بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

REFERANDUM TARTIŞMALARINDA «VEBA» mı, «KOLERA» mı İKİLEMİ?

REFERANDUM TARTIŞMALARINDA «VEBA» mı, «KOLERA» mı İKİLEMİ?

 

Mehmet Müfit

 

Referanduma katilmak isteyen vatansever Kürtlere kisa bir hatirlatma; ezilen ve sömürgeleştirilmiş millet olarak Kürtlerin, en genel manada Türk düşünce ve siyasi sistemi içinde her olup bitene ilgili olmasi siyaset gereği doğaldir. Düşman cepheye başka türlü yaklaşmak basitlik olur. Anlatmak istediğim şudur: 

 

1- Tartişmanin başina dönersek, Türk devleti, Kürdistan'i işgal edip ilhak etmiştir ve sömürgecidir. O bakima Kürtler, Türk siyasetinin bir parçasi konumunda değildirler. Bağimsiz politikalari olmak zorundadir ve kendi çikarlari esastir. Türklerden gelen her siyaseti buna göre değerlendirir ve çikarina göre tavir belirler. Onun siyasetinin kuyruğuna takilmaz. 

 

2- Bu referandum, Türk devletinin restorasyonunu ve aldiği iç darbeyi tamir etmeyi amaçliyor. Her hangi başka bir seçime benzemiyor ve bunda Kürtlerin en ufak bir çikari söz konusu değildir. Ne "evet" nede "hayir" siyasetleri hiç bir demokratik öz taşimiyor. Üstelik zaten sikiyönetim var ve faşist bir rejim söz konusudur. Yani, referandum için askeri sikiyönetim koşullarinda demokratik bir zemin bile yoktur. 

 

3- Bokot, şimdiye kadar sindirilerek kandirilmiş olan Kürdün Türk siyasetinden kopuşu anlamini taşiyacaği için ulusal bilincin gelişmesine hizmet edecektir. Kendisini katliamlardan geçiren bir devletin "tamir" edilip edilmemesine müdahil olunamaz. 

 

Bu bakima Kürtlerin, Türk siyasetinden kopuşunu engelleyen her tavir yanliştir ve milli bilinci köreltir. Bu güne kadar yapilan buydu. Bunda, Türk sömürgeci sisteminin, Kürtleri sürekli şiddet uygulayarak baski altinda tutmasindan, horlamasindan kaynaklanan "kendini küçük görme" duygusu ve "aşağilik kompleksinin" de güçlü bir şekilde rol oynadiğini bir önceki yazimda göstermeye çalişmiştim. Bunun "duygusallikla" alakasi yoktur.

 

"Boykot" kesinlikle ne "evet" nede "hayir" manasina geliyor. Yazilarimda sikça belirtmeye çaliştigim gibi, önce Türk düşünce ve siyaset sisteminden bütünüyle kopmak gerekiyor. Tekrarda olsa şunu söylüyorum; Türk devletinin restorasyon icraatlarinda -tekrarliyorum- Kürtler müdahil olamazlar. Boykot Kürtlerin "kopuş" bilincini geliştirecektir. Ayrica Kürtler, Türklerin sahip olduklari krizin derinleşmesini istemelidirler. Boykot buna hizmet edecektir.

 

Bazi arkadaşlar, Kürtlerin daha az katledilmelerini, daha az ezilmelerini engellemek için «hayir» oyu kullanilmali diyorlar yani daha az zulum görmek için bu yapilmali deniliyor! Ne var ki, siyaseti emosiyonel ruh hali ve psikolojisiyle Kürtler asla yapmamalidirlar. Tarih boyunca hep birazda bu yüzden kaybettik. Kürdistan işgal ve ilhak altindadir, Kürtler bu yüzden Türklerin siyasetinin bir parçasi konumuna düşemezler. Türklerden şimdilik fiziki olarak kopamiyoruz ama düsüncede ve siyasette onlardan bütünüyle kopmadan başari sansi da yoktur. 

 

«Demokratik Cumhuriyet», «Ortak vatan» için Kürtler referandumda «Hayir» oyu kullanilmaya çagriliyor!!! Şu işe bakin; bu tür diskurlar ve söylevlerde kendini horlama ve aşağilama dişinda en ufak onurlu bir tavir yoktur. Kendini inkar etme, Türk devletine ve Türk milletine tamamen biat etmek, köleliği kabullenme dişinda bir anlam ifade etmiyor yukaridaki çağrinin.  

 

«Empathie» gösterilmesi gerektiğini savunanlar bile var! Kime ilişkin empathie? Türk’e mi? Onun siyasi sistemine mi? Yoksa ona kendisini yakinlaştirmiş olan, Kürdistan davasina sirtini çevirmiş zavalli konuma kendisini mahkum etmiş olan Türkiyecilik yapan «Kürde mi»? Sadece son bir-buçuk yil içinde, Kürdistan’da 13 şehri yerle bir eden, 10 bine yakin Kürdü vahşice katleden, 1 milyon 625 bin insanin evinden yurdundan edilmesini gerçekleştiren Türk devleti nereye oturtuluyor?

 

Oysaki, Kürt halkinin, «referandum» için yapilan anketlerde gösterdiği % 20-30 oranindaki «BOKOT» tepkisi oldukça önemlidir ve bunu kimse görmüyor!!! (bakiniz Cumhuriyet gazetesi, Idris Baluken ile yapilan mulakat,05.02.2017) Referandum’da «Hayir» oyunu kullanmak gerektiğini savunan vatanseverler bu anket sonucuna ne diyorlar? 

 

Referandum’da «Evet» yada «Hayir» oyunu kullanmaya hazirlanan Kürtler, halkin gösterdiği tepkiyi nasil oluyorda görmemezlikten gelebiliyorlar? Bu kadar «körlük» bu kadar «ilgisizlik» nerede görülmüştür? Türk devlet sistemi ve siyasetine ilişkin ciddi bir KOPUŞ yaşaniyor Kürdistan’daki kitlelerde. Bence son yillarin en önemli gelişmesi budur.

 

Her şey bu kopuşla mümkün hale gelebilir; gerçek manada doğal bir ulusal kurtuluş hareketinin gelişmesinin ve yeni bir siyasi seçeneğin ortaya çikişinin da bir  zemini olabilecek gelişmeye vesile olabilir bu. 

 

O bakima, Türk siyaset dünyasinin kaygilarinin geliştiği bir ortamda «itfaiye» rolüne soyunan Kürtlerin bilinç erezyonundan kurtulmalari gerekiyor. 

 

Deniliyor ki; «Boykot evet cephesinden çıkmayacağına göre hayır diyenlerin oranını düşürecek dolaylı olarak evetçilerin işine yarıyacak. Ortadaki matematiksel denklem bu.» ... «Sistem dışı düşünen muhalif Kürd kitlesi “boykot” derse sonuç evetçilere yarayacaktır». Bir çok vatansever de bu yönlü görüş beyan etmektedirler.

 

«Hayir» oyu kullanilmasi gerektiğini savunanlar sorunu hala Türk siyaseti içinde tartişiyorlar. Oysa ki, «Boykot» öneren bizler, Türk devleti ve siyasi sistemi dişina çikilarak soruna yaklaşim göstermek gerektiğini savunuyoruz. Önce Kürtlerin, bir bütün olarak Türk düşünce ve siyasi sistemi dişinda kendisini görmesi ve köklü bir kopuşu gerçekleştirmeleri gerekiyor. Bu, milli bilinç ve belleğin oluşturulmasi için oldukça önemlidir.  

 

Ayrica, 1982 askeri faşist anayasasinda 18 maddelik bir değişiklik için önerilen referandum’a ilişkin biz Kürtler neden taraf olalim? Kürtlerin önüne «veba» yada «kolera» hastaliklari konulmuştur ve içinden birisini seçmeleri gerektiği istenilmektedir! Sömürge ülke olarak böyle bir tercihimiz ve zorunluluğumuz olabilir mi? Tekrarliyorum; Türk devlet sistemine entegrasyonun her türlüsünü Kürtlerin red etmesi gerekiyor; kendini inkar etmeksizin Türk siyasetinin bir parçasi olamaz Kürtler. O bakima, hadisenin anlaşilmasi basittir; ne «veba» nede «kolera». 

 

Kürt vatanseverleri, CHP ve bilcümle faşist-kemalistin argumentlerine sarilarak fikir öne sürmeleri doğru değildir ve Kürtlükleriyle bir tezat oluşturmaktadir bu. En çok öne çikan diskur, T. Erdogan’in şahsinda «kişi diktatörlüğünün» kurulacağina ilişkindir. İyide, birincisi; Türkiye her şeyden önce demokratik değil, aksine faşist bir dikta rejimine sahiptir. İkincisi; 1982 askeri faşist anayasasi hala yürürlüktedir ve ordu generallerinin ipleri çektiği «Milli Güvenlik Kurulu» iktidar erkinin en tepesinde bulunuyor. Bununla şunu anlatmak istiyorum; Türkiye, başkanlik sistemine geçse bile, MGK var olacaktir ve asil iktidar erki yine  kendisinde kalacaktir. Demek ki, her şey öyle sanildiği gibi «Tek Adam»in hakimiyetine geçmiyor. Türk devlet iktidarini iyi tanimak her zaman Kürtlerin lehine olacaktir. 

 

Ayrica, son derece önemli bir mevzuata okuyucunun dikkatlerini çekmek istiyorum; yapilan bütün tartişmalarda ve anayasa değişikliği için öne sürülen önerilerde Türk ordusunun Türkiye ekonomisindeki yerine ve muazzam kapsamina ilişkin en ufak bir şey yoktur. O bakima, Türk iktidar rejiminin, bir restorasyon ve yeniden toparlanma sürecini yaşiyor olmasi onun bütünüyle değişikliğe doğru evrildiği sonucuna varilamaz. Özellikle Kürdistan bakimindan, Türk devletinin işgali ve ilhakinda, Kürt halkina karşi yapilan barbarlikta değişen hiç bir şeyin olmayacağini görmeyecek kadar körleştigimize inanmak istemiyorum. 

 

O halde neden Türk siyaset ve düşünce atmosferi dişina çikilarak soruna yaklaşilmiyor? Bu tartişmalar bana Fransiz sosyologu Albert Memmi’nin şu sözünü hatirlatiyor: «Zorluk içine düşen sömürge halklari, kendilerini sömürgecilerine yakinlaştirmaya çalişirlar». Başka bir siyasi alternatife sahip olmayan Kuzey Kürtlerinin ne yazikki durumu budur. 12.02.2017

 

Mehmet Müfit

 

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.