kek Kajin ve Baver e, Burada sorun bir noktada döğümleniyor. Birileri Ermeni jenosidine Kürtleri dahil etmek için habire bir uğraşı içinde. Türklerin günahına kürd ulusunu katma peşinde. Mesele bunu açığa çıkarma. Ki Kürdler özerine oynanan oyunlardan biri de buydu. Büyük Ermenistan emeli 1900 lerin başinda peyderpey devreye kondu. Çarlık rusyasınaın oltasına takılan Taşnak partisi işi kürdlerden başlattı. Fakat, Kürdlerin buna karşı tavrı netti. Kürdistan, Çarlık tarafından işgal edince de Kürdler meşru haklarını, ülkelerini savunmaya geçti. Sonrasında da da, ittihat ve terakilerin peyderpey planları devrededir. Osmanlı teşkilatı Hamidye Alayları ki kuruluş gerekçesi bellidir. Bunu kürd oluşumu gösterenler ya siyasetten bi haberdardır ya da bilinçli bir çabanın içerisindedir. Türk Tarih tezini Şürde dayatıp, Kürdler köksüz ağaca benzeterek Kürdlerin çapulcu, eşkiya, şaki, dercesine topyekün kürdlere yönelen anlayış kabuledilir gibi değildir. Sorunun özü, kürdler katlima ya da Jenosidde suç ortağı mı değilse eğer o zaman neyi tartışıyoruz. Kürdlerin Ermenilerden özür diye bir sorunu olmadığı gibi, Ermeni ve Türklerin Kürdlere özür borcundan söz etmek gerekir. Ayrıca Kürdlerin o süreçte Ermenilere sahip çıkan tavırlarını da göz ardı etmemek gerekir. Nedense bunu dile getirdiğimizde burun kıvırıp yan çizenlerin siyaset ve etik anlayışı da ortaya çıkar. Dersim de tek bir Ermeninin burnu kanamamıştır dediğimde adamı kahkaha tutuyor. İhsan Nuri Deli Halit paşanın emirlerine uymayarak Osmanlı ordusundan ayrılmak ister. Ünlü söylemini bir yazıda aktardım. Kahata bölgesinde, M.Nurı ve Sebri (Osman 'Sebri''nin babasi)Şükrü axa ki İstiklal mahkemesınde yargılanarak ıdam edılır. Ermenıleri Bınxeteye kadar kafıle kafıle gönderir ve ve burunları kanamasın babında sahıplenme duygusuyla hareket ederler. Bu durumundan dolayı Sebrı Elazıga surgun edılır. Barzanılerın 500 pesmergeyle Ermenılerı kurtarma gırısımı var. M. Barazanının kıtabında bu olaylar belgelerıyle sunulur. Bunları gormek ıstemeyen Kürdlere ne diyelim ben de şaştım. Ama buna rağmen atalarımızın adı Çapulcuya çıktı. Gözümüz aydın. Türklerin, Kürdlere karşı kullandığı deyimidir. Bu ödünç sözcük tarihimizin de özatidir. Öyle anlaşılıyor. Selamlar. Not kusura bakmayınız düzeltilmeden gönderıldı.

Aslında burada tartışılan sorun çok yönlüdür.. Bu anşamda A.Weli ve Hamid Bozarslan'ın tartıştıkları Kürd milliyetciliği ve şekillenmesi meselesi önemli. Ermenilerin Kürd milliyetciliğinin şekillenmesindeki konumu ciddi bir konu.. Fakat ne yazık ki HeK'in söylediğ yazarların hiç biri ERmeniler hakkında bir araştırma yapmış değil.. Bu konuda iki eser var: Kemal Mazhar Ahmed'in bir makalesi ve M. Kalman'ın çalışması.. A. Weli'nin Kürd milliyetciliği üzerine çalışması var.. H. Bozarslan genel Kürdistan tarihine dair fransızca güzel çalışmalar yaptı. Kürdlerin Ermenistan devletinin kuruluşundan korktukları açık.. Bunun tarihsel ve reel nedenleri vardı.. Osmanlı devleti Kürd Beyliklerine karşı giriştiği kanlı savaşlarda hem batılı büyük güçlerin ve hemde Rusya da dahil bölgenin büyük güçlerinin desteğini almıştır.. Ermeniler adına kilise nin bir dizi çağrısı var.. Sonuç olarak Kürd aristokrasi tasfiye edildi.. Kürdlerin önderliği din adamlarına geçti.. Daha sonra Kuzey ve Güney Kürdistan da baş gösteren Kürd isyanlarına Kürd din adamları önderlik etti.. Şeyh Ebeydullah, Şeyh Abdulselam, Molla Selim vs... Bu hareketlerin ulusal nitelikli olduğu, ulusal talepler temelinde hareket edildiği bir çok belge ile ortdadır.. Şeyh Ebeydullah hareketi ilgili İran, Rus, FRansız ve İngiliz arşivlerinden yapılan tercumeler Güney Kürdistan'da çiltler halinde basıldı.. Kürd kimliği dinin çok önünde ve açıktır.. Zaten Şeyh Ebeydullah yazdığı mektuplarda "biz Kürdler ..... " diye başlıyor.. Bitlis hareketinin Molla Selim'in arkasındaki lider Kamil Bedirxandı.. Türklerle Kürd davası için tüm köprüleri yakmıştı.. Yine bir Koçgiri hareketi var.. Sevgili Hek "HB islam kardesligine olan inanc ile ermeni devletinin kurulmasina duyulan korkudan dolayi 1800 lerin sonu ve birinci dunya savasinda kurd halki arasinda kurd milyetciligine itibar olmadigini idda ediyor. onemli br tez olarak bunu savunuyor" derken tam gerçekliği ifade etmiyor.. Evet korku var.. Ama, Kürd milliyetçilerine itibar edilmiyordu tezi handikaplı.. Çünkü ortada ciddi olaylar var.. Eğer milliyetci düşüncelerin tolumun esasını sarması isteniyorsa böyle bir şey yok.. Dünyanın hiç bir tarafında da olmadı. Ama, korkularına rağmen Kürdler her tarafta destek aradılar. Rus çarlığına yönelik girişimleri bugün artık bilimniyor.. İstanbul ERmenileri 1880 yılında Mezopotamya ve Dersim Kürdlerine bir temsilci gönderiyor, eğilimlerini öğrenmek istiyorlar.. ERmeni Temsici Pilibos Keceyan verdiği raporda "işbirliği için Kürdler, Özgür bir Kürdistan için para ve silah istiyorla" diyor.(Antranik Paşa, s 138) Ayrıca Kürdistan gazetesindek (1898) Kürdistan Teali Cemiyetine(1919) kadar olan süreç içinde güçlü Kürd milliyetci akımı oluşuyor.. Bunlar inkar edilemez.. Ama, Kürdlerin ciddi ve reel korkuları var. Ermeniler, Batılı devletler ve Rusya aracılığıyla 7 vilayetten bir ERmeni devletini kurmak istiyorlar. Bu vilayetler: Van, Bitlis, Diyarbakir, Harput, Sivas ve Trabzon.. Ayrıca Maraş, Xozan, Cebel Berek ve Adana sancakları.. Bu bir reel korkuydu.. Sayın Bozaslan ""oysa bir ermeni devletinin kurulusu, kurd devletinin kurulusunun sine qua non u (olmazsa olmaz kosulu) gibiydi" derken realitenin dışına çıkıyor ve hayal dünyasındadır.(Ben sevgili Hek'ın kurbanıyım.. Çünkü kitap şimdi elimde yok.. yapılan alıntıdan itibaren söylüyorum) Eğer Ermeniler bu alanlarda kendi devletlerini kurmuş olsaydılar.. Kürdistan devletinin rüyası kabusa dönerdi ve biterdi..

Hek arkadaş aşağıdaki aktarmayi yapıyor. Ne kadarı aktarma ve ne kadarı kendi yorumudur bilmiyorum.. Ama, eleştiri hak ediyor. Önce aktarma: "kurd milliyetcilginin o donemlerde tek tuk yanliz bayraktarlarindan serif pasa nin ermenilerle nasil anlasmalar yaptigina da deginilyor(H.Ohadinian ve boghos nubar ile bu da bilinen bir durum-ancak ben hatirlatmak isterim serif pasa paris konferansinda arkasinda hic halk destegi olmayan bir kurd milliyetcisi olarak goruldu ve hic dikkate alinmadi. kurdler o esnada kendi cikarllarini degil yani baslarinda taleplerle yukselen ermenilere olan korkulari ile debelenmekteydiler-serif pasa da bizlerde bu cehaletin pencesindeki icgududen oteye bir noktaya gelmemis hakim kulturun kurbani oluverdik)" Birincisi; Şerif Paşa tek tük Kürd milliyetciliğinin bayraktarlarından değil.. Yüzlerce Kürd var.. Şerif Paşa sondan takılanlardan biri.. Konferansa girmek istiyen Güney Kürdistan delegasyunu İngilizler ve Fransızlar tarafından bilinçli bir şekilde engellendi.. İkincisi; Şerif Paşa'nın ERmenilerle yaptığı antlaşma yukarıda saydığım ve Kürdlerin kendi ülkerleri olarak gördükleri bir çok vilayet Ermenilere bırakılmıştı.. İkincisi,Seyid Abdulkadir Osmanlı devletinde Kürdistan için otonomi istiyen biri olmasına rağmen, Konferansa gönderdiğ haritada tüm yukarıdaki vilayetleri Kürdistan içinde gösteriyordu.. Yazdığı mektup ise tam bir bağımsızlık deklerasyonuydu.. Ayrıca daha sonra Lozan'a gönderilen bazı mektuplar var.. Şimdi artık biliyoruz ki imzaları bulunan insanları dahi mektuptan haberleri yoktu.. Sorun toprak sorunuydu.. Ayni Seyid Abdulkadir ve diğer tüm Kürd ilerleri batılı ve doğulu devletlerin nezhinde bağımsız bir Kürdistan için çok uğraştılar.. Başarılı olmadılar.. Ermeni korkusu vardı.. Ama, bu Kürdlerin kendi devlet istemlerini hayata geçirmesi önünde engel değildi.. Bunun en iyi örneği işin göbeğinde yer alan Hamidiye Alaylarının bir dizi kadrosu sonradan Kürdistan davasına angaje oldular ve Kürdistan uğruna can verdiler.. Başta Cibranlı Xalid olmak üzere Azadi Örgütünün kadroları.. Selamlar Kajin

serof pasa parios konferansina ulasbilmis tek kurd oldugu icin byraktar dedim. o deyim bana ait. serif pasa nin kurd meselesinde cok zayif oldugu konferansa katilanlarca da yazilmis-bu konuda bir kitapdan daha once alintilar yapmistim. dogrussu simdi tekrar kitabi bulup gecmeye useniyirum. kabaca kurdlerin lider problemi olduguna degiliyordu bazi uzmanlar vs vs. uzman filan deyince kompetan anlasilmasin bakir ve bilinmezi cok konu olan kurd meselesinde cok kolay uzman olunuyor. hepsinin yazdiklarina kirtik bir gzle bakmak dogru bir yaklasim. gurultuyu bir yana koyarsak tartistigimiz donemde kurd halkinin kurd milyetciligine itibar etmedigi iicin ben kanit manit aramazdim. nicin? cunku bugun bile kurd halkinin milyetcilige verdigi destege bakip o gunlere ekstrapolasyon yaparak bunu kestirmek mumkun oldugu icin. bu mutal dogru bir yontem mi?¨elbette hayir cunku yok oyle bir sey. politikal koreekt yazilar yazmayi ben de gayet iyi beceririm. kurdler arasindayken bunu hic tercih etmem. her zaman boyle davranacagim davaranalim da dedigim yok. ancak insan kendisiyle konusrken azami oranda acik ve durust olmali. burya yazarken kendimle konusur gibi yazarim. galiba boyle yazmamak lazim vs vs vs her sey bir yana hala meraak ediyorum torklar tarafindan erkekleri oldurulmus yasli kadin cocuktan ibaret bir kafileye bir vadide saldiran bir gurup adama ne demeliydim? sayin suvari alaylari mi? insanin cigeri mi kalbi mi beyni mi bakiyor boylesi islere? her hangi bolumu bakiyiorsa burdaki kurdlerin cogunda dumuraa ugramis gorunyor. baslarina gelen bir ssey gibi konusyorlar ama bu durumun fecaatini ruhlarinda hissetmedikleri acik. norvecli bir arkadasim (kendisi 5 yil colugu cocugu ile guney kurdistan da cok hayirli isler yapti-halen de tatailinde severek oraya gider-yani bir cok kurdden dahaa yakin ve icinden kurdistan la asina biri) halapceyi ziyareti sirasinda kurd arkadaslarinin -manzara ya ovgu duzmesinden saskinlikla bahsediyordu. orasi sanki binlerce cocugun katledildigi bir yyer degil gibi-hic etkilenmemislerdi-diyordu-kendisi kotu olmus bir de bizim kurdlerin vurdumduymazligina bakip iyice kotu olmus. ama tabbi bu kurdler munferit ornekler biz kurrddleeeerrrr insan yasaminaaaaaa cooookkkk oneemmmmm veririzzzzi .(sozlerim sana degil kajin -burda herkes her yazilani uzerine olmazsa dedesinin atasinin uzerine almaya basaldi. komik mi desem traji komik mi bilemedim. hurmetler HeK

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.