Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 12 May 2010

Anonymous (not verified)

Wed, 2010-05-12 12:35

Siteleri tıklarken, www.gergerfirat.net sitesinde bir yazı gözüme ilişti. “Perso kimden yana“ başlığını taşıyordu. Yazı özet olarak: “56 yıllık Samsür (Adıyaman) tarihinde bir ilk gerçekleşıyor. Kolık'lı (Kahta'lı) Haci Bedir Beyin oğlu, AKP Genel Başkan vekili ve Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat; Aldüş'lü (Gerger'lı) Fakir Hıso'nun oğlu gazeteci Haci Boğatekin hakkında 10 bin liralık tazminat davası açmış. Beyin oğlu Dengir'i, Ankara'lı 3 avukat savunacakmış. Ya, Fukara Hıso'nun oğlu Hacı Boğatekin'i kim savunacak.....?“ diyor. Gerger'in yaşantımda ayrı bir yeri var. Gençliğimin bir kaç yılını memur olarak orada geçirdim. Gerger'linin birine içtenlikle nerhaba de, o seni saatlarca sırtında taşır.. Görevin icabı da olsa yardım et birine, o her şeyini sana sunmak ister; yaşlılığına aldırmaksızın eline sarılmak ister, “sağ ol beyim“ der. Yıllarca unutulmuş, devlet olanakları götürülmemiş, hizmete susamış bir halk. 21. Yüzyılda bile ilçenin bir hastahanesı yok. Devlet Adıyaman'ın bir köyüne, sağlık merkezi değil hastahane yaptırıyor (Gazeteler). Ama ilçe hastahanesız. Fakir Hıso'nun oğlu Hacı Boğatekin azimli mücadelesi neticesinde hastahane yaptırma sözünü yeni almış. O da yetkililer sözünde durursa.... Fakir Hıso'nun oğlu Hacı'nın tek suçu: “Fincanci katırlarını ürkütüyor“. Çünkü: Halkını seviyor, geleceğin mimarları çocukları seviyor. Her yıl Gerger-Adıyaman yolunda ölen hasta ve hamile kadınlar olmasın diyor. Gergerli, askere gidiyor, vergi veriyor, her seçimde sandığa da gidiyor... Devlet olanakları diğer ilçelere sunulduğu ölçüde Gerger'e niye sunulmuyor? İşte Fakir Hıso'nun oğlu bunu soruyor ve bunun mücadelesini veriyor. Mirlerin nazarında ise suçlu sayılıyor. Susturulmaya çalışılıyor. Susmayınca, ekonomik olarak yıkmaya, yok edilmeye çalışılıyor. Adaletimizin haggi düzeyde olduğu bilinen bir gerçek. İktidarı ve muhalefetiyle ağzını açan herkes, bağımsız bir yargının olmadığını söylüyorlar. Fakir Hıso'nun oğlu Haci'nın karşısında bir Bey oğlu ve üstelik iktidardaki AKP'nın Genel Başkan vekili; hende başkentte getirilen 3 avukat savunuyor. Alevilikte bir deyim var: Aslını inkar edene “haramzade“ denir. Bazı Alevilere soruyorsun, sen Kürt müsün, Türk müsün? Yanıt olarak: “Ben Aleviyim“ diyor. Bizler bunlara “haramzade“ deriz. Kürd'ün dilini, örf ve kültürünü inkar edenin yanında yer alıp, kendi ili dururken başka bir ilde milletvekili olan bir Kürd'e ne denir sizce? Gerger'le ilgili bir haber okuyunca, hülyalara dalarım. O güzel insanları anımsarım. Orda geçirdiğim güzel günleri yeniden yaşarım. Hacı kardeşimizle ilgili yazıyı okuyunca, zaman tüneline girdim. 41 yıl önce başımda geçen bir anımı anımsadım. Sizlerle paylaşmak istiyorum: Sene 1969. Görevli olarak, Gerger'ın Tillo yolu üzerindeki köylere gittim. Her gittiğimiz köyde, grup ve ferdi eğitim yapıyorduk. İsmini vermiyeceğim iki köyde grup eğitimi yaparken, halk köy ağalarından dert yandı: “Bizler, senelik bulgurumuzu, unumuzu yaptığımızda ve bir malımızı, tarlamızı sattığımızda; ağamız bizden ağalık hakkını alıyor. Sizin yörenizde böyle bir durum var mı?“ diye sordular. İlçeye döndüğümde durumu kaymakama bildirdim. Her zaman saygı ile andığım Mustafa Oruçoğlu isminde bir kaymakamdı. Keşke ülkenin tüm kaymakamları onun gibi olsa. Görüşmemden bir hafta sonra, kaymakam bey beni çağırdı. Odasına girdiğimde iki sivil oturuyordu. Kaymakam bana sordu: “Bu beyleri tanıyor musunuz?“ Yüzlerine baktım. Görmüşlüğüm yoktu, hayır dedim. Bunun üzerine kaymakam, “ Ali bey, İşte bunlar, sözünü ettiğin bulgur ağalarıdır“ dedi. Gerekli uyarıyı ağalara yaptı ve içerden kovdu... Konumuza dönersek, Hacı Boğatekin diyor ki: “Benim avukatım yok“. Yüreği insan sevisiyle dolu olan Hacı dayı, avukatın yoksa halkın var. Yurt içi ve yurt dışına darı misali serpilmiş özde Gerger'li, genelde tüm Kürt halkına sesleniyorum. Haci Boğatekin'i yalnız bırakmıyalım. Yanında olduğumuzu belirten mezajlarımızı yolluyarak yalnız olmadığını hissettirelim. Şayet parasal ceza verilirse de herkes elini cebine atsın; el mi yaman, bey mi yaman gösterelim. Gençler boşuna demezler, “susma, sustukça sıra sana da gelecek“. Tüm halkların kardeş olduğu bir coğrafyada buluşmak umuduyla ..... [email protected]

Anonymous (not verified)

Wed, 2010-05-12 13:09

şimdi sorulacak soru mu bu? safımız elbette Apé Heci'nin yanıdır. tüm desteğimiz onadır bedirin oğlu dengir'in geleceği varsa göreceğide var şeyine şey ettiğim neyine güveni? babası halkına ihanet etti kemal-inönü'ye güvendi bugün halkına ihanet eden yarın bizede ihanet eder denildi yaşamı zehirli bir kahve ile sonlandırıldı dengir'de tayiba fazla güvenmesin başına bir çorap öreceği günler uzak değil benden söylemesi derim ki, yol yakınken ihaneten dönme şansıda var bu şansını kullansa derim herkes için hayırlı olanı bu

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.